4.

265 32 14
                                    

Merhaba dostlarım, hoşgeldiniz. Umarım keyifle okur ve beğenirsiniz. Yorum ve voteleriniz sizin gibi değerli, iyi okumalar.

...

Bir suçu çözmenin ilk prensiplerinden biri, her ne kadar önemsiz görünse de hiçbir ayrıntıyı atlamamaktır.

...

Uzun bir gündü ama bana saniyeler gibi gelen bir günün sonuna gelmiştik. Herkes paydos edip mesaiden çıkmışken ben masamı toparlamakla meşguldüm. Yine geç saatlere kadar kalmıştım. Kasaptan döndüğümüzden beri evrakları incelemekle meşguldüm. Çözdüğümüz diğer vakayla ilgili gazeteyi okumaya başladım. (Multimedyada mevcut.) Kendimi bir şekilde oyalamaya çalışıyordum. Laboratuvardan haber beklemek fazlasıyla canımı sıkmıştı. O et parçası neye ya da kime aitti merak ediyordum.

James, sıvadığı gömleğinin kollarını indirip düğmelerken "Çıkmıyor musun?" diye sorduğunda sandalyeme doğru yaslanıp gerinirken "Henüz değil." diye cevapladım tebessüm edip.

Masamın üzerine oturup "Bu çalışma azmine imreniyorum. Fazladan saatlerce çalışabiliyorsun." dedi aynı tebessümle.

Bir dedektif bürosu olarak işler sarpa sarmadığında fazladan durmak anlamsız geliyordu. Dosyanı alıp evinde inceleyebiliyordun, bu işin en sevdiğim yanlarından birisi de buydu.

Parmaklarımı masaya vurup "Fazla mesai, uyku katliamından başka bir şey değil." diyebildim.

Ofisin kapısı açılmış ve topuklu ayakkabılarını yere vurarak gelen vizon renginde kabanını giyinmiş siyah saçlı kadın, Texeria'nın odasına ilerledi. Odasında kırılmış camların yerine yenisi takılmıştı. Oraya doğru bakarken Texeria'nın, kadını nazikçe yanağından öptüğünü ve sıkıca sarıldığını gördüm.

Gözlerimi utançla oradan ayırıp önüme döndüm. James derince nefes alarak ayaklandı ve lacivert kabanının asılı olduğu askılığa yöneldi. Kabanını üzerine giyip tekrar masamın üzerine oturdu.

Masamdan pikaçu biblosunu eline alıp incelerken "Molly, Texeria'nın eski karısı." diyerek kadını bana tanıttı.

Kafamı aşağı yukarı sallamakla yetinip tekrar onlara baktım. Bir şeyler konuşuyorlardı. Kafının yüzü nefret ettiği birine bakıyormuş gibiydi ama Texeria aşkla bakıyordu.

Merakla James'e dönüp "James, sana bir şey sorabilir miyim?" diyerek onaylamasını umdum.

James onaylarcasına kafasını sallarken "Patronun görevden alınıp akıl hastanesine kaldırılmasına sebep olan o olay, doğru mu?" diye sordum.

James bibloyu masama bırakıp "Duyduğun şeye göre doğruluğu değişir." diye cevapladı.

Ardından "Sana şunu söyleyeyim. O adamın şuan komada olmasının tek sebebi binlerce çocuğa ve kadına yaptığı tecavüzlerin sebebidir." diyerek ayağa kalktı.

Kafamı sallayıp "Texeria'nın, onu son tecevüzünde yakaladıklarında öldürmek için inşaat boşluğundan ittiğini gazetelerde okumuştum." dedim doğruluğunu öğrenmek amacıyla gözlerine bakarken.

Hatta boşluktan itmemiş adamı binanın en yüksek tepesinde asılı bırakmış ve kollarının gücü bitene kadar yüksek yerde tutunmasını izlemiş. Ardından düşüşünü keyifle seyretmiş. İstese adamı o boşluktan tutup çıkarabilirmiş ama yapmamış.

Dedektif (Artık Dreame'de) Where stories live. Discover now