Büyük Kahraman 6 hala tekno-terörist Kuro-Kaze'nun kuyruğundaydı. Ancak çok geçmeden Kuro-Kaze'nin sadece bir kişi değil bütün bir grup olduğunu keşfettiler. Ve grubu sakatlarken, lider yine kaçtı.
Ancak şimdi, grup yakalanmasından endişe duymuyordu. Her savaştan sonra, neyin iyi gittiğini ve neyin yanlış gittiğini analiz etme işi vardı. Ve elbette, yaralanmaların değerlendirmesi yapıldı. Bu, Baymax'a sahip olmanın en iyi yanıydı, sadece bir savaşçı olarak işlev görmemekle kalmadı, aynı zamanda takım doktoru oldu.
Takımı tarama sürecindeydi ve takım lideri Hiro “Hey, Go - aldın mı?” Dedi.
Go Go, takımın ikinci oyuncusu kimdi, “Tabii, Hiro. N'aber?” Dedi.
Hiro, Cass Teyze'ye iyi olduğumuzu bildirmek için kafeye gidiyorum. Çok fazla endişelenmesini istemiyorum… ”diye yanıtladı.
Git git kaskının arkasına gülümsedi ve “Tabii. Ama iyi olduğuna emin misin?” Dedi.
Hiro, "İyiyim. Biraz çarptım, ama iyi bir gece uykusu ve iyi bir yemek düzelmez." Dedi.
Köşeyi döndü ve dişlerini sıktı. Onun tarafını tuttu ve yüzünü buruşturdu. Olmaz… kırılmayan hiçbir şey yok…Wasabi'nin şimdiye kadar güvenilir bir vagonu haline geldi ve içeri girdi. Resmen ekibin ana karayolu taşımacılığıydı, özellikle de bazı değişiklikler yaptıktan sonra. Hiro minibüsü kaldırdı ve teyzesinin kafesine doğru yöneldi.
Cass Teyze'yi kendisinin ve ekibin geri kalanının iyi olduğu konusunda ikna ettikten sonra evine geri döndü. Duş aldı, sakatlıkları göz önüne alındığında zordu. Bir tank top ve bir çift eşofman giydi. Daha sonra zekice koltukta oturdu. Birkaç dakika sonra kapısını çaldı.
Kapıyı açtı, Go Go ve Baymax'ı gördü. Hiro el salladı ve “Hey Go. Hey bud.” Dedi.
Baymax, "Selamlar, Hiro. Yaralanmaları değerlendirmedi."
Hiro, "Ne? Olmaz, iyiyim" dedi.
Baymax, "O zaman taramayı önleyici önlem olarak almazsınız." Dedi. Baymax'ın mikro bilgisayarları kasırga başladı. Ardından Baymax, “Hiro- çok sayıda torasik yaralanmanız var. 6 kırık kaburga ve hafif organ morarması olduğunu değerlendirdim.” Dedi.
Hiro inledi ve Go Go, "Bu yüzden buradayız." Dedi.
Hiro, "Biz?" Dedi.
Go Go, "Evet - Baymax sana davranacak - ve senin de tedavi edilmeni sağlıyorum. Ayrıca bize yiyecek bir şeylerim var." Dedi.
Hiro iç çekti - Go Go'ya karşı çıkmak için fiziksel formda değildi. "Şimdi ne olacak?" Dedi.
Baymax, "Göğsünüzü dengelemeniz gerekir - ki kaburgalarınızın iyileşmesine izin verir, ayrıca çürüklerin de azalmasına neden olur. İyileşinceye kadar fiziksel aktiviteye girmemelisiniz."
Git Git sonra dedi ki, "Doğru. Şimdi otur ve ben seni düzeltmene yardım edeceğim."
Hiro kanepeye oturdu ve Go Go büyük bir gazlı bez bandajı ve ilk yardım bandı aldı. Ona baktı ve dedi ki, "Peki, bunu yapmanın tek yolu ..." Sonra ona sarıldı ve bandajı göğsünün etrafına sarmaya başladı. Ama göğsü düşündüğü gibi değildi. Bu pozisyonda olması nasıl mümkündü… Bana ne yaptığının farkında bile değil…
Git Git, dedi, "Hmm… biraz öne eğilmek." Hiro yaptı ve kısa sürede ondan çıkan çiçek kokusunun farkındaydı. Belki vücut yıkamadır… ya da şampuanı… çok… sarhoş edici…
Sonunda, Go Go, "Ben bittim. Hamburger nasıl?" Dedi.
Hiro, "Tabii" dedi. Ona gülümsedi ve ayağa kalktı. Ama yaptığı gibi, izin verdiği sıcaklığı hissedebiliyordu. Baymax sonra, “Hiro… kalp atışlarınızda ve endorfinlerde bir artış tespit ettim. Genital bölgenize kan akışında da artış var. Buna 'ereksiyon' denir ve cinsel çekiciliğe bağlıdır. Git git
Şimdi utançtan kırmızı olan Hiro, “Baymax… Bakımımdan memnunum” dedi. Bot, şarj istasyonuna karıştırdı. Hiro'nun bilmediği bir apartman dairesi için Go Go konuşmayı duydu. Onu açmak istememişti… ama onun üzerinde otururken, onu düzeltirken, yaptığı şeyin doğru cevabı verdiğini hissedebiliyordu. Ama doğruyu söylemek zorunda olsaydı - orada bir şey vardı - zekası, cesareti - emin değildi.
Ama o mutfaktan yiyecek torbasıyla çıktı. Hiro'nun yanındaki koltukta oturdu ve ona bir burger yolladı. Bir ısırık aldı ve "Nasılsın?" Dedi.
Omuz silkti ve "Ben iyiyim. Bazı ufak çürükler, ama önemli bir şey yok. Baymax'ın tıbbi raporunun tamamı var" dedi.
Hiro, "Hey, Go - Wasabi'nin minibüsünü geri getirmeyi umursamıyor musun?" Diyene kadar sessizce yediler.
Go Go cevap verdi, "Tabii. Ama sabah. Bir film nasıl?"
Hiro, "Kulağa hoş geliyor" dedi. Git Gidip kumandayı yakala, karınca romantik bir komedi buldu. Hiro, "Bu filmleri izliyor musun?" Dedi. "Sert piliç Go Go gibi piliç titriyor mu?"
Go Go, “Evet, yaparım. Ve kanalı değiştirmiyorsunuz.” Dedi. Hiro kanepede oturup yenilgiyi kabul etti. Sonra, “Hey, benim için değişmem gereken boş bir şey var mı?” Dedi.
Hiro, "Eminim - muhtemelen burada bazı şeyleri bırakmışsınızdır. Dolabımda bir sepet var" diye yanıtladı.
Go Go yatak odasına geçti. Hiro ayağa kalktı ve dairedeki ışıkları kapattı. Daha sonra kanepeye döndü ve Go Go'yu beklerken gördü. Büyük boy bir tişört olarak değişmişti. Hiro, "Sanırım dolapta bir battaniye var" dedi.
Go Go battaniyeyi kaptı ve Hiro kanepeye otururken Go Go kucağına oturdu. Kollarını nazikçe etrafına sardı ve film oynatılırken, Hiro, “Git… nasılsın… samimi olduğumuz tek zamanlar… dövüldükten sonra mı?” Diye sordu.
Go Go cevap verdi, 'Bilmiyorum… iki hafta önce bu bilek sorunu vardı. Beni yanan bir binadan çıkardın… Seni yadım… ”
Hiro, "Şimdi ne olacak?" Dedi.
Go Go, “Ne? Peki……” dedi Hiro'nun yanağını okşadı ve ona hafif bir öpücük verdi. O sırayla öpücüğü derinleştirdi ve hafifçe diliyle dudaklarını fırçaladı. Go Go ağzını açtı ve Hiro'nun dilini ağzına sokmasına izin verdi. Hiro'nun sakatlıklarına rağmen, artık sakıncası olmadığı için bu tutkulu öpüşmeyle meşgul oldular.
Hava için ayrıldılar ve Hiro, "Sanırım hoşuma gitti" dedi.
Git Git, "Güzel" dedi. Konumunu ayarlayarak filmi izleyebildi. Hiro kolunu beline sardı ve etrafına sardı. Bir kahramanın umduğu en iyi ilaçtı ...
