Cumartesi öğleden sonraydı… ve Mi-Na özel bir proje üzerinde çalışıyordu. Hiro-babası ve robotik harikası kapısını açtı ve "Hey, prenses. Bu proje nasıl?" Dedi.
Mi-Na cevap verdi, "Güzel baba!" Ona ne olduğunu gösterdi - babasının robotiği ve annesinin - süratçi Go Go Tomago-mag-lev tekerleklerinin bir kombinasyonu. Robot kontrollü bir hoverkraft yaratmıştı.
Hiro, “Bu etkileyici. Henüz SFIT'e kabul edilebileceğinizi sanmıyorum… ama bunu sürdürürseniz, izinde kalacaksınız.
Odadan ayrıldı ve Mi-Na siyah bir dikdörtgen çizdi. Gülümsedi ve “Bildiğinizden çok, papa-san…” dedi. Bir emir yazdı ve siyah dikdörtgen yanlara dönüştü, iki küçük panel açıldı ve iki kıskaç çıktı. Arkasında bir panel açıldı ve çok parçalı bir kısım çıktı. Ardından, alt kısmında birkaç küçük bacak belirdi.
Kulağına bir cihaz koydu ve küçük robot taşındı. "İyi -Proje Sasori 'bir başarıdır. Ama bunu test etmem gerekiyor ve bir arka sokak bot dövüşü mükemmel…" dedi.
O gece, arkadaşlarına çocuk arabası oturumu için sınıf arkadaşlarından biriyle takılacağına dair sahte bir hikaye verdi. Fakat hala hafifken, botlarla savaşan en iyi bölgelerden birini bulmayı başarmıştı. Öne doğru ilerledi ve birkaç kavga izledi. Ayrıca etrafta para geçtiğini de gördü. Nakit güzelken… Botumu test etmek istiyorum…
Birkaç saat oldu… ve Mi-Na keşfediyordu. Maçtan sonra maçı kazandıkları anlamına gelen “koşan” bir veya iki bot dövüşçüsü olduğunu gördü. Mi-Na gülümsedi ... Puanım var, diye düşündü. Spiker, "Bir yarışmacımız var mı?" Dedi.
Mi-Na, neyse ki, "Denemek istiyorum" dedi.
Spiker baktı, aslında herkes baktı. Bu küçük kızı Donmuş bir sırt çantasıyla gördüler . Herkes gülmeye başladı. Mikey adlı bot dövüşçülerinden biri - “Hadi, küçük kız… evde olmaman gerekirdi… pasaklarınla mı oynuyorsun?” Dedi.
Mi-Na, “Param var… çok değil” diyene kadar başka bir kahkaha patlaması yaşadılar.
Yirmi fatura çıkardı. Mikey, "Tabii. Bir ısınma kullanabilirim" dedi.
Mi-Na robotunu aldı. Kolları ve bacakları kaynaklı siyah dikdörtgenle aynıydı. Boyanmış bir gülen surat vardı. Mi-Na botu merkeze emretti. Diğer bot ise bir kuleydi - dört kolu vardı ve rakiplerinin botlarının çoğunda neredeyse 2 feet cüce duruyordu.
Mikey, "Umarım hazırsınızdır. Kaybedince, anneme ağlamaya gitme!" Dedi.
Spiker, "Tüm bahisler hazır! Savaşçılar hazır mı?" Dedi.
Mikey, "Evet!" Mi-Na, "Sanırım ..." dedi.
Spiker "Kavga!" Dedi. Mikey botunu yerine getirdi ve Mi-Na de aynısını yaptı. Mikey botunu Mi-Na'nın yumrukladı ve botu düştü. Mi-Na, "Ah hayır ..." dedi.
Spiker, "Her şey bitti! Kazanan Mikey!" Dedi. Mikey, “Ah, ağlama… birkaç yıl sonra gel ve büyük çocuklarla oynayabilirsin” dedi.
Mi-Na robotunu aldı ve baktı. Dedi ki, "Hey ... başka bir şey alabilir miyim?"
Mikey, "Başka bir şey mi kaybettin? Yani yen, karides!" Dedi.
Mi-Na çantasına uzandı ve bir tomar para çıkardı. "Bir başkası için yeterli mi?" Dedi.
Mikey toza baktı ve dudaklarını yaladı. Gülümsedi ve "Tabii ki çocuk. Bir bebekten şeker almayı seviyorum!" Dedi.
Bahis tekrar başladı… ve Mi-Na botunu inceledi. Mikey botunu hazırlattı ve spiker "Bütün bahisler hazır! Savaşçılar hazır mı?" Dedi.
