Sıcaktı... raporlar, rekor kitaplardan biri olacağını söyledi... ve klimasına ve GoGo Tomago'nun çalıştığı birkaç uzay fanına rağmen hala terliyordu. Ancak havayı inceledi, plajın biraz daha serin olacağını biliyordu. Bu yüzden telefonunu kaptı ve arkadaşlarına bir mesaj gönderdi: Çok sıcak-hadi sahile vuralım!
5 dakika içinde mesajlar geri geldi . Orada görüşürüz! İyi fikir, ben varım. Ve onun ezme bir şey vardı robot deha olan Hiro Hamada'nın orada olacağını bilerek, ona onun yeni bir tarafını göstermeye karar verdi. Küçük bir çanta aldı, banyoya girdi, 'özel' eşyayı koydu ve mavi bir tişört ve mavi jean şort giydi.
Evinden çıktığında, siyah bir limuzinin kalktığını gördü. Sunroof açıldı ve Fred dışarı fırladı. "Sürmek isteyeceğinizi düşündüm!" Dedi.
Gülümsedi ve "Teşekkürler!" Dedi. İçeri girdi ve Bal ve Wasabi'nin zaten içeride olduğunu gördü. "Hiro'yu alıyor muyuz?" Dedi.
Sessizce lanetledi, şöyle düşündü: Whoa... coşkuyu hafifletti, Tomago... Bal, "Elbette Hiro'yu alıyoruz. Birlikte oturabilirsiniz! Çok tatlı olacak!" Dedi.
GoGo iç çekti, Honey'in duygularını yakaladığının çok geç olduğunu fark etti. Gözlüklü kimyager "Hadi, git! Sadece söyle!" Dedi.
GoGo, "Bak canım ... istiyorum... ama ..." dedi.
Bal, "Daha iyi olursun ... başka bir kız onu yakalamadan önce ... ve her zaman pişman olacaksın" dedi.
GoGo cevap vermeden önce, limuzin durdu ve kapı açıldı. Hiro içeri girdi ve "Hey, millet!" Dedi.
Herkes etrafta dolaştı ve Hiro, GoGo'nun yanında bulunan tek yer olduğunu belirtti. Speedster için kalbinde bir nokta vardı ... ama ona duygularını anlatmaktan korkuyordu. Harika bir dostlukları olduğunu biliyordu - ve Büyük Kahraman 6'yı oluşturduktan sonra, tamamlayıcı takım arkadaşları oldular... ama Hiro daha fazlasını istedi. Daha fazlasını istediğinin de farkında değildi.
Yanına oturdu ve "Hey" dedi.
"Hey" diye cevap verdi.
Sessizlik gergindi, o da "Nasılsın?" Dedi.
Kıkırdadı ve yanıtladı "Sıcak".
Hiro, "Evet ... ateşli görünüyorsun" dedi.
Başka bir gerginlik daha vardı, ve Hiro durdu, "Uhh... demek istediğim, hava... aşırı ısınmanıza neden oluyor... evet..." Diğerlerine baktı, başlarını salladı ve eğlence gülümsüyordu.
Sonunda grup sahile geldi. Hiro, "Vay. Sıcağıyla kumsalın kalabalık olacağını düşündüm." Dedi.
Fred, "Evet... normal bir plaja gideceksek. Bu plaj biraz daha küçük... bizim yerliler için bir cennet" dedi.
Bu plajda hala bazı insanlar vardı - ama kalabalık değildi. Böylece grup küçük bir yer buldu. Bal, "Tamam! Hadi plaj malzememize girelim!" Dedi. Daha sonra GoGo'yu aldı ve değişim istasyonuna yöneldiler. Adamlar, "Plaj malzemeleri? Başımıza gelenlerin nesi var?" Dedi.
Bu arada, Honey, "Git... satın aldığın mayoyu giydiğini biliyorum..." dedi.
GoGo, " Bunu benim için aldın... ama evet, giyiyorum" dedi. GoGo gömleğini ve şortunu çıkardı ve siyah tek parçasını ortaya çıkardı. Yanlarında mor bir çizgi vardı ve daha da önemlisi mayo onun figürünü vurguladı. Balın tek parçalı olduğu gibi onun da kibirli kişiliğine uyan daha parlak renkler vardı.
Her iki kadın da sahile doğru yöneldi ve "İşte buradayız!" Diye duyurdu. Herkes döndü - ve GoGo yavaş hareket ediyormuş gibi görünüyordu - en azından Hiro'ya. Hiro'nun önünde durdu ve döndü, "Nasıl seversin?" Diyerek döndü.
Hiro, "Vay canına! Harika görünüyorsun!" Dedi. GoGo, "Teşekkürler!" Dedi. Bir battaniye üzerinde Hiro'nun yanına oturdu. Bal, Wasabi ve Fred'i aldı ve "Bak, onlara şeylerini yapmalarını sağlayacak yer vereceğiz" dedi.
GoGo, "Şey... biz buradayız-hadi suya çarpalım!" Dedi.
Hiro, "Bu kulağa hoş geliyor - muhtemelen sudaki kıyıdan daha serin." İkisi de suya atladılar ve GoGo, daha yaşlıydı, Hiro'yu aşağı iterek alay etti. Hiro ona bir dalga sıçramasıyla cevap verdi. Onu tekrar sıçrayarak misilleme yaptı. Hiro, GoGo'nun kocaman bir gülüş taktığını gördü ve yardım edemedi ama gülümsedi.
Daha sonra Hiro uzandı ve GoGo'nun kolunu tuttu. Sonra onu ona doğru çekti ve göğsüne tuttu. "Hey! Adil değil!" Dedi.
Hiro, "Gitmene izin vermemi mi istiyorsun?" Dedi. Gülüşünü yüzünde gördü ve "Hayır... Yapmam" dedi. Suya bağlandıklarında, Fred'in çılgınca kollarını salladığını gördüler. Hiro, "Acaba onu ne heyecanlandırdı?" Dedi.
GoGo iç çekti - bu anın bitmesini istemedi. Kendisini Hiro'nun güçlü tutucusundan uzaklaştırdı ve kıyıya yüzdü. Hiro onu takip etti ve "Selam Fred. Ateş nerede?" Dedi.
Fred, "Ateş yok dostum. Ama Heathcliff bize öğle yemeği getirdi" diye yanıtladı.
Hiro, "Öğle yemeği iyi geliyor" dedi.
Herkes öğle yemeğinde bir araya geldiğinde, Hiro diğerlerinin kendi masalarında oturduğunu ve Hiro ve GoGo'yu birlikte otururken bıraktığını belirtti. Hiro, kendi duyguları için değilse, arkadaşlarının kesinlikle onları bir araya getirmeye çalıştığını hissetti.
Daha sonra oldu... ve sıcaklık azaldı. Hiro speedster'a baktı - neden bana bunları hissettiriyorsun GoGo? GoGo, Wasabi ve Fred ile birlikte bir Frizbi fırlatıyordu ve Hiro'ya baktı. Oh, Hiro... neden bu oyunu oynuyoruz?
GoGo şortlarını tekrar giymişti ve Hiro ona geldi. Elini uzattı ve speedster aldı. Sahile doğru yürüdüler, bir iskeleye. Orada başka kimse yoktu. Hiro onunla yüzleşmek için GoGo'yu çevirdi ve "Git... sana söylemeliyim..." dedi.
Sırayla işaret parmağını dudaklarının üzerine koydu. Gülümsedi - çünkü biliyordu... biliyordu... ve kelimelere gerek yoktu. Güneş batmaya başlamıştı... ve Hiro GoGo'nun çenesini kucakladı. Kollarını kaldırdı ve ellerini Hiro'nun kafasının arkasına aldı. Beline sarıldı... ve sonra aralarındaki mesafeyi kapattı...
Dudakları bir tutkuyla çarpıştı...... GoGo dilini Hiro'nun dudaklarına kaydırdı. Ağzını açtı ve hevesle dilini kabul etti. Ayrıldılar ve Hiro, "Plajda fena bir gün değil mi?" Dedi.
GoGo gülümsedi ve "Hiç de fena değil. Şimdi eve dönmeden önce geri dönelim." Dedi.
Hiro, "Evden konuşmak ... kafede bir şey kapmak ister misin? Eminim Cass Teyze'nin umrunda olmaz."
GoGo, "Bunu isterdim" diye yanıtladı. Ve böylece... gün sona erdiğinde... harika bir şey başlıyordu...
