HAZEL - Zayn Malik

Kek

Güneşin doğmasıyla beraber saat 6 ya kurduğum alarm ötmeye başladı, normal zamanlarda da erken kalktığım için zorlanmadan uyandım.
Okulun ilk günü olmasının verdiği heyecanla kısa bir duş aldıktan sonra saçlarımı su dalgası yaptım hafif bir makyaj yaptıktan sonra dolabın karşısına geçtim londra da her an yağmur yağma ihtimalini göz önünde bulundurarak siyah bir elbise giydim üzerime de ceketimi aldım ve çıktım. Okul yakındı yani yürüme mesafesinde diyebilirim, 15 dakikalık yürüyüşten sonra okulun büyük kapısından içeri girdim.Kendi sınıfımı bulduğum da içeri girdim henüz kalabalık değildi cam kenarı en arka sıraya geçtim ve etrafı izlemeye başladım.

Herkes birinci sınıf olmasına rağmen daha şimdiden kaynaşmış gruplar oluşturmuş ve sohbete başlamışlardı,ben hala boş boş sınıfı izliyordum ki sahte bir öksürük sesiyle kafamı o tarafa kaldırdım.

"merhaba adım Angelina port " dedi.

"merhaba bende hazel arven Taylor" diyerek tıpkı onun gibi yüzüme bir gülümseme taktım.

"çok memnun oldum yanına oturabilir miyim?"

"tabiki" diyerek sırada biraz yana kaydım.

"iki ismin var sana hangi isminle hitap etmemi istersin hazel arven"

"aslında ikisini de kullanıyorum sen nasıl istersen"
Dedim.
"pekala  hazel" diyerek gülümserken sınıfa bir öğretmen girdi ikimizde aptal aptal sırıtmayı bırakıp öğretmene döndük.
Angelina iyi bir kızdı onu sevdim, kahve rengi uzun saçları vardı ve yemyeşil gözleri kantinde öğle yemeği yerken uzun uzun sohbet ettik yurtta kalıyordu, benim aksime biraz çılgın da diyebilirim 1 sene hazırlık okumuş yani bu okulda 2 senesi çoğu kişiyi tanıyor popülerlik konusunda zirve olmasada hatrı sayılır bir kitleye Sahip.

"okul çıkışı bir kahve içelim mi ne dersin hazel" dedi Angelina.

"yani bilmem ki olabilir aslında"

"tamam hem seni burada bir kaç kişiyle tanıştırırım hepsini çok seveceksin"

"memnun olurum" diyerek gülümsedi.

Okul bitti Angelina ve ben kola kola okulun bir alt sokağında ki kafeye doğru yürümeye başladık, okuldaki tanımadığım insanlar hakkında dedikodular dinlerken kafeye gelmiştik. İçerideki büyük yuvarlak bir masanın etrafında oturan 4 kişi vardı ve biraz fazla yayılarak oturduklarını gördüğümde garipsedim.

"hey herkese merhaba millet bu yeni arkadaşım hazel" diyerek beni öne doğru hafif ittirdi.

"merhaba" dedim genel olarak.

"merhaba tatlım ben candy" dedi gotik kız.
"ben freddie" dedi kumral olan cocuk.
"ben niall" mavi gözleri ve altın rengi saçları çok tatlı olan bu cocuk tıpkı bana benziyordu.
"Chuck" dedi sadece esmer olan cocuk baya cool bi tipti üstündeki kıyafetkerden anlaşıldığı üzre varlıklı biriydi ama gıcık bir tipe benziyor alttan alttan bakıp çarpık gülümsemeleriyle.

Artık sıkılmaya başlamıştım eve gitmek istiyordum Chuck cok rahatsız edici davranıyor canımı sıkıyordu.
Zaten yarın gece bir doğum günü partisine davet edildim konu uzamasın diye kabul ettim bir bahane bulup gitmeyecektim.

"Angelina ben artık gitsem iyi olucak tanıştığıma memnun oldum arkadaşlar" diyerek hemen ayağa kalktım benimle beraber niall da ayaklandı.
"beraber çıkalım bende gitmek zorundayım" dedi tekrar selamlaştık kahveleri ödeyip çıktık.

"evin nerede hazel sana eşlik edeyim"

"hiç sorun değil zaten çok yakın 3 sokak yukarı da"