"Benim adım Aleyna!" diye emin şekilde dudaklarından çıkan cümle ile adam başını salladı.
"Sen Zümrasın kadın!"
Genç kadın dinledi. Daha sonra adam adının anlamını dile dökmeye başladı.
"Sen zekisin,insanlara yardım eden,kahraman,bir o kadarda zar...
Genç kadına belli etmese de çimen yeşili gözleri bahar bahçesi olmuştu adamın.
Adamın huyu durgunlaşma ya başladı kadının huyu ise susamış gibi şelale olmaya başladı.
"Sen siyahsın Ciwan Ağa ,ben ise beyaz!"
Genç kadının dudaklarından dökülen kelime genç adamın tebessüm etmesine yol açmıştı.
"Farkımız bu kadar mı kadın?"
Genç kadın düşündü başka bir fark! Daha ne kadar ayırt edebilirdi ki karanlıkların içindeki adamı siyahtı işte!
"Sana siyahsın dedim Ciwan Ağa,sen çıkmaz bir sokaksın!"
Genç adam elinin tersiyle genç kadının önüne düşen saç tutamını geriye attıp, elini genç kadının ilk öpücüğünü acımasızca aldığı dudaklarına götürdü.
Genç kadın bu dokunuşla irkildi... kaç aylık evliydiler ilk defa böyle yumuşak bir dokunuş hissetti dudaklarında. İlk öpücüğünü zalimce alan kocasının hesap vereceği gün gelmişti.
"Işığınla beni kurtar karanlıktan o zaman kadın."
Parmak uçları kuru dudaklarda gezdirdi usulca.
"Benim ışığımı söndürdün... Ben kendimi bile kurtaramaz oldum Ciwan ağa! Bu hâle bizi sen ve senin soğukluğun düşürdü."
Dudaklarının her kıpırdanmasıyla adam gözlerini o dudaklardan çekmeden baktı. Kadın kendisine büyülenmiş gibi bakan adamla yutkundu. İlk defa kocasını böyle kendisine baktığını görüyordu.
" Beni bir sen kurtarırsın kadın.. Senin çimen yeşili gözlerin ışığımız olsun... İkimizi kurtar hade Zümram."
Kendisine son zamanlar kullandığı isimle kaşlarını kaldırdı. Neden her seferinde bunu söyliyordu kendisine? Onun bir adı vardı, Aleynaydı! ZÜMRA ne demekti hem? Bakışları adama kalkarken kendisine öyle şevkatle, muhtaçla bakıyordu ki... hiç böyle görmemişti adamı. Bu kadar mı muhtaçtı kendisine?
"Benim adım Aleyna!" diye emin şekilde dudaklarından çıkan cümle ile adam başını salladı.
"Sen Zümrasın kadın!"
Genç kadın dinledi. Daha sonra adam adının anlamını dile dökmeye başladı.
"Sen zekisin,insanlara yardım eden,kahraman,bir o kadarda zarif,bilge kadınsın!"
Genç kadın şaşırdı kocasından ne iltifat duymuştu bu kulakları,nede düzgün bir diyaloğunu,sohbetini.
Bu duydukları kadının gözlerini istemeden olsa sulanmıştı. Sol gözünden bir damla yaş aktı kadının.Gözyaşı kalbine doğru yol alırken sadece kocasına baktı gözlerini kırpmadan.
Büyük üstatlarımız demiştir ki sol gözden akan yaş kalp sızısı,hoşlantısıdır.
Kocasına aylar sonra duygular besliyordu kadın!
"Ama en önemliside ne biliyormusun?"
Genç kadın başını hayır anlamında salladı.
Genç adam genç kadına bir adım yaklaşıp ince belinden kavrayıp narincene,kırılcakmış gibi yavaşcana usul usul bedenine yasladı kadınını.
"Sen benim Zümramsın!"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
