Elini destek vermek istercesine omzuma koydu. Bu davranışı hoşuma gitmişti. Sanırım onu sevmeye başlamıştım.

  "Anlıyorum Jimin. Anladım ben Jimin-ah."

    İmalı bir şekilde gülüp omzumu hafifçe sıktı.

  "Ş-şey yani b-ben.."

  "Anladım ben Jimin kkkkk. Biliyor musun? Şuana kadar Jungkook kimseye özellikle şarkı söylemedi. Ama sana söyledi."

  "Ama ben onu zorladım. O da istememişti ki söylemeyi."

  "Jungkook istemediği bir şey asla yapmaz Jimin-ah. İnan bana istemeseydi söylemezdi. Onun sesi bir elmas gibidir Jimin. Çok çok az kişi onu görebilir ve duyabilir. Demekki sende bir şeyler var Jimin he? :)"

  "Hoseok, ah tanrım başım zonklamaya başladı."

    Neşeli kahkahası kulaklarıma ulaşırken ellerimi başımdan çektim.

  "Neyse Jungkook kendine gelen bir çok insanı geri çevirir. Ama seni çevirmedi."

" Beni geri çevirdi ki. Hemde dün. Ona biraz sert çıkıştım sanırım. Bir anda sinirlendim ve kendime hakim olamayıp ona neden böyle olduğunu sordum. Ve... ve kollarını görünce endişelendim ve daha fazla sinirlendim. Üstüne gidincede gitti."

  "Oh Jiminie.. Kendini suçlama Jungkook böyle biridir. Sen aldırma ona. Sadece ondan vazgeçme Jimin. Lütfen onun buna çok ihtiyacı var..."

  "Neye ihtiyacı var?"

  "Her şeye Jimin her şeye. En küçük sevgi parçasına bile. Ancak ona biraz zaman ver. Sana alışması için. Sonra zaten kendisi adımı atacaktır."

     Kafamı onaylarcasına salladım ardından gülümsedim.

" Sana kendi yazdığı şarkılardan mı söyledi Jimin? "

" Evet, defterinden bakarak söylüyordu. Ve çok güzel söylüyordu sesinide kaydetti. Ve şarkıyı söylerken ağladı. Onu bu kadar derinden etkileyen ne?"

  " Keşke söyleyebilsem... Kolay değil Jimin-ah. Jungkook için hiç kolay değil. O kadar çok yük var ki üzerinde.. Hepsini kendisi yükleniyor. Bir çok şeyi kendisi yönetiyor. Ve bunu çok sessiz bir biçimde yapıyor. Aslında o kadar iyi birisiki. Elinde olsa kimseyi kırmak istemezdi ama olmuyor işte kişiliği engel oluyor buna."

  "Ayrıca kimseye kendi yazdığı şarkıyı söylemezdi değerini bil Jimin-ah. Ve kayda alması da onun başka bir alışkanlığı onları kayda alıp sürekli kendini geliştirmek için uğraşıyor ama aslında ne kadar mükemmel olduğundan haberi yok."

    Gülümsemeye devam ederken arkamızda bulunan 4.bina kapısından Jungkook çıktı ve yavaş adımlarla arka bahçeye doğru ilerledi.

    Gözüm onda takılı kalmıştı. Hoseok varlığını belli etmek istercesine öksürdü.

  "Neyse ben yukarı çıkacağım. Dersin başlamasına daha var sende dediklerimi düşün lütfen. Belkide bir adım atmak için en uygun zaman şuandır hım ne dersin?"

    Banktan kalkıp yanımdan geçerken eliyle omzumu patpatladı ve binaya girdi. Ben ise ne yapacağımı yine düşünmeye başlamıştım.

    Adımlarımı kalbimin istediği yöne çevirdim.

    Bir adım atmak için belkide en uygun zaman şuandır...

    Jungkook'un konuşmalarımızı duyduğundan habersiz ona doğru yürüdüm.

   Bir adım atmak için belkide en uygun zaman şuandır...



       (Jungkook'un okuldaki giyinişi)

AGORAFOBİ🍓  |Jikook  <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin