Gelen anons ile dudak büzdüm. Benim rehberlik sınıfında ne işim vardı? Hayatımda oraya neredeyse hiç girmemiştim.
"Çıkabilirsin, Chumana." diyen İngilizce hocasına baktım. Kadın gayet güzeldi ve bana gülümsüyordu. Sanırım okuldaki sevdiğim sayılı hocalardan biriydi. Sıranın altından telefonumu aldım ve ayaklandım. Jonathan geçmem için kalkınca sıradan çıktım ve hocaya teşekkür edip sınıfı terk ettim. Hızlı adımlar ile rehberlik odasına ilerlemeye başladım. Bana ne söylenecekti merak ediyordum. Kesin saçma bir şey için çağırılmıştım.
Rehberlik odasının önüne gelince kapıyı tıklayıp içeri girdim. Rehberlik hocası bana gülümsedi. "İşte görmek istediğim kişi. Otur lütfen Chumana."
Kadın öyle söyleyince kapıyı kapatıp masasının karşısındaki sandalyeye oturdum. Tektikte değildim ama rahat olduğum da söylenemezdi. "Beni neden görmek istemiştiniz?"
"Seni şu yeni sınıf arkadaşın hakkında konuşmak için çağırdım. Mol... Andy Molady." dedi bana bakarken. Dikkatle onu izliyordum. Rehberlik hocası her zaman rahat bir insandı. Şuanda da öyleydi. "Andy okula kaydını aldırdığından beri okula gelmiyor, fark etmişdindir herhalde. Halbuki notları fazlasıyla yüksek bir çocuk. Devamsızlıktan sınıfta kalmasını pek istemem."
"Benim bununla ilgim ne?" diye sordum hızlıca. Cidden, okula gelmeyen ve hakkında laflar dönen yeni çocuk umurumda bile değildi. Beni zerre ilgilendirmezdi. "Çünkü senin onu bulup okula gelmeye ikna etmeni istiyorum."
Saçma bir şey için çağırıldığım kesindi. Bunu yapmak istemiyordum. Yapmayacaktım da. "Bunu yapabileceğimi sanmıyorum."
"Hmm... Ben de senin notlarına baktığımda matematikte biraz zorlandığını fark ettim ve Rose iyi bir arkadaşımdır. Ondan rica etsem seni sözlü notlarıyla geçireceğine eminim." dediğinde duraksadım. Matematik... Tanrım. Rüşvetle iş yapmayı ne kadar sevmesen de matematikten geçmekten bahsediyordu. Bıkkınca tuttuğum nefesimi dışarı verdim. "Peki... Kabul ediyorum. Çocuğu nerede bulabilirim?"
Tıklayan kapı ile arkamı döndüm. Kapıyı sarışın bir kız araladı. Mavi gözleri ile bizleri süzdü. "İçeri gel, Sally. Seninle konuşmak isteyen biri var."
Kız hocayı dinleyip kapıyı kapattı ve gelip yanımdaki sandalyeye oturdu. Dikkatlice beni süzdükten sonra gözlerini hocaya çevirdi. "Beni neden çağırmıştınız?"
"Açıkçası abinin notları harika ve devamsızlıktan kalmasını istemiyorum. Yanında gördüğün Chumana' nın onu buraya gelmeye ikna edebileceğini düşünüyorum." dedi sevecen bir tavırla. Demek o çocuğun kız kardeşi buydu. Açıkçası kız baya güzeldi. Benden az da olsa kısa olduğunu düşünüyordum ama fiziği harikaydı. Onunki gibi bir fiziği çoğu kız isterdi.
"Abinin okula gelmeyip nerelere gittiğini söylersen Chumana onu bulup ikna edebilir." diye ekledi hoca. Sally bir süre düşündü. Neyi düşündüğünü bilmiyordum ama ifadesinden ciddi olduğunu düşünüyordum. Nefesini dışarı verirken bana döndü. "Şehir merkezi. Genelde sokaklarda boş boş gezer. Beyaz saçlı ve mavi gözlü. Fazlasıyla uzun boylu."
"Bilgi için teşekkür ederim. Elimden geleni yapacağım." dedi tebessüm ederek. Hiç oralı olmayıp bakışlarını rehberlik hocasına çevirdi. "Artık derse dönebilir miyim?"
"Tabii Sally. Chumana, sen izinlisin. Gidip onu aramaya başla lütfen." diyen hocaya bakıp başımla onayladım. Sally de onaylayıp ayağa kalktı. O kapıya ilerlerken ben de kalkıp peşinden gittim. Hemen onun ardından sınıftan çıkıp kapıyı kapattım. "Abime dikkat et. İkna edemezsen çokta problem değil. Ben de ikna edemedim zaten."
Yanımdan ayrılmadan bana söylemişti bunları. Sonra sınıfına doğru yola koyuldu. Arkasından biri süre bakmaktan kendimi alıkoyamamıştım. Ben de ikna edemedim zaten...
O gözden kaybolunca okulun çıkışına doğru yol aldım. Telefonunu elime alıp Jonathan' a çantamı ve eşyalarını evime bırakmamı söyleyen bir mesaj çektim. Mesajı gönderirken okuldan yeni yeni çıkıyordum. Telefonu cebime sokarken gülümsedim. Okulu öğlen arasından hemen sonra asmak güzeldi.
Ama hala bir sorun vardı. Bu çulsuz serseriyi hangi sokakta bulacaktım?
*
Şehir merkezinin neredeyse bütün sokaklarını talan etmiştim ama Sally' nin söylediği gibi bir çocuk görmemiştim. Tüm sokakları gezmem iki saatimden fazlasını benden almıştı. Bacaklarım ağrımaya başlayalı bir süre oluyordu.
Ana caddede ümitsizce yürürken nefesimi bıkkınlıkla dışarı savurdum. Bu işten sıkılmıştım. Okulda olsam en azından otururdum ve çok sıkılırsam uyuyabilirdim. Ama sokaklarda bu ne mümkün?
Çaresizce caddedeki insanları incelerken gözüme bir şey çarptı. Karşıdan bana doğru gelen platin beyazı saçlar...
Ona baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Gözlerim onunkilerde takıldı. Hiç görmediğim o mavilerde bir süre takıldım. Uzun boyu yüzünden bana her birkaç adım yaklaşışında boynum biraz havaya kalkıyordu. Zayıf bir fiziki yapısı vardı ama boyu onu korkutucu yapmaya yetiyordu. Tam da Sally' nin anlattığı çocuk.
O yanıma geldiğinde ve beni tam geçecekken onu kolundan tutup durdurdum. Benden birkaç saniye önce ayrılmış olan gözleri tekrardan bana döndü. Aramızdaki boy farkı işi çok zorlaştırıyordu. Derin bir nefes aldım. "Senin adın Andy mi?"
"Kim bilmek istiyorsa değişir." dediğinde sesi sert çıkmıştı. Korkutucu bir aurası vardı. Bunu iliklerime kadar hissedebiliyordum. Yutkundum. "Ben Chumana Burns. Seni okula götürmeye geldim."
*
~Okul mu? Gerçekten mi?
•Derslerden geri kalmanı istemiyorum, Mavi. Kırmızıya sorun çıkarma ve onunla git.•
~Gözleri seninki gibi olan birine güvenmem.
•Kırmızı iyi kızdır. Oynamak için harika bir kukla...•
Selamlar! End' in yeni projesi sizlerle XD yazım yanlışlarım varsa şimdiden özür dilerim. Umarım bu versiyon hoşunuza gider XD Desteklerinizi bekliyorum ^^
Sayanora, Minna X3
YOU ARE READING
End
Fantasy{TAMAMLANDI} •Mavi, duyuyor musun?• ~Neyi? •Sessizliğin gürültüsünü.• * •Mavi gözler hep kıskanıldı. Peki kan? İşte, o sadece bana özel. Ve ne yazık ki senin mavilerin benim ellerimde.• * Kişilik bozukluğu hastalığı olan Andy diğer kişiliği yüzünd...
•Kukla•
Start from the beginning
