İşkence odası

1.5K 148 148
                                    

Adamlar beni bir odaya aldıklarında artık ciddi anlamda kaderime razı olmuştum. Başıma neler geleceğinden çok Alec'in şu an ne halde olduğunu düşünüyordum.

"Kaldırın şunu. İşkence odasına götürün."

Duyduğum şeyle başımı kaldırıp öylece onlara baktım. İşkence odası hah?

"Daha yaratıcı bir isim bulamadınız mı?"

"Genelde insanlar ismi duydukları zaman korkarlar."

"Bu durumda insan olmuyorum sanırım." Dediğimde iki adam kollarımdan çekip beni kaldırmışlardı.

"Başına çok kötü şeyler gelecek."

"Belki mazoşist bir insanım ve aslında istediğim şey tam olarak budur."

Beni içeriye aldıktan sonra bir koltuğa oturtup ellerimi ve ayaklarımı bağlamışlardı. Onlara karşı güçsüz durmamak için son derece mutlu görünmeye çalışıyordum.

"Elektrik çubuğunu verin."

Bu çubuğu videolarda görmüştüm. Tatmak nasip olacakmış demek ki.

Çubuğu çalıştırıp bana doğru yaklaştı adam.

"Hala konuşmak için bir şansın var."

"Ah hayır, senden oldukça güzel elektrik alıyorum. Bunun devam etmesini isterim."

Adam elindeki çubuğu koluma sürttüğü zaman dişlerimi sıkmıştım.

"Bu hiçbir şey Magnus, sana öyle şeyler yapacağız ki... değil Alec'in yerini söylemek onu kendi ellerinle bize getireceksin."

"Mayonez, ketçap da ister misiniz?"

Çubuğu aniden koluma bastırdı ve derecesini arttırdı. Yaptığı şey yüzünden tüm bedenim titrerken nefes alamamaya başlamıştım. Uzun süre aleti kolumda tuttu ve sonra çekti.

Dokundurduğu yer yanık izi halini alırken öylece kabarmış koluma baktım ve gülmeye başladım.

"Biraz daha devam etsene şuna."

"İstersen direkt ağzına sokayım ne dersin." Deyip aleti kapattı ve sakince dudaklarıma doğru değdirdi. "İster misin hah? Çalıştırayım mi?"

"Neden olmasın?" Deyip güldüğümde aleti ağzımdan uzaklaştırdı ve çeneme indirdi. Oradan boynuma.

"Eski sevgilin, Camille. Acaba konuşman için onu buraya getirsek mi? Onun canını yakmamızı ister misin?"

Tabii ki de istemezdim ama bunu onlara belli edemezdim.

"O sürtüğe ne yapacağınızın bir önemi yok. Pislik beni aldattı."

"Yani seni konuşturmak için bir yöntem bulamayacağız öyle mi? Bunu şu odaya indirin ve yemekle su vermeyin. Yalvarana kadar da çıkarmayın."

"Ahh, en azından açlıktan öleceğim. Bu da iyi bir şey."

"Merak etme, açlıktan ölmeden önce sana daha fazlasını yaşatmak için seni hayatta tutarız."

Sonrasında beni buradan çözüp 2 metrekarelik karanlık bir yere tıkmışlardı.

Alec'in neden karanlıktan korktuğuna şaşırmamak lazım.

...

Alec:

"Hala bir şey bulamadın mı?"

"Beş dakika önce de dediğim gibi, hala bulamadım Alec."

"Eğer bulamazsan o şirketi basar herkesi öldürürüm."

Kod: 18 Deney BaşarısızWhere stories live. Discover now