Çok güzel uyuyordun

2.4K 264 158
                                    

Alec'le gece yarısını geçene kadar film izlemiştik ve sonrasında onun uykusuzluktan gözleri kaymaya başlayınca onu odasına çıkarıp yatırdım. Odanın ışığını da açık bırakmıştım.

Sonrasında kendi odama ilerledim ama kısa bir zaman sonra kapım açılmıştı.

"Bir şey oldu." Dedi Alec beni süzerek.

"Ne oldu?"

"Rüya gördüm. Ama kötüydü."

Alec bana bakarken onun korkmuş olduğunu fark etmiştim.

"İstersen sen uyuyana kadar yanında kalabilirim."

"Ama... uyuyunca oluyor bunlar." Dedi parmaklarıyla oynayarak. "Yanında uyusam?"

Alec'e tereddüt dolu bir bakış attım. Evimde kalmasına izin veriyorum ama her şeyin bir sınırı olduğunu bilmesi lazım.

"Şey... bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum Alec."

"Tamam." Durdu ve olduğu yere bağdaş kurup oturdu. "O zaman burada oturayım."

Arkasını duvara yaslamıştı ve gözlerini de benden çekip tavana dikti.

"Cidden bütün gece orada oturmayı mu düşünüyorsun?" Dediğimde başını olumlu anlamda salladı. Bunda kararlı gözüküyordu. "Pekala... gel hadi yanıma."

"Hayır." Dedi kararlı bir şekilde. "İstemedin."

"Ama..."

"İstemediğin şeyleri yapmam. İstemezsen odada da durmam."

Böyle söyleyince kendimi yine kötü hissetmiştim.

"Tamam odada dur ama en azından koltuğa filan otur, orada öylece oturma..."

Yandaki tekli koltuğu işaret ettiğimde bir şey demeden ayaklanıp koltuğa yöneldi. Ben de dolaptan bir örtü çıkarıp ona verdim.

Sonrasında tekrar yatağıma ilerlemiştim. Alec iki büklüm bir halde koltukta yatmaya başladığında onun bu halini görmemek için arkamı dönmüştüm.

Yanımda yatsa ne olurdu ki? Resmen onu o koltukta iki büklüm halde yatmaya iten bendim.

"Alec ben rahat edemiyorum."

"Odadan gideyim mi?"

"Hayır yani... hadi yanıma gel." Dedim yatakta yanımı göstererek.

"Rahatsız olursun."

"Olmam, hadi gel."

Sonunda ikna olmuş olacak ki ayaklanıp yanıma geldi ben de iyice yana kayıp ona yer açtım.

"Işıklar açık kalsın mı?" Dediğimde başını olumlu anlamda sallayıp yatağa sırt üstü uzandı. "Sid, güneş doğana kadar ışıklar açık kalsın."

"Anlaşıldı efendim."

Sonrasında Alec'e iyi uykular deyip ona arkamı dönmüştüm. Yatağımda 3 gün önce tanıştığım bir ölüm makinesi ile uyuyor olmak biraz tuhaftı ama içten içe ona güveniyordum.

...

Sabah gözlerimi açtığımda yatakta sırt üstü döndüğümü fark etmiştim.

Ve de üstümde bir çift göz vardı.

Alec kim bilir ne kadar süredir öylece beni izliyordu düşünmek bile beni korkutmuştu.

"Ne zaman uyandın sen?" Dedim sorumun cevabını merak ederek.

"Birkaç dakika önce."

Neyse en azından o kadar da uzun bir zaman geçmemiş.

"Çok güzel uyuyordun."

"Öyle mi? İnsan nasıl güzel uyuyabilir ki? Yani güzel uyuması için neye ihtiyacı var?"

Sorduğum soru ona karışık gelmiş olabilirdi.

"Bilmiyorum, tatlı görünüyordun. Kedi gibiydin."

"Kedi? Tuhaf düşüncelerin var Alec. Neyse hadi kalkalım yoksa ben işe geç kalacağım. Bir an önce hazırlanmam lazım."

"Sen üstünü değiş, ben kahvaltı hazırlarım."

Alec yataktan çıkarken kendimi neden sanki onunla evliymişim gibi hissediyordum. Aynı yatakta yatmıştık üstüne bir de bana kahvaltı hazırlamak için ayaklanmıştı.

Bana kahvaltı hazırlaması işime gelirdi yoksa geç kalacağım.

O odadan çıktıktan sonra hızlıca üstümü değiştirmeye başladım. Ama aşağıda bir gürültü kopunca koşarak aşağıya inmiştim.

"Bilerek değildi." Dedi yere düşüp kırılan tabağı göstererek.

"Sorun değil Alec, hey elini mi kestin sen?"

Elini çekip avucunun içindeki büyük yarayı gördüğümde içim kötü olmuştu.

"Dikiş atılması lazım, doktor çağırayım."

"Gerek yok." Diyerek elini çekti benden.

"Saçmalama, çok derin kesilmiş."

"İyileşir." Deyip elini bana gösterdi. "Birazdan."

"Bir saniye... senin hızlı iyileşme yeteneğin mi var?" Dediğimde kafasını sallamıştı. "Pekala seninle konuşmamız lazım şu an, benimle koltuğa gel hadi."

Dediğimi yapıp peşimden koltuğa geldi. Elindeki yara izi ilkinden daha iyi gözüküyordu şu an.

"Madem ki yaraların iyileşebiliyor, neden vücudunda bu kadar yara izin var? Neden onlar iyileşmedi."

"Çünkü o yaralar... bu özelliği bana vermeden önce yaptıkları yaralar. O yüzden iyileşmediler."

"Anladım."

"Bu özelliği bana verdikten sonra daha kötü yaralar da açtılar."

"Bunu neden yapsınlar ki?" Dediğimde omuz silkmişti.

"Canımı yakmayı seviyorlardı."

Onun üzüldüğünü yüzünden okuyamasam bile üzüldüğü belliydi.

Yavaşça onun elini tuttum ve gülümsedim.

"Ama artık geçti tamam mı? Bir daha canını yakamazlar."

"Gerçekten kötü şeyler yaptılar."

Şu an ona sarılmak istiyordum.

Ama bu tuhaf olurdu sanırım.

Yani... bilemiyorum.

"Bana sarılmak mı istiyorsun?"

"Ne? Nereden anladın?"

"Ba... bazen... birisine temas ettiğimde çok odaklanırsam... zihnini okuyabiliyorum."

Onun tuttuğum eline bakıp anında elimi geri çekmiştim.

"Bir daha sakın zihnimi okuma anlaşıldı mı?"

"Üzgünüm... okumam."

Alec yanımdan kalkarken kendi kendime niye ona sarılmadın diye kızıyordum.

...

Amk çocuğuma niye sarılmadın pislik 😠😠

Kod: 18 Deney BaşarısızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin