18

329 9 0
                                    

"Tamam,o zaman hadi gidelim."

Montlarımızı giydik ve arabaya bindik. Yolu biliyormuş gibi ilerliyordu. Atikti.

"Sen onun evini nerden biliyorsun?" dedim kızgın ve sorgulayıcı şekilde.

"Evine gitmiyoruz ki.." dedi ve tekrar kafasını yola çevirdi.

Meraklı melahat gibi tekrar sordum.

"İş yerini nerden biliyorsun?"

Barlas, boynunu kıtlattı ve sesini çıkarmadı.

"Ya sana soruyorum!" dedim ve Barlas'a yumruk attım.

Barlas, bir anlık dalgınlıkla direksiyon hakimiyetini kaybetti. Ama çabuk toparladı. Arkada ve yandaki arabalardan onlara karşı öttürülen korna sesleri yükseldi.bHatta biri camı açıp; "Bari arabanın içinde çiftleşmeyin lan seyir halindeyken!"

Onun yanındaki de; "Selo sen farklı mıydın onlarkene? He söle bağa?" dedi şivesiyle.

Ama karısı böyle diyince, camı kapattı ve yoluna devam etti. Güldük. Daha sonra otobandaki yolculuğumuza devam ettik. Arada bana keçiler geliyor, gülmeye başlıyordum ama bu Barlas'ı rahatsız değil aksine mutlu ediyordu. İlk defa böyle görüyordu ve keyfini çıkarıyordu.

Yolculuk son buldu ve bir binanın önünde durduk. Barlas, geldi ve elimi tuttu.

"Ooo," dedim gülerek.

"Ne var be? Elini tutamaz mıyım?"

"Evlenince evet!" dedim ve binaya girdim.

Gitmeden önce Barlas'ın kollarını iki yana açtığını gördüm.

"Geri dön ve bana sarıl!" dedi sesini yükselterek.

Kapıdan kafamı çıkardım ve kahkaha attım.

"Eee hadi! Kollarım yoruldu valla!"

Koşarak Barlas'a sarıldım. Beni havaya kaldırıp bir süre döndürdü. Kafamı arkaya yatırıp ellerini açtım.

"Se-ni çok se-vi-yo-rum"

"Ay lav yuu ayy başım. Ayy Ayy lave lave yuuuu!"

"Ta-mam dur dur ye-terr!"

Durdu ama dünya durmamıştı benim için. Bir süre sersem gibi olduk. Sonra kendimize geldik ve ilerdeki başka bir binaya beraber girdik.

"O binanın önünde durdun ama buraya geliyoruz. Niye burada otopark mı yok?"

"Büyüyünce öğrenirsin."

"Hahahahahah no!"

Herhangi bir zile bastık ve merdivenleri çıkıp bir dairenin önünde durduk. Tekrar zile bastık ve karşımızda bir adet sürtük.

"Ooo kimleri görüyorum. Yoksa hediye için teşekküre mi geldiniz?" dedi yamuk ağız.

"Yok ben aslında seni si-"

Barlas'ın karnına vurdum bir tane.

"Niye geldiniz?"

"Hediyeni çok beğendik, alıp başına çalmaya geldik! Kızım tatara tutara yapma bana!Derdin ne lan bizimle,dedi bağırarak.

''Anlayamazsın,''

''Barlas bırak şunu hadi gidelim!'' dediğimde ''İçeri geçin,'' dedi yelloz.

''Emir verme lan!'' Gerçekten Barlas'ın bu bağırışlarına alışkın değilim.

''İnsan olsan belki vermem ama değilsi-''

Ece sözünü tamamlayamadan Barlas'tan tokat yedi.Tamam o Barlas a atıyordu ama Barlas ona asla vuramazdı.Böyle bir kaide yoktu.Kadına el kalkmaz kanunu bu bilmiyor mu? diye düşündü.

''Ne yaptın?''

İşte senden bu yüzden nefret ediyorum.ERva,bir gün ölürse benden bil! demem buydu işte.Senin g*tüne yediremeyince sert tepki kullanmandı.Bu tuzağı kurdum anlasın senın nasıl bir öküz olduğunu.Bak Erva,bir gün ölürsen ,sen Barlasın sana ser tepkisinden ölürsün.Sen ne kadar sert olsanda için leyleğin bacağından bile incecik narin!Demem o ki,Barlas bey,senden gerçekten tiksiniyorum!Bu kaçıncı tokatın bilinmez,sayamadım!'' dedi Ece.

''Barlas, neyi ima ediyor bu , farkındasın değil mi?'' dedi Erva şaşkınlığını gizleyemeden.

''Erva bak-'' dedi.

''Ne bakıcam ya!''

Evden dışarı çıktı.Arabaya koştu.Anahtar üstünde kalmıştı.Hemen bindi ve eve gitti.Barlas ise bir taksi çevirdi ve Ervayı takip ettirdi.Erva eve gelince telefonunu lavaboya bıraktı ve musluğu açtı.Telefon ıslanınca kapattı.Yukarı çıkarken üzerindekileri merdivenlere savurdu.Duşa girdi.Sıcak suda biraz kendini gevşetti.Bornozunu giymiş saçlarını kurutmaya başlayacakken kapı seslerini duydu.Barlas 'Erva,aç'diye bağırıyordu.Neden sonra ses kesildi.Erva da yapacaklarını yaptı.Üzerini giyindi.Kurumuş saçlarını yandan örük yaptı.Yatak odasının kapısını kilitledi anahtarı komidine koydu ve yatagına yatıp uyudu.

Barlas,kapıcıdan yedek anahtarı nişanlısıyım rölü ile aldı ve eve girdi.En son yatak odasına baktı.Kapıyı açmaya çalıştı ama uyaık Erva bunuda düşünmüş kapıyı kilitlemişti.Saat 23,00dı.Biraz dinleneyim derken uyaya kaldı.Uyandığında saat 9 idi.Nerde oldugunu hatırladı ve kapıyı yumruklamaya başladı.Bu sesleri duyunca Ervada uyandı.''Noluyor ya'' diye bağırdı.

''İşe geç kalıcaksın bak burdan çıkmazsan!Hadi Erva inat etme çık şurdan.Ne kadar uyanıksın?Gelebileceğimi düşünüp kapıyı kilitleyip uyumuşsun!'' dedi Barlas şakayla karışık.

''Ne uyanıklığı be gerizekalı.Korkmuştum!''

''Hadi çık o zaman daha fazla korkmazsın,''

Hande ise Ervayı arıyor ama ulaşamıyordur.Mağlum Erva telefonunu imha etmişti.

''Koray, Ervayı arıyorum ama kapalı,'' diye sızlandı.

''Dur ben bi Barlas ı arıyayım?''

Barlasın telefonu çalmaya başladı.Hemen Ervanın aklına kendi telefonunu nasıl imha ettiği geldi ve kahkaha attı.

''Neye güldün?Söylede ben de güleyim!''

''Üf sanane be salak,''

Israrla çalan telefonunu açtı.

''Efendim,şişko kardeşim!'' diye şakıdı.

''Sus lan! Ervaya naptın lan?! Hande meraktan öldü nerde bu kız diyip duruyor,yedi başımın etini.''

Arkadan Handenin sesi gelir. ''Ne diye aradın ne konuşuyorsun Koray ya!''

''Tamam,aşkım. Barlas naptın kıza,nerde Erva, Erva nerde oğlum?''

''Yanımda.Yani aramızda duvar olsa bile yanımda sonuçta..'' dedi Barlas.

''He iyi.Of sizin yüzünüzden değerli vakitçiğimizi aldınız ya!''dedi ve Koray telefonu kapattı.''Erva yanındaymış.''

''Tamam.''

''Eee?'' Göz kırptı.

''Nee, ee?''

''Of Handee!'' 

''Ya hayır,yoruldum.Git başımdan!'' dedi Hande somurtarak.

Barlas kapıya dayanmış bekliyordi Ervanın çıkmasını.Saatte bu arada 10 olmuştu.Daha sonra içerden bir ses geldi. Vazo kırılmasına benziyordu ve kapıya da bir darbe.Daha sonra kapının altından akan sıcak kan!

''Erva iyi misin! Ervaa! Erva iyi misin?''

Hastaneye gelmeyen ve raporlu veya izinli olmayan Ervayı ise herkes aramaya koyulmuştur.Ama aramalar sonuçsuzdur.Aramaların sonuçsuz oldugu başhekime bildirilir.

''Ne demek ulaşamıyoruz? Nerde bu doktor!'' dedi bağırarak başhekim. Hastane koridorlarındaki hastaların gözlerinin odağı oldu.

PİSİ PİSİ KOLOGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin