"Yeşil Gökyüzü"

2.3K 187 213
                                    

Louis elini kalbine doğru götürürken hissettiği acıyla inleyip dizleri üzerine düştü. Kolundaki hançer dövmesi yanmaya başlarken gözlerini kapattı. İlk defa bu kadar şiddetli hissettiği acı benliğini ele geçirmiş kontrolü ele almıştı.

Acı tüm hızıyla tek tek hücrelerine yayılırken alfa gözlerini açtı. Nefesleri birbirine karışmış ciğerlerini kuruturken bir şeylerin yolunda gitmediğini hissedebiliyordu.

Kendisini zorlayıp ayağa kalktı. Görüşü kararırken ellerini yumruk yapmış kurt formuna odaklanmaya çalışmıştı. Benliği kurt formunu kabul etmek istemezken sol elini hançer dövmesine götürüp hissettiği sıcaklıkla inledi.

Bu sırada parmağındaki dövme silikleşmeye başlamıştı. Alfa kalbini saran korkuyla buz kesilirken zihni çığlık çığlığa bağırmaya başladı.

Çok kötü bir şey oldu.

Bedenini sarsan acıya boyun eğmezken derin bir nefes aldı ve saniyeler içinde siyahın hâkim olduğu kürkü toprakla buluştu. Alfa hiddetle ulurken mavileri yerini griye bırakmış rüzgârla yarışırcasına ormanı inletmeye başlamıştı. Toprağı sarsan vuruşlar hız kesmeden devam ederken kalbindeki ağrıyla tekrar hiddetle uludu.

Uçuruma doğru geldiğini fark etmezken aldığı kokuyla duraksadı alfa. Ezberindeki koku ruhunu okşarken sık ağaçların arasından geçti ve grilerinin buluştuğu  alfa ile duraksadı.

Dizleri üzerindeki alfa hareketsiz bir biçimde boşluğa bakarken kurt formundan insan formuna dönüşmüş çıplak ayakları toprağı ezmeye başlamıştı.

Robert dakikalardır boşluğa bakarken inanamıyordu.

Atlamıştı.

Bir an bile düşünmeden bedenini boşluğa bırakan bedeni düşünmeye devam ederken ki acaba yaşıyor muydu? Bu sırada omzundaki sert tutuşla ayağa kaldırıldı ve kahverengileri koyu grilerle buluştu.

Alfa Louis William Tomlinson sevdikleri söz konusu olduğunda her şeye kendisini kapatırdı ki durum bu sefer eşiydi.

Robert grilerdeki öldürücü bakışlarla ürperirken yavaşça yutkunup gözlerini kaçırdı. Bu sırada alfanın kolundaki parlayan hançer dövmesi ile bedenini saran korku kalbini sıkıştırıyordu.

"Nerede?" derin ve tüyler ürperten ses kulaklarına dolarken omzundaki tutuş gittikçe daha da can yakıcı olmaya başlamıştı.

"Sana bir soru sorduğumda cevap vereceksin kanı bozuk kurtçuk." Robert öfkelendiğini hissederken gözlerini her duyguyu yansıtan grilerle buluşturdu.

"Bende bir alfa..." ne olduğunu bile anlayamazken Bryan alfası sertçe toprakla buluştu. Acı içinde inlemesi yankı bulurken mavi gözlü alfa umursamadı bile.

"Sikimde değilsin kanı bozuk. Nerede o?"

"Bilmi..." kolundan gelen kemik sesiyle çığlık atarken Louis öfkeyle hırladı. Parmaklarını çamur olmuş saçlara geçirip alfanın başını sertçe toprağa vurdu.

Kulakları dolan acı çığlıklara sağır olmuştu.

Vurmaya devam ederken bileğindeki küçük dokunuşla duraksadı.

"Konuş."

"B- ben ona s- sahip ol..." tekrar vurmaya başlarken damarlarına pompalanan öfke ile kalbi deli gibi atıyordu.

Sahip olmayı istemekte ne demekti!?

Alfanın eşine, incisine, tek sevdiğine?

"Bu ne hadsizlik!? Bu ne cü'ret!?" bu kez tekme atarken nefes alışverişleri hızlanmıştı.

LOVE NEVER FELT SO GOODWhere stories live. Discover now