Final

1.3K 256 131
                                    


Portakal_sever:
Bu sefer ben sorayım Yoongi. Heyecanlı mısın?

Swag_boy:
Biz nasıl buluşucağız?

Portakal_sever:
Yoksa gece yarısı dışarı çıkmana izin verilmiyor mu Yoongi ?

Swag_boy:
Onları takan kim?

Portakal_sever:
Tamam.
Ben sana 00.00 da mesaj atarım.

Swag_boy:
Bekliyor olacağım, turuncu kafa.

Portakal_sever:
Bekle Yoongi:) ^•^

Swag_boy:
O zaman ben birazcık uyuyayım. Yoksa karşına göz altı morarmış bir swag boy olarak çıkmak istemem.

Portakal_sever:
İyi uykular Yoongi.
Rüyanda beni gör. ^•^

Saat 00.00

Lisa son kez instagrama girdi. Yoongiye ne söyleyeceklerini kurguluyordu.

Portakal_sever:
Dışarıda seni bekliyorum "Suga" parka gel.

Swag_boy:
Suga? Yoksa sen ... hemen geliyorum.

İkisi de heyecanla parka doğru ilerliyorlardı. Suga erkenden gelmişti. Hatırlamıştı sonunda. Demek ki en başından beri konuştuğu,kızdığı, küfür ettiği kız ilk aşkıydı. Lisa Suga'nın yanına oturdu.

"Telefonunu çıkar."

Suga anlamıştı. Yüzleşeceklerdi şimdi.

"Kız ya da erkek her neyse. Ezik gibi tıpkı korkak gibi sanaldan yazan kızların aşk sözlerini duymak. Suga yüzüme söylesene"

Suga öylece bakakaldı. Hiçbir şey diyemezdi.

"Umarım beni uyandırmanın bir sebebi vardır «gereksiz» anonim. Çıktım işte karşına gereksiz olduğumu söylesene."

Suga başını yere eğdi. Sadece sessizce ağlıyordu.

"Dost olalım, yeter ki sen o lanet olası duygularından bahsetme! Peki Suga bahsetmem."

Lisa' nın her sözü Yoongi'nin suratına tokat gibi iniyordu.

"Hemşireyi buraya sen mi gönderdin? O kişi bendim Suga."

Suga gözlerini belertti. Nasıl fark edememişti onu?

"Biz çoğu yerden taşındık. Her taşınırken arkamda bıraktığım insanlar için ağlasaydım, güçsüzün teki olurdum. Yarası olan gocunur turuncu kafa, senin yaran ne söyle bakalım? Yarası olan ha Suga! Peki. "

Dediği gibiydi. Lisa gerçekten bu akşam çok sertti.

"Takıntılı bir ruh hastalarına benziyorsun. Bence seni bu yüzden terk etmişimdir. Söylesene Suga beni bu için mi terk ettin?"

Suga hızlıca kafasını sağa sola sağlamıştı.

"Her şey senin yüzünden iki yüzlü Fahişe. Sağ ol Suga bir iki yüzlü fahişe olmadığım kalmıştı."

Lisanın sesi o kadar kırık çıkmıştı ki Suganın kalbi derinden yaralanmıştı.

"Kes şu ayakları masum tarafları Wendy sana bin basar! Cidden Suga Wendy şu anda da bin basıyor mu?"

Tabii ki de basmıyordu. Zaten konuştuğu kişinin Lisa olduğunu bilse hiç böyle konuşur muydu?

"Sen paramın mı peşindesin? Başını kaldır ve bana paramın mı peşindesin desene!"

Diyemezdi tabii ki! Nasıl derdi? Karşısında özlediği ilk aşkı duruyordu. Tabii ki ilk olduğu gibi son aşkı...

"Hesaplaşalım Suga hadi."

Konuşamıyordu, sadece Lisa'nın yüzüne bakıyordu.
"Sana demiştim Suga beklediğin gibi bir karşılaşma olmayacak diye. "

"Kullanıcı adımın neden portakal sever olduğunu açıklayayım. Portakal Zenginlik demek Suga. Sen de beni zenginlik için bırakmıştın ya. Bu yüzden. Portakal sendin yani."

Lisa da çok özlemişti Sugayı. Aslında tek kelime etse onu affedecekti. Suga zar zor kafasını kaldırıp Lisa ya baktı.

"B-beni affedebilecek misin?"

Lisa kafasını iki yana salladı. Suga ayağa kalktı. Lisa ise şaşkınlıkla onu izliyordu.
Suga banklardan uzaklaştı ve az ilerdeki uçuruma ilerledi.

"HEY MİLLET DUYANLAR DUYMAYANLARA ANLATSIN!"

Lisa gülerek Sugaya bakıyordu ne yapıyordu bu adam? Sadece sus işareti yapıyordu ama nafile. İnsanlar çevrelemişti etraflarını.

"BEN ŞURDA OTURAN GÜZELLİĞE DELİLER GİBİ AŞIĞIM. BENİ AFFEDER MİSİN HER ŞEYİM? EĞER AFFETMEZSEN ATLARIM."

Her yerden "affet"  nidaları yükseliyordu. Lisa koşarak boynuna atladı. Ardından da dudaklarını Suga'nın dudaklarıyla birleştirdi. Herkes oo larken Suga gözlerini irice açmış yarım ağız gülümsüyordu.

O gün sadece dudakları değil kalpleri de birleşmişti.

-SON-

Bitti...
Severek yazdığım bir kitabın sonuna geldik. Farklı hissediyorum. Ne bileyim... kötü oldum ya. Kitaba destek veren herkese okuyanlara, okuyup da oy vermeyenler olsun herkese çok teşekkür ederim.

Sizleri seviyorum...

Mutlu kalın♥️

Portakal Çocuk ↬YoonliceWhere stories live. Discover now