17.Bölüm

7.9K 230 88
                                    

(Iki Gün Sonra)

Şilan çantasını alıp odadan çıkmış Merdivenlerden iniyordu.

Nihayet Bugün alçısı çıkarılıcaktı seviniyordu bu duruma, ne kadar hoş birşey olmasada yüzü biraz olsun gülüyordu.

"Rabia" diye bağırmıştı Avluda Mutfaktan acele gelen Rabia elinde bezlen elini temizliyordu. 

"Buyur Gelinhanım " Gülümsemişti.

"Azad ağayı gördün mü Hastaneye gidecez Alçım çıkarılıcak" diye sordu düz sesiyle.

"E yok Gelinhanım Şirk- " sözüne atlayan Diyardı Heybetliyle alayla konuştu.

"Ben götürücekmişim Gelinağam Ağam daha önemli işleri varmış "

Gözünü deviren Şilan dişlerini sıktı Diyar ilen gitmek istemiyordu kendi gidebilirdi yada Hazarla gidebilirdi
Hazar demişken kendisini sadece Yemekte görüyordu olaydan sonra.

Rabia yanlarından ayrıldı. " Abim ağam emreti bana emanetsin be Şilan malesef  bugün seninle ilgilenmem lazım" diye gıcık alayla Şilanın kulağına fısıldayan Diyar ağa.

Şilan gözlerini devirip hızlıca yanından yürüdü. Diyar arkasından bakıp piçimsi sırıtı yandan.

Elindeki anahtarlığı cebinden çıkarıp Arabanın kapılarını açtı. Şilan teredüt etmeden hızlıca kapıyı açıp arabaya yerleşiynde kapıyı sertce geri kapadı.

Diyar arbanın diğer tarafından dolanıp yerini almıştı. Şilan kaşlarını çatmış kolunu cam kenarına dayadı gözlerini bir müddet kapalı tutmuştu.

Diyar bakışlarını Şilana çevirirken kemerini bağlamadını fark etti yan sırıtıp kolunu kemerine yaklaştırdı
Şilan kaşlarını çatıp yüzünü geriye doğru çevirirken Diyarla burun burunaydılar.

Diyar bakışlarını Şilanın dudaklarına indirdi aralarında sadece bir santim vardı zorla yutkundu. Diyarın burnuna o eşsiz koku geldi içine çekti çaktırmadan.

Şilan sinirlenip Diyarı itirdi ne yapıyordu bu "Bana karşı harektelerine dikkat et Diyar ağam" dedi tıslayrak. Ağanın sinirine gelmiş ki bozularak sırıtı "Kemerini tak ozaman bana kalır yoksa" diyip gaza bastı.

Yolculuk boyunca sesiz geçti Şilan kaşlarını çatmış dalmıştı bakışları Yola. Diyarın ara sıra bakışlarından bi
Habersizdi. Sonunda Hastaneye varınca Arbadan indiler Şilan çantasını koluna takıp Diyara göz devirip giriş kapıdan geçti.

Diyar elerini kumaş cebine koyup arkasından yürümeye başladı hemşirelerden hayran bakışlarına marus kalırken egoistce Omuzlarını
Dikleştirdi. Muhasebeye varınca Şilanla birlikte Doktoru beklediler.

Doktor gelince yerinden doğruldu Diyar.  "Buyurun Efendim " diye yolu gösterdi Doktor Bey.

Şilan sedyeye oturunca Doktor Beyi bekledi elinde kova, makas, havlu birde bir kaç mazemeylen geldi.

Doktor sedyenin karşısına oturup kovayı yere bıraktı "Kolunuz nasıl Şilan Hanım ağrınız şikayetiniz var mı?" Diye sormuştu. Şilan başını iki yana sallayıp " Hayır Doktor Bey " dedi. Doktor başını anladım diye başını sallayıp Şilanın kolunu işaret etti Şilan hemen kolunu uzatı kalbi küt küt atıyordu korkmaya başladı az biraz.

Doktor Alçıyı makaslan ortadan kesip
Çekiçlen kırmaya başladı. Diyar ayakta kolarını birbirine bağlmamış duvara yaslanmış bir halde gözlerini kısıp Doktoru izliyordu. Şilan sesiz oturmuş alçısını izliyordu.

Kurumuş alçının parçaları dökülmeye başlayınca kovayı getirip içine attı kırılan parçaları. Doktor koldaki kırıntıları eliyle sirkrlip nemli havluyu üstüne temizlendirdi elindeki kremi sürüp kolu bir iki kere oynatı kemikleri kireç tutmuş gibiydi Şilan yüzünü buruşturup inledi.

Kuma - (Karmaşık Sevda)Where stories live. Discover now