yirmi dokuz (V)

Beginne am Anfang
                                    

"Neye karşı bu direnişin?" diye sordu küçük çocuğun karşısına, yatağa otururken. "Kendini kesmek ne demek oluyor. Böyle mi dikkat çekeceksin?" diye bağırdı kadın çocuğun suratına, yanağına yediği sert tokat ise beklenilmedikti.

"Ö-özür di-dilerim annecim." dedi çocuk. Ağlamıyor, kendini tutuyordu. Daha fazla sinirlendirmek istemiyordu annesini.

"Neye bu çaban? Kim için? Baran için mi? Yoksa baban için mi? Şu ikiside seni sevmeyen kişilikler. Yeri gelmişken konuşalım. Baban seninle niye görüşüyor Tuhfe Görkem? Seni sevdiği için mi?" Küçük bir kahkaha attı. "Ben istediğim için. Sırf kendini babasız hissetmeyesin diye. Baban seninle sırf ben istediğim için görüşüyor. Peki ya Baran? O seni seviyor mu? Sanmıyorum seni ailenden başka birinin seveceğini." dedi ve yine güldü kadın.

Aklında sadece babası ile ilgili söyledikleri vardı. Ne yani oğlu olduğu için görüşmüyor muydu adam onunla? Oyun muydu her şey? Acıyla kasıldığını hissetti. Midesinden gelen yanma hissi canını acıtmıştı.

"Madem dediklerimi yapmıyorsun, bu sonuçlarını kabul ediyorsun demektir. Uçağımız yarın Tuhfe Görkem. Fransa'ya gidiyoruz." dedi ve yerinden kalktı. Kapıyı açıp dışarıya çıktı.

Küçük çocuk annesinin ardından bakakaldı kapıya. Gidiyor muydu şimdi? Gidemezdi. Baran'ı görmeden yapamazdı. En yakın arkadaşı olurdu onun. Hatta 'kardeşim' bile derdi. Ama görmeden yapamazdı.

Eğer giderse Tuna'yı da göremeyecekti. Onu hâlâ çok seviyordu. O, küçük çocuğun biriciğiydi. Onsuz nasıl yapardı?

Babası. Onsuz yapardı artık. Ufak bir gülümseme belirdi dudaklarında. 'Ne kadar da salağım.' diye geçirdi içinden. 'Bana davranışlarından bile belliydi sevmediği. Sevgiye açlığım âmâ etti beni.' dedi, yine güldü.

Yavaşça doğruldu. Annesinin ve teyzesinin çıktığı kapıdan çıktı, onların yanına gitti. Iki kadın yan yana oturmuş sigara içiyordu. Dönen başına aldırmadan yürüdü, kadınların ayaklarının dibine çöktü.

"Gitmeyelim. Tuna ne isterse onu olacağım." dedi annesinin gözünün içine bakarken. Duygudan arınmış, boş gözlerle bakıyordu annesine.

Son çöküşüydü bu. Son yenilişi. Bir daha asla ağlamayacaktı. Bir daha asla onlara acizliğini göstermeyecekti. Onlara kördü. 

'Hissiz' idi artık kendi tabiriyle.

🍁


canhıraş |bxb|Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt