9~ Kaçık Kızlar

1.6K 101 28
                                    

Bölüm çok geç geldiii. Bunun için çok üzgünüm :(( ama uzun yazmaya çalıştım, çalıştık. Daha çabuk yazmaya çalışacağım emin olun bundan sonra.

Bu bölümü sevgili kuzenim Elif'le yazdık. Evet hikayedeki Elif'le. Cınım kuzenim olan şu sjsjsk <33

Artık evdeyim gençler tahmin edebilceğiniz gibi. Bölümler daha çabuk gelir yane ^_^

Çok çabuk yazdık o yüzden bazı yerlerden dolayı biraz eksik bir bölüm. Bunun için üzgünüz.

Bu bölümün ilham kaynağı olan Elif'ime çok teşekkür eder, iyi okumalar dileriz! ^_^

Ne tuhaftır ki çığlık atamıyordum. Sadece gözlerimi sımsıkı kapatmıştım.

Tuttuğum her ne ise elimi çok daha sıkarken korkuyla gözlerimi açtım. Gözlerim önce sıktığım ele sonra da o elin sahibine kaydı.

Saçlarım havalanırken o korkunç iniş bitmişti. Ama bu tıpkı bunun gibi başka tepeler daha olmadığı anlamına gelmiyordu.

Mavi gözler bana sıcacık ve gülümseyerek bakarken ister istemez bende gülümsedim. Gözlerim önce uçuşan saçlarına sonrada eline kaydı. Eli elimi daha çok kavrarken içimdeki güven duygusu beni rahatlatmıştı. Bu... Rahatlatıcı bir histi... Güzel bir his.

(...)

"Hadi gondola binelim!"

Elif buruşmuş suratıyla Cameron'a döndü. "Midemin başka bir şeye daha dayanabileceğini zannetmiyorum."

Matt elindeki çubuk kırakeri Elif'e uzatırken tek kaşını kaldırdı. "Çubuk kraker?"

Elif karasızlıkla çubuk kırakere bakarken derin bir nefes aldı. "İyi olur."

Elif içinden bir tane alıp başka istemiyorum dercesine elini kaldırdı. "Başka isteyen?"

Kaşlarımı çattım. "İlkim?"

İlkim yüzü solmuş bir şekilde etrafına bakarken yanına gittim. Endişeyle ellerini tuttum.

"Sen iyi misin?"

"Evet sadece b-"

Matt'in araya girmesiyle İlkim'de ona döndüm. "Kesinlikle hız treni çarptı. Yüksek şeylerden hoşlanmıyor."

Elindeki çubuk kırakeri elime tutuşturmasıyla İlkim'e bakarak sertçe yanından geçmesi bir olmuştu. İlkim elimdeki kırakeri hızlıca alıp elinde kırarken birden gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Bir hışımla poşeti Matt'in arkasından fırlatırken bağırdı.

"Ne sana ne de senin o aptal kırakerlerine ihtiyacım var! Bana eskiyi hatırlatmaktan vazgeç!"

Matt arkası bize dönük yürümeyi bıraktığında dikilmeye başladı. İlkim ona doğru hareketlenirken bende peşinden gitmeye kalkışıyordum ki bir kol beni durdurmuştu.

Beni durduran kolun sahibine baktım. Dudaklarını birbirine bastırmış başını sağa sola sallamıştı.

Sanırım haklıydı çünkü bu özel konuya girmek sanırım bizim üstümüze vazife olan bir şey değildi. Ona yavaşça başımı salladım ve ona doğru yaklaştım.

İlkim Matt'in önüne geçtiğinde onu ittirdi. "Beni mutsuz etmeye çalışıyorsun! Sanki suçlu benmişim gibi! Çünkü böyle olmalı değil mi!? Sen haklısın, ben haksız! Sen bana acı çektirip mutlu olmalısın, ben ise tekrar çöküşe geçmeliyim değil mi!? Beni yine öldürmene izin vereyim!?"

Matt'in sesi fazla kısık geliyordu. "Nasıl böyle düşünürsün aklım almıyor."

İlkim yavaştan hıçkırmaya başladığında dudaklarımı dişledim. Onu öyle görüp bir şey yapamamak fazla suçlu hissettiriyordu.

Give Me Love (Nash Grier Fan Fiction) (DEVAM EDİLMİYOR)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum