2~ Yeni Ev, Yeni şehir, Yeni Hayatlar

2.1K 108 15
                                    

Uzun bir bölümle karşınızdayım millet! Yb belki yarın akşam gelebilir ama söz vermiyim. Ya da sürpriz yapıp daha erkende yayınlayabilirim ona göre ^_^ uzatmadan iyi okumalar diliyorum ^_^

Uçak yavaşça aşağı inerken gülümsedim. Vay canına... Cidden Amerika'daydık.

(...)

"Elif bak. Benim canımdan çok sevdiğim, ama bir o kadarda salak ve mal kuzenim. Ya bir rahat dursana sen. Güzelsin diyorum sana ya. Hey allam."

"Cansu. Benim canımdan çok sevmediğim ve bir o kadarda gerizekalı kuzenim. Şu kızlara bak ya! Bu ne!? Şaka mı yani!? Şu fiziklerine, saçlarına, tiplerine bir bak ya..."

Onlara sızlanarak bakarken bir hışımla bana döndü ve ellerini açıp bana isyan etmeye başladı. "Sana saçıma ara makas attırmayalım demiştim!"

"Ee ne be! Sana güzel olduğunu inandırmam için daha ne kadar 'Elif. Cidden. Güzel oldu" demem gerekiyor acaba!? Kızları da salla. Geçen sene o kadar kiloyu biz senle boşu boşuna vermedik. Salak."

"Tamam sus kapa çeneni. Mal."

Tam ağzımı açıp cevap verecektim ki Ayşe teyzenin sesiyle susmak zorunda kaldım.

"Cansu! Hoşgeldiniz!"

Havaalanında Ayşe teyzeyi beklerken Elifle bir tartışma konusu bulmamamız bir mucize olurdu zaten. Can sıkıntısı iyi değil gençler. Cidden. İnsanı... Coşturuyo diyelim. Sanırım doğru kelime bu.

Ayşe teyzeye sımsıkı sarıldım. Sanırım onu en son on yaşındayken falan görmüştüm.

Şimdi soracaksınız kim bu Ayşe teyze. Şunu önce aklınıza kazıyın o ne omo reklamlarındaki çocuklara 'kirlenmek güzeldir' lakabını takan ne de lays reklamlarındaki 'hadi yiyin gari' diyip iştahımızı kabartan teyze. Üzgünüm ama ikiside değil.

Ayşe teyze annemin kuzeni. Çok uzun süredir Toronto'da kocası ve üç çocuğuyla beraber yaşıyor. Kocası da Türk olmasına rağmen üç çocuğunu da görseniz Amerikalı zannedebilirsiniz. İngilizce'leri biraz fazla iyi. Türkçe'lerinden daha iyi yani. -kıskanmak mı? yok canım ne kıskanıcam şimdi Allah için eheh. Kimi kandırıyorum. Kıskandım tabi!- bize evimizi tutanda ve yardımcı olacakta tek insan şimdilik o.

"Hadi kızlar hemen evinize gidelim daha çok işimiz var."

Elif'te bende devasa bavullarımızı ve kol çantalarımızı taşırken Ayşe teyze imdadımıza yetişti ve birkaçını aldı. Pekala hala ölmedik. Sanırım sorun yok. Değil mi?

Arabada Elif'le hayranlıkla Amerika'yı izliyorduk. Kesinlikle filmlerde gördüğümden çok daha muhteşem bir yerdi. Çok çok daha muhteşem...

Uzun bir araba yolcuğundan sonra küçük, iki katlı bir evin önünde durduk. Sanırım burası bir siteydi çünkü yanyana uzanan bizimkinin aynısı olan evlerin başka bir açıklaması olamazdı.

İçeri girdiğimizde Ayşe teyze önce ikimizede ev anahtarlarını verdi. Ve oda turuna başladık. İki oda bir salondu. Aşağı katta salon ve mutfak vardı. Yukarıda da iki küçük, şirin oda.

Ve daha sonra öğrendim ki meğer burası Ayşe teyzenin eski yazlık evleriymiş. Uzun süredir kullanmıyorlarmış ve sonra bam! Ev artık bizim! Zaten bende diyodum Amerika'dan ev alacak para babamlarda ne arar. Normal yani.

"Cansu. Cansu kızım iyi misin?"

"Hah ne?"

Ayşe teyze tedirginlikle bana bakarken hemen serpildim ve Elif'e baktım. Elif önce bana baktı ve sonra ellerini havaya kaldırıp 'Allahım sen bana sabır ver bu salakla nolur.' Diye fısıldadı. Ayşe teyze bi gitsin göstercem sana gününü kızım.

"Bak Cansu annenlere hemen haber veriyorsunuz bir. İki bizim evimiz Toronto'da biliyorsun. O yüzden gitmem lazım. Aradığınız zaman hemen size ulaşırım tamam mı merak etmeyin sakın."

"Her şey için cidden. Cidden çok saol Ayşe teyze."

"Evet Ayşe teyze cidden çok teşekkür ederiz."

"Ne demek kuzularım benim."

Gülümsedik ve üçümüz sarıldık. Ayşe teyzeyi geçirdikten sonra salona geçip oturduk. Başımı arkaya yaslayıp gözlerimi kapattım.

"O değilde Elif. Artık bildiğimiz Amerika'dayız. Hala gerçek değilmiş gibi geliyo ya."

Eliften yanıt gelmeyince gözlerimi açtım ve ona baktım. Elif koltukta uzanmış, yüzü buruşmuş şekilde gözlerini kapatmıştı.

Telaşla yanına gidip oturdum. "Elif. Elif iyi misin!?"

Elif gözlerini açtı. "Ya Cansu. Çok karnım ağrıyo kesin özel günler yolda. Hay lanet."

"Valla mı ya. Git bi tuvalete yüzünü falan yıka hadi."

Elif istemeyerek kalktı ve tuvalete gitti. Bende etrafıma bakmakla meşguldum. Bu. Gerçekten. İnanılmazdı! Yani burda olmak. Hala inanamıyordum.

Elif geldiğinde tekrar uzandı ve sızlandı. "Evet. Tahmin ettiğim gibi. Cidden. Olmuş. Yani harika!"

"Bunun için üzgünüm kuzi. Sana bir şeyler almamı ister misin? Hem bende biraz etrafı öğrenirim ha? Ve birde eve yemek almak lazım. Ayşe teyze bunu unuttu sanırım."

"Hım. Aslında fena fikir değil. Bana git ve papatya çayı, sıcak su torbası ve abur cubur bul."

Kıkırdadım. "Anlaştık. Yarım saate gelmeye çalışırım. Telefonunu açık tut."

O da güldü ve güldüğü anda tekrar yüzünü tekrar buruşturdu. "Tamam mankafa hadi git artık."

Hızlıca yukarı çıktım ve oflayarak bavulumu açtım. Buraları düzenlemek baya zaman alacaktı.

Üstüme rahat diz altı bir tayt, sporcu tişörtü ve spor ayakkabılarımı geçirdim. Küçük bir yürüyüşten zarar gelmezdi.

Kapının önünde durup Elif'e bağırdım. "Ben çıkıyorum!"

Cevap gecikmedi. "Ya sen hala çıkamadın mı!"

Kahkaham salonda yankılanırken kapıyı çekip çıktım.

Havanın kararmasına az kalmıştı ama çokta geç değildi. Yürümeye başladım. Burası bir site değil mi? Bir yerde market gibi bir yer vardı herhalde.

(...)

Evet. Kaboldum. Cidden. Kayboldum!

Tamam. Belkide siteden çıkıp başka yerlerde aramam bir hataydı ama ne yani!? Yoktu ki abi! Hay lanet ya. Şimdi Elif'i arasam telaşlanır kesin. Derin nefes al Cansu derin nefes. Pekala işte başlıyoruz. Sokaklarda yürümüye devam ederken loş ışıklı park alanında küçük bir kızın kahkaha sesini duydum. İşte bir insan belirtisi!

Parka doğru ilerledim ve kaydırağın üstündeki kıza baktım. Kısa sarı saçları ve pembe kıyafetleriyle çok tatlı bir profil çiziyordu. Tam soru soracağım sırada herşey bir anda oldu. Kız birden dengesini kaybetti ve yere düştü. Neyseki çok yüksekten düşmemişti ama lütfen biri o çıtırtı sesini sadece benim duyduğumu söylesin. Oh hayır.

Tahmin ettiğiniz gibi Nash diğer bölümde karşımıza çıkacak. Takipte kalın! ^_^

Give Me Love (Nash Grier Fan Fiction) (DEVAM EDİLMİYOR)Where stories live. Discover now