Bölüm 11 ~ OLAY!

12.8K 565 10
                                    

Yolda giderken dayanamayıp sordum.

-“Yağız, s-sen benden hoşlanıyor musun?”

Tam o sırada telefonu çaldı. Telefonu açıp:

-“Efendim abi… evet… tamam alırım… görüşürüz” dedi ve telefonu kapattı. Gözünü yoldan ayırmamıştı.

-“K-kim?”

-“Abim bugün doktora gitmişti sonuçları benim almamı istedi”

-“A-ah tamam. Soruma cevap verecek misin?”

-“Ne sormuştun?”

-“Duymadın mı?”

-“Telefonun zil sesi gürültüsünden bir şey mi duyulur ki" dedi telefonu dizimin üzerine hafifçe fırlatıp:

-“Daha sakin bir şarkı seçsene” dedi. Ben afallamış bir şekilde:

-“T-tamam” dedim ve elime telefonu alıp odaklanmaya çalıştım. Telefon zil seslerini tek tek dinleyip slow bir şey seçtim. Ve telefonu ona geri verdim.

Beni eve bırakıp gitti. Beren bize gelmiş beni bekliyordu. Salona girince:

-“Sen mi geldin?”

-“Çabuk anlat olanları merak ediyorum” dedi ve kolumdan tutup heyecanla odaya koşturdu. Yatağıma oturup:

-“E ne yaptınız?”

-“Bilmiyorum”

-“Neyi bilmiyorsun?”

-“Asıl merak ettiğin şey ne yaptığımız değil onun bana itiraf da bulup bulunmaması değil mi?”

-“Yani”

-“Bilmiyorum… benden hoşlanıyor mu anlamadım.”

-“Sorsaydın”

-“Sordum ama duymadı”

-“Bir kere daha sorsaydın. Sorumun ardından telefonla konuştu inan tüm heyecanım gitti ve boşverdim bende”

-“Ben söyliyim mi Doğukan’a? O öğrensin”

-“yok hayır çocuğu böyle kızsal konulara dahil etmeyelim”

-“Tamam o zaman peki ne yapmalı?”

-“Hiçbir şey”

-“Öylece geçip gitsin mi?”

-“Aynen akışına bırakalım. Bence biz fazla hayal kuruyoruz ya da fazla meraklıyız”

-“Tamam” dedi ve boynunu büktü.

-“Ama sen böyle davranırsan olmaz ki”

-“Ya ama şen böyye yapınça üzülüyoyum”

-“Çocuk taklidi yapmak sana hiç yakışmıyor”

-“Ay of tamam be” dedi ve kahkaha attı.

Pazartesi

Yağız eski coolluğundaydı. Altan ise okula profesyonel fotoğraf makinesini getirmiş ısrarla fotoğraf çekilmemizi istiyordu.

Yağız başımıza dikilip Altanın benim sırtımda olan elini çekti ve:

-“Hayır diyor anlamıyor musun?” dedi

-“Ooo hoş geldiniz Yağız bey” diyerek alay eden Altan ayağa dikildi.

-“O kızlara yaptığının aynısını bu kıza da yaparsan yemin ederim seni öldürürüm!”

-“Hey dur sen neyden bahsediyorsun?” dedim Yağız’a dönerek.

-“İşte bunu bende gerçekten anlamadım neyden bahsediyorsun sen?!” dedi Altan. Hoca sınıfa girince ayaktaki herkes yerine geçmeye başladı.

-“Hele bir yap!” dedi Yağız Altan’ın gözlerinin içine bakarak ve sonra yerine geçti.

Ben, Altan ve Beren ile Doğukan teneffüste arka bahçeye geçtik. Altan durmadan bizim (özellikle benim fotoğrafımı) çekiyordu. Doğukan daha fazla dayanamayıp:

-“Yeter indir şu fotoğraf makinesini yoksa parçalayacağım”

-“Tamam tamam sakin ol şampiyon” dedi ve kapattı.

1-2 hafta sonra

Evde kimse yoktu ve aşağıdan gelen kapı gürültüsüne uyandım. TAK! TAK! TATATATATKKK!! Başım ağrımaya başlamıştı. Telefonuma gelen arama sesi uykumu iyice kaçırdı. Aşağıya indim ve kapıyı açtım Beren içeri daldı.

-“SİMAY OLANLARDAN HABERİN YOK MU?! SANA İNANAMIYORUM HALA UYUYOR MUSUN?”

-“Neler oluyor?” dedim ve peşinden gittim.

Elindeki telefonu bana uzattı.

Yazabildiğim kadar yazdım. Ben aslında ders çalışıyordum :) kısa kısa her gün 1 bölüm en azından yayınlamayı düşünüyorum. Yeni bölüm yarın <3<3 Takipte kalın ^^

Beşik KertmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin