Üçüncü Bölüm

211 87 114
                                    

İyi okumalar...
Umarım beğenirsiniz...
Vote ve yorumlarınızı  bekliyorum...
🌹🌹🌹

Yıl sonuna doğru nerdeyse ayrılmaz bir ikili olmuş ve ailemin bana üzülerek bu yılki planlarında yurt dışı tatili olmayışını söylediklerinde anlam veremedikleri bir şekilde sevinmiştim.
Ev den ayrılmamam Taehyung'danda ayrılmamak demekti.

Ve biz o yazı bundan sonrakilerde de olacağı gibi birgün dahi ayrılmadan geçirmiştik...

İlk okul, orta okul derken lise son sınıf oluyorduk...
Biz hiç bir şeyi farketmeden, hiç haber vermeden geçmişti hain yıllar..

Değişmiştik, küçükken eşit olan boylarımız zamanla onu tepemden bakan genç bir erkeğe, beni ise alımlı bir kıza çevirmişti.

Evet nerdeyse okulun yarısı benim peşimdeydi ama bu sadece Tae'nin fikriydi. Bana gerçekten ilgi duyanların ilgiside Tae ile karşılaşana kadar oluyordu. Onu tanıdıktan sonra beni gören herkes yol değiştirmeye başlıyordu.

Kendisi okulda ki bütün kızlar ile iletişim halindeyken, beni her şeyden soyutlamayı kendine adeta bir ilke edinmişti..
Zaman zaman bir elini ben den saklıyor olmasının sebebini sonraları anlayabilmiştim.
Kurbanlarını genelde hafta sonu cuma günleri tuzağına düşürüyor. Eğer dişli bir kurban ile karşı karşıya kalıp kendiside hasar aldıysa hafta sonu benimle görüşmeden tedavi olarak hafta başında karşıma en hasarsız haliyle çıkıyordu.
Geçmeyen bazı morluklar için odasının girişinde ki dolap kapağını mazeret olarak gösteriyordu.

Bir defasında odasına girmek istediğim de beni engellyerek, benim de o dolaba çarpıp kafamın şişmesine sebep olmuştu.
Hala hatırlayınca yanan canım onun bunu sürekli tekrarlıyor olmasını düşündürmüş ve yüzümü buruşturmama sebep olmuştu.

...............

Bankta miskin miskin oturmuş mezuniyet için kıyafet bakarken. Yanıma yaklaşan sınıf arkadaşımla zor zahmet anlaşabilmiştik. Telefonumdaki modelleri incelemeye geri dönmüştüm. Arada gözüm karşıdaki duvara dayanmış, futbol muhabbeti yaptıklarından şüphe ettiğim ve aralarında Tae'ninde olduğu şapşal kalabalığa kayıyordu.

Birden ellerini cebinden çıkarıp, çevresindekileri yararak bana doğru emin adımlarla ilerlemeye başlamıştı. Az önce ortamda ki hareketlilikten, ayarlarında yine bir bozukluk olduğunu anlamıştım.
Olanları farkettiğimde ise sinir kat  sayım artmıştı!

Yan bankta kıkırdayan kızlara attığı bakıştan sonra nihayet yanıma ulaşabilmişti.

"Ne işi var o optiğin senin yanında?"

"Dersler hakkında. Hem sanane bundan!"

"Ne diyorsun?"

"Asıl sen ne diyorsun Tae? Çocuğun göremeyeceğini bile bile nasıl kırarsın gözlüklerini!"

Etrafa bakınarak birşeyler aramış ve geri yüzüme indirdiği bakışlarıyla:

"Nasıl kırdığımı sana tekrar gösterebilmek isterdim ama, yakınlarda gözlüklü birini göremiyorum"

"Nasıl kırdığımı sana tekrar gösterebilmek isterdim ama, yakınlarda gözlüklü birini göremiyorum"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
İçimizdeki Yangın | TAE |Where stories live. Discover now