yirmi (final)

7.4K 345 232
                                    

Öncelikle biraz konuşmak istiyorum. Ben bu yazdan beri texting okuyorum. Bunu yazarken hiç bu kadar beğenileceğini düşünmemiştim. Okuyan herkese çok teşekkür ederim💙 Ve ben ilk defa bir bölümün başlığına final yazıyorum. Yıllardır her yazdığımı bıkmadan okuyan, belki bunu final yapar yarıda bırakmaz diyen kardeşim'e Yagmurd2006 Yanımda olduğun için çok şanslıyım💓

Tam iki ay geçmişti Eslem'in Ozan'ı engellemesinin üstünden. Artık tüm okulun haberi vardı bu olaydan. Herkes koridorda Ozana ya acıyarak ya da 'oh hak etmişti' dermiş gibi bakıyordu. Okulun son haftası bir şarkı yarışması düzenlenecekti. Ozan da Şeyma ve Uykun'un üstün ikna yeteneklerinin yanında kabul etmek zorunda kalmıştı. Az sonra sahneye çıkacağı için midesinde heyecan kıpırtıları vardı Ozan'ın. Tam da onu bırakıp giden Eslem'e uygun bir şarkı seçmişti.

Şu anda ondan bir önce çıkacak kız için hazırlanıyordu sahne. 10. sınıf olduğunu anladı Ozan. Ne kendi kadar büyük ne de ilk sınıf kadar küçüktü. "Sadece kendime odaklanmalıyım." diye düşündü. Eğer bu yarışmaya katıldıysa ilk üçe girmeden rahatlayamazdı.

Aynada kendi kendine konuşurken kızın mükemmel sesi yankılandı salonda kulaklarında. Sanki gerçekten de Sezen Aksu söylüyormuş gibi söylüyordu. (Sezen Aksu-Belalım)

Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin
Prangalarca boynuma taktığım sensin
Dağ gölleri gibi gibi hasret çektiğim
Her gece uyku diye yattığım sensin.

"Bu kız..." dedi. "Bu kız da benim gibi acı çekiyor. Umarım benim gibi yok olmaz." Çünkü bir insan şarkı söylerken sesi titriyorsa çok acısı vardır. Herkes acısını dışarı vurur aslında. İçine atmak diye bir şey yoktur. Bazen ses tonunda, bazen yazdıklarında bazense sadece yolda yürürken.

Ozan düşüncelere dalmışken görevli gelip sıranın onda olduğunu söyledi. Kafasını sallayıp ayaklandı. Yalnızca kazanmak değildi amacı. Eslem'e acısının hala olduğunu söylemekti bir şekilde. Sahneye çıktı. Mikrofona uzandı. Yavaşça başladı hazırladığı gösteriyi sunmaya.

"Öncelikle birkaç şey söylemek istiyorum. İki aydır bazılarınızı bana acıyarak baktığını görüyorum. Ben acınacak bir şey yapmadım. Bu durumda benim size acımam gerek. Hanginiz sevdiğiniz insanın karşısına tüm riskleri alarak çıktı?" Sadece birkaç mırıltı duyuldu.

"Peki o zaman bana sizin yapamadığınızı yaptığım için mi acıyorsunuz? Ben acınacak bir şey yapmadım. Ne beni ne de sevdiğim insanı bu yüzden yargılayamazsınız. Umarım bu sözlerim biraz da olsa etkili olmuştur."

Kim derdi ki seninle bir gün ayrılacağız
Geçip giden yılları ardından bakacağız
Kim derdi ki bitanem gün gelip bıkacağız
Ben ve yenik yüreğim yalnız mı kalacağız.

Sözlerin etkisiyle içi biraz daha ezildi. Eslem'i aradı gözleri.

Böyle ayrılık olmaz böyle yalnız kalınmaz
Hani verdiğin sözler hani ellerin nerde
Hani huzur bulduğum deniz gözlerin nerde
Hani sen hep benimdin şimdi nerdesin Nerde

Öyle güzel bakıyordu ki güzel gözleri. "Keşke orada yaşasaydım..."

Böyle ayrılık olmaz
Böyle yalnız kalınmaz
Hani verdiğin sözler

Yıkmıştı onu... En derinden. Belki hiç geçmeyecek yaraları vardı. Ama Eslem suçlu değildi. Hiç olmamıştı.

Hani ellerin nerde
Hani huzur bulduğum deniz gözlerin nerde
Hani sen hep benimdin şimdi nerdesin nerde

***
Ozan ya da A'dan:

"Beni sevmek zorunda değil ki." dedim günde elli kere dediğim gibi.
"Nasıl suçu yok?! Günden güne eriyorsun gözümüzün önünde."
"Aynen ağabey seneye sınav senesi alışman lazım. Daha bizimlesin." dedi Kaan. "Tabi bir süre." diye sonlandırdı.
Uzun sessizliğin sonunda yine en mantıklı fikir Uykun'dan çıktı. "Hadi bir şeyler içmeye gidelim. Hem bir şeyler içmiş oluruz!" Zar zor da olsa kabul ettim.

"Bildiğim bir kafe var. Yeni açıldı aslında. Oraya gidelim mi?" dedi İrem. Evet İrem... Artık o ve Yuşa da bizimle takılıyor. Oy birliğiyle kabul edildi ve yeni açılan kafeye gittik. Bizim okuldakiler tarafından pek sevilmiş olmalıydı bu mekan.

Uzun süredir bu kadar iyi hissetmemiştim. Ta ki... Eslem buraya doğru gelene kadar. "Selam." dedi ufakça. Baş selamı vermekle yetindim diğerleri takmadılar bile. "Ozan, özür dilerim. B-ben..." Ağlamaya başladı. Size yemin ederim kendimi çok berbat hissettim. "Ağlama lütfen." dedim çıkmayan sesimle. "Benim yüzümden. Lanet olsun benim yüzümden. Sana acı çektirdiğim için çok üzgünüm. Öyle bir anda engellememeliydim." "Bak Eslem beni sevmek zorunda değilsin. Gerçekten..."

Tam bir şey söyleyeceği sırada telefonuma mesaj gelmeye başladı. Bakmak istesem de ayıp olurdu. Ufakça sarıldı ve gitti... Kokusu tahmin ettiğim gibi değildi. Daha güzeldi. En sonunda transtan çıkıp telefonuma bakmak aklıma geldi. Annem mesaj atmış olabilirdi.

Benim İşte Anonim: Kalbin...

Benim İşte Anonim: O kadar özel ki.

Benim İşte Anonim: Keşke onun yerinde olsam.

Benim İşte Anonim: Nasıl başlamıştınız?

Benim İşte Anonim: İşte böyle

Benim İşte Anonim: Sana sarılan kız kim Ozan!

Benim İşte Anonim: Söyle delirtme beni.

Sanırım artık bir anonimim var!

Öhöm öhöm!

Şuraya bir bitiş tarihi alalım!

İkinci kitap en yakın zamanda gelecek söz Eylül sözüüü 😍💙

Sen Kimsin?  | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin