on dört

6.8K 393 63
                                    

"Şimdi kuzen bak, zaten tüm okulda seni arıyorlar. Kız merak ediyor seni. Çık karşısına!" Şeyma'nın sözleri bana gaz verirken aynı zamanda strese girmiştim. Evet Şeyma benim kuzenim ve her şeyden haberi var. Aynı zamanda Eslem'in kankası.
"Ama Pamir..." "Sen hala o çocuğun yüzüne bakacağını falan düşünüyor musun? Kızı ne hallere soktu!" Pamir yeniden buralarda gözükmeye başlamıştı ve hiç hoşuma gitmiyordu bu durum.

"Çıkacağım çok az kaldı..."

Şeyma aniden heyecanla çığlıklar attı. Sonra da "O zaman ben gideyim kuzen." diyerek gitti. Sırıttım.

A: Çok az kaldı karşına çıkmama

A: Hazır mısın?

Eslem: Şaka mı bu?!

Eslem: Allah be sonunda!

A: Dayınla da tanışırım...

Eslem: O çok sonraki aşama :)))

A: Kalbime geldi Eslem Hanım.

Eslem: Şiir istiyorum...
(Görüldü:19.05)

Eslem: Görüldü mü yedim ben az önce?!
(İletildi:19.06)

***
Kitapçıdan çıkarken yüzümde yapacağım hediye için heyecanın belirtisi vardı. Papatyalarla dolu bir bahçenin önünden geçerken duraksadım. Kapıyı çaldım hafifçe. Bir yaşlı teyze açtı kapıyı "Buyur evladım?" dedi duyup duyabileceğim en naif sesle. "Teyzeciğim ben bir şey isteyeceğim senden." Kadın gülümsedi içeri davet etti beni.

Duvarlardaki fotoğraflara bakakaldım. Eğer bu fotoğraflar bu kadının gençliğiyse sanırım eski bir dünya güzelinin evindeydim. Resme baktığımı gördü "Kocam çekmişti bunu, evli değildik o zamanlar." Söylerken sanki o güne gitmişti. "Çok aşıktık birbirimize. Geçen sene kaybettik. Oğlum da yurt dışında yaşıyor. Torunumu az görmek kahrediyor beni." Sesindeki hüzün kalbimi burkmuştu. "Başınız sağolsun." "Teşekkür ederim." Çay ikram etti ne kadar kızsam da.

"Ben bir kızla tanıştım ve çok seviyorum onu. Ama korkuyorum, beni değil başkasını severse diye. Sonra yabancı bir numaradan yazarak ilan-ı aşk yaptım. Ve karşısına çıkmak için gün sayıyorum şimdi de. Ona bir hediye aldım." Elimdeki kitabı gösterdim "İçini çiçeklerle süslemek istiyorum." Kadının gözleri dolmuştu. "Bahçemdekilerden alabilirsin oğlum..." Nedensizce içimde bir mutluluk peydah oldu. İki sap papatya getirdi, elleriyle nazikçe koydu kitabın arasına.

"Bana haber ver ben merak ederim evladım. İsmin neydi?" "Ozan." dedim kısaca. "Leyla ben de memnun oldum." Sıcakça gülümsedim ben de. Leyla Teyze'nin evinden çıkar çıkmaz Şeyma'nın evine gittim. Reddetmesinden korktuğum için hemen Eslem'e yazdım.

A: Yarın sana bir süprizim var.

A: Şeyma verecek sana.

Telefonumu kapatıp kapıyı çaldım. Şeyma'nın evinden çığlık ve bağırışların geldiğini duydum. Buradalar mıydı? Şeyma açtı neyse ki kapıyı. Montumun içine sıkıştırdığım kitabı yavaşça çıkardım. "Haber verip gelseydin keşke!" dedi sinirle. "Azcık da sen uğraş sevdiğim kadınla." "Ya ama sen bana böyle feels geçirttirirsen sana nasıl kızayım. Sevdiğim kadın falan!" "O değil de neden aşağı gelmiyorlar, naptın kızlara?" Alayla güldü "Beni çok hafife almışsın. Hepsini odaya kitledim!" Güldüm "Eh gir bari." Hiçbir şey demeden girdi eve.

Şeyma'dan:

Ozan'ın hediyesi elimde ölümüm olacak kızlara gidiyordum. Kapıyı kırmaya çalışıyorlardı gerizekalılar. "Kırılmayan kapı yapmışlar ya!" "Hadi aslanlarım Eslem'i yetiştirelim anonimine." Birinin ayak seslerini duyar duymaz kapıyı açtım.

Buket'in karşı duvara çakılması benim anırmama sebep olmuştu. "Vicdansız, can bu can! Gülme!" diye geçirdi koluma acıtmıştı insafsız. "Kürek gibi ellerinle vurmasana kıza!" dedi Yuşa beni düşünerek. Canım kankam. "Şimdi ben mi kürek elli oldum Yuşa Hanım. Geçen yaz sana asılan oğlanın ağzına nasıl vurduğunu unutmuyorum." "Ne efsaneydi ağabey!" diyerek güldü Eslem.

"Hediyemi ver bana artık!" diye hatırlattı Eslem. Kitabı alıp yatağıma zıpladı. Sayfaları karıştırırken içinden iki çiçek bir de not çıkmıştı. Başına üşüştük notu görmek için
"24.10.18 sana tutulduğum tarih,
29.02.19 sana ilk yazdığım tarih,
30.04.19 karşına çıkacağım tarih.
Bekle beni Eslem Eylül Yüksel."

Sen Kimsin?  | Texting Where stories live. Discover now