on bir

6.9K 390 40
                                    

Eslem: A orda mısın?

A: Oh be aklına gelmişim sonunda

A: BİR HAFTADIR ENGELİ KALDIRMADIN EL İNSAF

Eslem: Yılanın başını küçükken ezeceksin...

A: Gerçekten ayıp!

Eslem: Tamam tamam.

Eslem: Özür dilerim.

A: Dileme

A: Üzülmedim ki sana.

Eslem: Hobilerin neler?

A: Şiir okumak, müzik dinlemek. Bir yerden sonra ikisini birleştiriyorum. Bu çok hoşuma gidiyor.

Eslem: Çok hoş...

Eslem: Dayın hala rahatsız ediyor mu sizi?

A: Aslında pek değil son zamanlarda hiç gelmiyor.

Eslem: Ne garip dimi. Benim dayımı sevmeme sebebim beni hep kıskanması. Seninki ise kapına dadanması.

A: Senin dayını ben de sevmiyorum...

Eslem: Aynı şey değil :D

A: Beni arama işleri nasıl gidiyor.

Eslem: Gitmiyor sorun da bu zaten!

A: 11. sınıfım.

A: Eğer bu işine yararsa.

Eslem: OHA TABİKİ YARAR

Eslem: Teşekkür ederim.

***

Beni bulmasını istiyordum. Ama henüz erken geliyordu. Ne yapacağım hiç bilmiyorum. Araf var ya araf, ordayım şu an. Beni görünce sevmeyecek. Rol yapacak üzülmeyeyim diye. Bunu fark edince daha da üzüleceğim. Aramıza bir soğukluk girecek ve bir yerden sonra konuşmamaya başlayacağız. Beni üzen bunların olacağını bilmek.

Ya da beraber vakit geçirirken o her zamanki gibi neşeli olacak, ben ise daha durgun. Yapım gereği çok konuşan bir insan değilim. Beni bu halimle kabul edebilecek miydi?

Eslem'in bağlanma problemi var ama birisine bağlanırsa bırakmaz onu. Pamir'i unutamamasından belli. Kaan'ın beni dürtüklemesiyle düşüncelerimden ayrıldım. Sarp bir köşede insanları toplamış başına bir şeyler anlatıyordu. Kaan'ın dediği tek şey "Eslem" oldu. Bu da beni yerimde tutmadı elbette.

Kalabalığı bölüp "Sorun ne gençler?" Sesim istemsizce sert çıkmıştı. "Eslem var ya Dil 1'deki. Hani şu Pamir'in terk ettiği kız." Tanıtmak için söyledikleri bile sinirlerimi zıplatmıştı. "Ona biri gizliden yazıyormuş." Kaan arkadan konuştu "Oğlum size ne ki?" "Anlatma tarzı biraz etrafa yay, çocuk da çıksın ortaya şeklindeydi. Kızın eğlendiği biri galiba. Tanıyınca sıkılır zaten."

Telefonum titremeye başladı Eslemden gelen mesajlarla.

Eslem: A

Eslem: Yemin ederim çıkan dedikodular doğru değil.

Eslem: Seninle konuşurken tüm sıkıntılarımı unutuyorum.

Eslem: Lütfen kendini geri çekme bana karşı.

A: Seni tanıyorum Eslem.

A: Tahmin edebileceğinden daha çok hatta.

A: Benimle konuşmayı sevdiğini de biliyorum.

A: Yazdığım her mesajda yüzünün aldığı şekil sebepsiz yere içimi ısıtıyor.

A: Elbette konuşmaya devam edeceğiz.

Eslem: Yakınımda mısın?

A: Hayır.

Eslem: Çok iyi.

***

"Konuşmaya devam edeceğiz yazdı!" diyerek zıplamaya başladım olduğum yerde. Yuşa da duramayıp benimle beraber zıplayıp çığlık atmaya başladı. İrem "Ya şimdi bunları görüyorsa?" O anda kendimi toparlayıp yakınımda olup olmadığını sordum. "Sınıftaymış kanka." diyip bir oh çektim.

"Ay hadi bekle bekle ağaç oldum burada!" diye bağırdı Buket. Biz de tıpış tıpış gittik peşinden. Bugün yine bizim kafeye gidecektik. Bizim diyorum çünkü artık okul olarak orayı habitatımıza almıştık. Her okul çıkışı oraya gidiyoruz.

Biz okuldan çıkarken içeri giren bir çocuk omuz atarak geçti. Tam çemkirmek için dönerken "Çok pardon, yanlışlıkla oldu." dedi. Ama ikimiz de yüz yüze gelince tüm sesler kayboldu. Lanet olsun, ne işi vardı burada!

Sen Kimsin?  | Texting Where stories live. Discover now