12. bölüm

23 2 0
                                    


~11. bölümden

"almina !"

"ne var ne !"

"biz şu an ne için kavga ediyoruz ?"

"bilmiyorum !"

baran güldü. gamzelerini göstere göstere.

"güldün"

"gülmedim."

"güldün işte"

"ne gülmesi gülmedim."

~hikaye~

baranla tartışırken odamdan bir ses geldi.

"neydi o" dedi baran

"B-bişey değil ben bakarım."

"burda kal geliyorum"

"hayır odama girmeyeceksin."

"odamıza"

"odamıza girmeyeceksin"

"çekil önümden bücür"

baran durmayınca koşarak odanın kapısının önüne gittim. ellerimi açarak kapıya sırtımı döndüm.

"giremezsin."

"orası ne kadar senin odansa benim de odam"

"ben bir kızım tamam mı odama girmene izin vermem için ilk önce kızsal eşyalarımı etraftan kaldırmalıyım." 

"sen ne zamandan beri kızsın?"

dedi ve tekrar koltuğa doğru yürüdü baran. bende arkasından dil çıkarıp odama doğru hızlı adımlar attım. 

odama gittiğimde açık bir camdan başka farklı birşey yoktu. camdan aşağı baktım. sonra yukarı. gökyüzü o kadar sakin ve huzur vericiydi ki. bir sandalye çekip camın önüne oturdum. camdan dışarıyı izlediğim. normal insanların normal yaşantılarını. 

o an durup üşündüm " acaba normal olsam ne olurdu ?" kendi kendime konuşmaya başlamıştım artık.

"bende normal insanlar gibi köpeğimin tasmasından tutup gezdirebilseydim, okuldan mutlu dönebilseydim eve, sokakta yürürken tanıdıklarıma selam verebilseydim ne olurdu ?"

dedim ve duraksadım.

" büyük ihtimalle kıyamet kopardı. böyle birşey imkansız." dedim batmakta olan güneşe doğru.

kafamı camın önünde kavuşturduğum ellerimmin arasına alıp gözlerimi kapattım.

hava yavaş yava kararırken benimde uykum geliyordu.   erken uyumaktan hoşlanmayan biri olsam da elime sürekli okuduğum ve küçüklüğümden kalma olduğunu hatırladığım kitabı aldım.

çocukkenki kitabım olduğu için bazı sayfaları eskimiş bazıları ise kopmuştu. 134 sayfalık kitabımı bitirdiğimde hava iyice kararmıştı.

yorganımı üstüme örtüp yattım. gözlerim ağrımıştı. gözlüğümü çıkarıp konsola koyduktan 2 dakika sonrasında uyumuş olmalıydım.

< BARAN'DAN >

gece 3 gibi televizyon başında uyuduğum koltuktan kalpık alminanın odasına gittim. uyuyordu. konsolun üzerinde kitap okurken kullandığı gözlüğü ve kitabı vardı.

bu kitabı faruk amca ona 8 yaşında almıştı. o günü dün gibi hatırlıyorum. doğum günüydü. cilekli pasta ve çilekli sütler masadaydı. 

KarahindibaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin