4. Bölüm

31 5 4
                                    

~3. Bölümden

"Güzel. O zaman ilk buradan kaçmalıyız. "

"Nasıl kaçacaksak ? "

" ALMİNA böyle yapacaksan seni onunla bırakabilirim."

"Beni değil seni istiyor"

Sustu,haklıydım çünkü.

Bir an içimi ölme hissi kapladı ve kafasının içindeki sesleri susturmaya çalışmakta olan Baran'a sarıldım.

"Senin hatan değildi."

"Benim hatamdı. Özür dilerim hindiba,seni dinlemeliydim."

Bir anda yavaşça döndü ve bana baktı uzun uzun.

Sonra "Gidelim" dedi.

                                ~önümüzde büyük bir engel varken mi ?            


                                                            ~hikaye~

Elimden tuttu ve  yangın merdivenlerinden aşağıya indik. Adım seslerini duyunca ilk durdu Baran, işaret parmağını dudağına götürüp "sessiz ol" işareti yaptı, bende kafamı salladım. Adım sesleri yaklaştıkça yavaş yavaş yukarıya çıkıyorduk. 

Çıkacak yerimiz kalmamıştı lanet olsun ki.

Sessizce sordum ; 

"Şimde ne yapacağız ?"

"İlk sakin olalım."

"Ya Baran ne sakinliğinden bahsediyosun ya !!"

Baran sustu. Ben merdivenlerden aşağıya bakacaktım ki adamı karşımda gördüm. Adam elindeki silahlardan birini bırakmıştı.

"ALMİNA ARKAMA GEÇ !"

diye bağırdı Baran.

Sonra bende korkak kız imajımı takarak Baran'ın arkasına geçtim.

Adam silahını Baran'a doğrulttuğunda korkudan altıma yapmak üzereydim.

Adam silahını indirdi, yavaş adımlarla bize yaklaştı. Sonra da koşarak aşağıya indi. 

Ne olduğunu anlayamamıştık.

~ ........ ........ ~

"Ne oldu da vazgeçti acaba ?"

"Şu adamı aklıma getirmeyi keser misin"

"Hiç mi merak etmiyorsun kim olduğunu ?"dedim.

"Sana zarar gelmesini göze alarak araştırmamı mı istiyosun cidden ?"

"Neden tehlikede olayım ki ?"

"....." Baran'ın dizinde yatıyordum. Olayı atlatalı 5 gün olmuştu günlerce benim evimde kalmıştık. Ne dışarı çıktık ne de başka bir yere. 

Bugün, Galatasaray ve Beşiktaşın maçını açmıştı Baran. Bende yapacak bir şey bulamayıp dizine yatmıştım. 

" Uykun geldiyse yatağına git."

"Uykum yok" dedim gözlerim kapalı bir şekilde.

Baran'ın söylediği cümleyle yerimden sıçradım. 

"Yarın gidiyorum" 

" NEREYE " dedim gözlerimi kocaman pörtleterek.

"Merak etme en fazla bir hafta kalıcam."

"Nereye diyorum bana bir hafta kalıcam diyosun !"

" Norveç'e dönüyorum."

"NE ? NEDEN ?

"Annem hastalanmış,en azından onu görmem gerek"

"Hastalanmış mı " dedim sesimi iyice kısarak.

"Kansermiş. Karaciğer kanseri olmuş." dedi sesi pek de anlaşılmıyordu.

"G-geçmiş olsun." dedim üzüntüyle

"Ne zaman gidersin ?"

"Şimdi"

"Şimdi mi? Ama bavulun falan hazır değil."

"Evimde herşeyim hazır bekliyorum ben."

"Neden daha önce söylemedin bana ?"

"Son gün söylesem daha iyi olur diye düşündüm."

"P-peki." dedim diyecek birşey bulamamıştım çünkü.

Karşımda duran kusursuz gamzeli yüz için endişeleniyordum. Ayağa kalktı. Bende kaltım. 

Sonra yüzüme baktı uzunca. 

"Gelene kadar uslu dur tamam mı ?"

İmalı bir bakış attım.

" Köpek miyim ben ? (!)"

Bu sefer gerçekten gülmüştü. Çok da tatlıydı gülümsemesi. Gamzelerini keşke her zaman görebilseydim,ama bilin bakalım eksik ne ? GÜLÜMSEME. 

"Ben çıkıyorum." dedi Baran.

Bende doğal olarak ona sarıldım ama boyum onun daha karın kaslarına bile yetişmiyordu.

"Sırık!"

" Bende seni özleyeceğim" dedi ve daha sıkı sarıldı.

"Dediğim gibi uslu dur."

"Bana köpek muamelesi yapmaktan vaz geçer misin ?"

Bu sefer samimi olmayan ve her zamankine benzeyen gamzelerini saklayan  gülüşünü attı.

"Görüşürüz hindiba."

"Salak mısın hindiba ne ya !"

"O zaman... bücür."

"Bücür olmanın faydaları da var ama." dedim gözlerimi kısarak. Birazdan olacaklardan ben sorumlu değildim  çünkü.

"Ne gibi ?" dedi baran. Ben ise üstümdeki pijamanın cebine ellerimi soktum ve hiçbir şey yapmayacakmışım gibi durdum.

En sonunda iki bacak arasına tekme attım ,ama itiraf edeyim çok zevkliydi.

"BU" Dedim alaycı bir şekilde. Yavaş yavaş yıkıldığını görmüştüm, bu çok komikti.

"Seni bücür...." dedi ama sesi acı, intikam ve tekrar acı ile karışık çıkmıştı. Bu hali cidden çok komikti.


KarahindibaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin