Sevgi ve nefret ilişkisi

3.4K 363 126
                                    


Jennie kızarmış burnu ve gözleriyle dışarıya bakıyordu. Yoongi ise mutfakta yaptığı kahvelerin olmasını beklerken onu izliyordu. Ağlaması daha yeni yeni kesilmişti, diğerleri bir süre onun yanında kalmışlardı daha sonra herkes Yoongi'nin ona daha iyi geleceği kararına varmışlardı. Sonuçta nerdeyse aynı kaderi paylaşıyorlardı. Yoongi olan kahveleri kulplu bardaklara koyarken sürekli Jennie'yi kontrol etmeyi ihmal etmiyordu.

Bardakları alan Yoongi onun yanına doğru ilerledi, Jennie balkonda ki puflarda oturuyordu battaniye her tarafını sarmıştı. Yoongi onun yanındaki pufa yerleşirken elinde ki bardağı ona doğru uzattı. Jennie tebessüm ederek kahveyi alırken iki eliyle de kavradı. Yoongi yerdeki battaniyeyi kendi üstüne alırken Jennie güldü. Yoongi ona anlamaz bir şekilde bakarken konuştu.

"Neden güldün şimdi?"

Jennie yine gülerken cevapladı.

"Saatler önce birbirimizle kavga ediyorduk şimdi ki halimize b-"

"Ağlayınca çok çirkin oluyorsun"

Jennie gözlerini kısarak ona bakarken Yoongi güldü, elbette ki bu yalandı o ağlayınca bile lanet derece de güzel di. Jennie bakışlarını kaçırırken kahvesinden bir yudum aldı. Burnu soğuktan ve ağlamaktan kızarmıştı gözleride buna eşlik ederek kızarıktı. Yoongi ona baka kaldı, gözlerini ayıramadı karşısında ki manzara her şeyden daha güzeldi.

Çiseleyen yağmur bir anda bastırırken Yoongi gözlerini kırpıştırdı. Kendini bir an dramalarda ki gibi hissetmişti. Jennie'ye döndüğünde onun kahvesini içtiğini gördü, göz devirdi burada dururlarsa hasta olucaklardı.

"İçeri geçelim Jennie hasta olu-"

Yoongi sözü ona yanaşan Jennie ile kesildi. Gözlerini kırpıştırdı, Jennie onun battaniyesinin altına girerken başını onun göğsüne yasladı.

"J-Jennie?.."

Yoongi şaşkınlıkla konuşurken kahvesini yere bıraktı. Kolları havada kalırken yavaşça indirdi Jennie kendine rahat bir poziyon arıyacakken Yoongi konuştu.

"Bekle sırtımı duvara yaslayayım"

Mırıldanarak konuşan Yoongi'ye karşın Jennie dizlerinin üstünte kalktı. Yoongi pufu duvara yaslarken kendi battaniyesini omuzlarına alırken bacaklarını iki yana açtı. Jennie dizlerinin üstünde bir kaç adım attıktan sonra kendini onun iki bacağının arasına atarken başını göğsüne yasladı. Yoongi uçlarını tuttuğu battaniye ile onun etrafını sararken başını arkaya yasladı.

"Şimdi iyimisin?"

Jennie mırıltısı ile onu onaylarken burnunu onun göğsüne sürttü. Yoongi'nin yanakları kızarmaya başlarken titrek bir nefes aldı, içinde tuhaf bir heycanlanma hissi vardı.

"Yoongi?"

Yoongi gözlerini kapatırken onu mırıltısı ile onayladı.

"Neden kalbim acıyor?"

Yoongi'nin yüzünde küçük bir gülümseme oluşurken konuştu.

"Bunun hakkında milyonlarca şiir ve şarkı yazılmış Jennie, buna da aşk acısı diyorlar"

Jennie kaşlarını çatarken kendi savunmasını yaptı.

"Ben onu sevmiyorum, ondan vazgeçeli çok oldu sadece canımı yakmak için etrafımda dolaşması...aklıma onunla olan mutlu anlar geliyor ve acı çekiyorum...canımı yakmayı seviyor herhalde...bana neden bunu yaptı hala anlamıyorum, insan neden aldatır ki? Neden bunu yaparsın ki? Bana o nikah masasında hayır deseydi bundan daha iyiydi...eğer beni sevmiyorsa neden benimle evlenmeyi kabul etti ki?"

Jennie ağlamıyordu artık ağlamakta istemiyordu. Yoongi'nin dudaklarında ki gülüş acıya dönüştü.

"Çünkü hepsi egodan oluşma varlıklar birilerinin onların peşinden koşmalarını seviyorlar bu sayede egoları tatmin oluyor"

Yoongi'nin ses tonunda ki acıyı ve nefreti fark eden Jennie mırıldanarak konuştu.

"Septem-"

"Onun ismini ağzına alma, o artık benim September'ın değil"

Jennie sessiz kalmayı seçti, Yoongi ise bu sessizliği sevmemişti içini dökmeyi karar verdi.

"Tek istediğim o ve ondan olan bir çocuktu, baba olmayı o kadar çok istemiştim ki o kadar çok hayalim vardı ki...onun hamile olduğunu duyunca ameliyatı bırakıp eve gelmiştim o an ki heycanımı anlatamam ama o ne yaptı...ona defalarca yalvarmama rağmen çocuğumuzu, çocuğunu gözünü kırptmadan aldırdı oysa ki ben o gün hem kız hemde erkek ayakkabıları almıştım o sever diye...mükemmeliğe o kadar takıktı ki mükemmel olan aşkımızı tarihe gömdü bende onun hayatından siktir olup gittim"

Jennie onun gibi sinirlenirken mırıldandı.

"Oh olmuş ona"

Çocuk gibi çıkan sesiyle Yoongi gülerken yağmur daha da bastırdı.

"Jennie hasta olacağız"

Jennie başını onun göğsünden kaydırıp boş bakışları ile ona baktı.

"Sen doktor değil misin akıllı?"

Yoongi'nin yüzünde çıkarcı olan bir sırıtma belirirken konuştu.

"Parasını alırım ama"

Jennie'nin ilk önce gözleri büyüdü ardından ise tek kaşını kaldırarak ona baktı.

"Komşundan para mı alıcaksın şerefsiz"

Yoongi alayla gülerken bilmişlikle konuştu.

"Elbette alıcam parayı sokakta mı buldum ben"

Jennie onun göğsünden kalkarken eş zamanlı olarak konuştu.

"Şerefsiz!"

Yoongi kahkaha atarken kolları ile onu sararak onu nerdeyse içine sokucakmış gibi sıkıca sararken konuştu.

"Şaka yapıyorum"

Jennie'de ona eşlik ederken Yoongi sırıtarak konuştu.

"Hasta olduğunda seni muane ediceğim değil mi?"

Jennie gözlerini kırpıştırırken konuştu.

"Evet"

Yoongi'nin yüzünde ki pis sırıtma büyürken konuştu.

"O zaman seni nerdeyse çıplak görece-"

"MİN YOONGİ I WILL KILL YOU!"

"Bak bu sefer ne dediğini anladım ha"

"O zaman kaç!"

Yoongi onun dediği gibi yerinden kalkarken Jennie anlık boşluk onun oturduğu yere düşerken sinirle ayağa kalkarak kaçan komşusunun peşinden gitti.

Ve seul'da ki bu küçük apartmanda bir gece böyle sona erdi.

Apartment'1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin