Elektiriklerin kesilmesi iyi bir şey değil

3.6K 372 211
                                    


Seul'da yağmurlu bir akşamdı, gökgürüldüyor ve şimşekler çakıyordu. Bu havadan korkan çocuklar ailelerin yataklarına sığınırken dışardakiler ıslanmamak için kendilerine yer arıyorlardı. Bu şehirde ki küçük apartmanda ise durum şöyleydi.

Jennie çocukluğundan beri bu havalardan korktuğundan yorganı ile bütünleşmiş halde yatağında duruyordu, köpeği Kai ise gayet iyi bir şekilde uyuyordu. Jennie şimşeğin büyük bir gürültü ile çakarken yerinden sıçradı, elindeki incilden bazı satırları okuyordu.

Onun aksine Yoongi gayet rahat bir şekilde evinde kahvesiyle beraber hastalarının dosyalarına bakıyordu. Kedisi masanın üstünde kıvrılmış uyurken Yoongi'nin aklına yan komşusu geldi, onun korktuğunu biliyordu birazdan yanına geleceğine de emindi. Kendi kendine güldü, ona sinir olsa da korktuğundaki halleri oldukça tatlıydı. Yoongi yüzündeki aptal gülümsemesi ile onun o hallerini düşlerken kafasını iki yana salladı.

"O uyuzu düşünerek nasıl gülümserim ben? Uyku başıma vurdu herhalde"

Yoongi raporlarına devam ederken bir anda elektiriğin kesilmesi ile küfretti.

"Sikeyim elektiriğin gideceği zaman mıydı?"

Derin bir nefes alarak yerinden kalkarken telefonunun feneri ile mutfağa doğru ilerledi. Büyük feneri evi aydınlatmak için gayet iyiydi, yavaş adımlarla mutfağına ilerlerken kulağına ardı ardına kırılma sesleri geldi. Kaşlarını çatarken durdu biraz bekledi, saniyeler içinde boğuk bir küfür ile yine gürültü geldi. Göz devirdi bunun Jennie olduğuna adı gibi emindi, ona söylenerek mutfak dolabından feneri alırken telefonunu tezgaha bıraktı. Feneri yakarken telefonunun ışığınıda kapattı.
Fener ile eski yerine dönücekken kapısının çalınması ile durdu.

"Yoongi oppa içerdesin biliyorum! Aç kapıyı nolur Yoongi oppa"

Yoongi gülerken kapıya doğru ilerledi. Jennie'nin bu kelimeden nefret ettiğini biliyordu bu yüzden böyle demesi daha çok hoşuna gitmişti. Kapı deliğinden ona baktığında yorganına sarılmış bir şekilde onu gördü. Yine gülerken konuştu.

"Yalvarman hoşuma gitti, biraz daha yalvar"

Jennie ayağı ile yere vurarken sinirle soludu. Onun eline düşmekten nefret etsede şu durumda ona mecburdu. Derin bir nefes alarak rolüne büründü kapıyada vurdu.

"Oppa sana ihtiyacım var lütfen beni içeri alırmısın oppa~"

Jennie'nin aegyeolu ses tonu ile daha çok gülümseyen Yoongi kapıyı açarken alayla gülümsedi.

"Biraz daha yalvarı-"

"Sen benimle taşak mı geçiyorsun?!"

Yoongi'nin gözleri büyürken Jennie onu iterek içeri girdi ama karanlık olduğundan ve ışık sadece Yoongi'de olduğundan mecburen ona sırnaşmak zorunda kaldı.
Yoongi tek kaşını kaldırarak ona bakarken konuştu.

"Ne oldu Bayan görgü kurallarından yoksun?"

Jennie kaşlarını çatarken ona gözlerini kısarak baktı.

"O ne kadar uzun lakap sonunda amen diyesim geliyor"

Yoongi sahte kahkahasını atarken Jennie'de ona eşlik etti tâki şimşek çakana kadar Jennie çığlık atarak Yoongi'ye sıkıca sarıldı. Yoongi onun korkusundan faydalanarak feneri çenesinin altına koyarken Jennie ona baktı. Sesini biraz kalınlaştırırken onu korkutmak amacı ile konuştu.

"I want to play game"

"But I dont want, you dumbass"

Yoongi gelen cevap ile göz deviriken feneri ileri doğru tutarken Jennie'ye baktı.

"Jennie biraz uzaklaşır mısın mahrem bölgemi işgal ediyorsun ve de bu şekilde nasıl yürümemizi bekliyorsun?"

Jennie başını iki yana sallarken eş zamanlı olarak konuştu.

"Mahrem bölgen umrumda değil"

Yoongi bıkkınlık ile yürümeye başlarken onunla birlikte kollarını onun bedeninden ayırmayan Jennie yürümeye başladı. İki komşu paytak adımlar ile salona doğru ilerlerken Yoongi'nin yüzünde kendinden izinsiz bir gülümseme oluştu. Jennie'nin bu halleri kesinlikle tatlıydı ve o buna karşı koyamıyordu. Etrafın karanlık olması ile kesinlikle onun şansınaydı, ikili salona geldiklerinde Jennie ondan ayrılmıştı. Yoongi tuhaf bir soğukluğun bedenini sardığını hissetti. Jennie masaya doğru ilerlerken raporlar dikkatini çekmişti, Yoongi'nin ise onun bu hareketi dikkatini çekmişti. Jennie raporları eline alırken bu kadar insan olması onu şaşırtmıştı, komşusundan bunu beklemiyordu. Yoongi'nin onun yanına yaklaşıp bir anda konuşması ile Jennie eş zamanlı olarak gerilerken ayağının altında ki oyuncağa takıldı.

"Ne o şaşırdın- JENNIE!"

Yoongi onu belinden tutarken vücutları ile yüzleri oldukça yakındı. Fener tam olarak iki vücudun arasından duvara yansırken ikiside birbirlerine şaşkınlıkla bakıyordu. Yoongi'nin bakışları istemsizce aralık olan dudaklara kayarken bu hareket beyninde sinyallerin yayılmasına sebeb olmuştu. Onu bırakıp hızlıca ondan ayrılırken Jennie yere yapışmıştı. Acı ile inlerken nefret dolu bakışlar ile Yoongi'ye baktı.

"Senden nefret ediyorum Min Yoongi!"

Yoongi sadece elini ensesine götürüp sırıtmak ile yetindi.

Seul'daki küçük apartmanda bir gece böyle bitmişti.

Apartment'1Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora