16. BÖLÜM (PART-1)

49.6K 1.9K 51
                                    

Canlarr! Kaçak yazarınız geri döndü, biliyorum çok beklediniz ama nette ki problem yüzünden yayınlama sorunları yaşadım. Şimdi sizlerleyim, vote ve yorumlarınızla beni çook mutlu ettiniz. Öncelikle bu sıralar karanlık bir yazarımızdan bahsetmek istiyorum. Kendisi sonun da benim ısrarlarıma dayanamadı ve küçük küçük yazılar paylaşarak beni mutlu etti. Kendisinden özel olarak rica ettim ve o da sağolsun kabul etti. Aşağıdaki ufaz yazı tamen ona aittir bence bir bakmanızı öneririm. Kendisi oldukça başarılı bir yazar. Hesap adı: hilaleldgn ve hikayesinin adı da “Deniz Kızının Defteri” Okumanızı ısrarla öneriyorum J Son olarak fark ettiyseniz bu bölüm partlara ayrılmış vaziyette nedeni ise çook uzun bir bölüm olması ve olayların 17.bölümden sonra karışması. Aksiyon dolu bir bölüm sizi bekliyor diye bilirim. Part iki hazır ne zaman 200 voteyi geçerseniz ve güzel yorumlarınızı atarsanız o zaman diğer part gelir J Öpüldünüz..

-Hayat birine körü körüne bağlanıp yelkenleri indirmek için çok kısaydI deniz kızı için ; Ama deniz kızı zaten o denizde boğulmuştu bir kere.. (BİR DENİZ KIZININ DEFTERİ)

Gül bedenine hapsettiği sırlarla doluydu. Bedeni gerçeği her gün fısıltayla mırıldansa da o reddetmişti, ama şimdi kaybettiğini çok iyi anlamıştı. Ben kaybettim Azat dedi içinden adama doğru, sen kazandın! Senin o mavi gözlerin kazandı. Azat kıza neşeyle baktı, Gül kalbiyle uğraştı. Kalbi adamın her gülümsemsesin de yerinden oynuyor, daha da katlanmaz oluyordu. Gül Azat'ı zorlukla dinliyordu.

"Murat'ın numarasını Zehra anneden aldım, çok sevindi ama gelemedi. Onu da sonra götürürüz Urfaya, bir iyleşsin.."

"Azat." dedi Gül mırıltıyla, Azat kıza baktı. Gül adamın gözlerinin ta içine baktı ve kendi yansımasını gördüp gülümsedi.

"Gözlerine her baktığım da kendimi görüyorum, bu nedense bana mutluluk veriyor."

"Renkli olduğu içindir." dedi adam gülümseyerek, Gül adama doğrudan bakmaya devam etti.

"Sen görebiliyor musun kendini benim gözlerim de?"

Azat böyle bir soru beklemiyordu, şaşırdı sonra arabayı durdurdu. Dönüp kıza baktı. Aradı kendi yansımasını ama bulamadı.

"Hayır, kimi zaman görememiyorum kendimi sende. Sen öyle zorsun ki, öyle saklıyorsun ki kendini, insanın seni tanıması bile yıllarını alabilir."

Gül parmaklarını adamın alnına yerleştirip konuştu.

"Neden ben her seferin de sana borçlu kalıyorum. Bayıldığım da beni bulan sen, ağladığım da omzunun da şevkat gösteren sen, anam hastalandığın da gene sen, önüm de arkam da her yer de sen varsın. Sen ve senin o mavi gözlerin.."

"İstemiyor musun beni?" dedi korkuyla, Gül başını salladı.

"Hayır, ben de onu merak ediyorum ya. Neden senden önce ki gibi rahatsız değilim."

Adam geniş bir şekil de gülümsedi.

"Sana söylemiştim Yaban Gülü, beni sevmek çok kolaydır diye.."

"Seni sanki hep sevmişim gibi.." dedi mırıltıyla, Azat kızın ne demek istediğini anlamadı. Yüzünde ki soru Gül'ü kendisine getirdi.

"Yok bir şey, daha sonra.." diye devam etti. Şimdi değil, ona özel bir şekil de söylemek istiyordu. Azat arabayı tekrar çalıştırırken kıza baktı.

"Ben gözlerin de beni ancak öfkeli olduğun zaman görüyorum.."

...

Boran ağa Diyarbakır tabelasını görünce gülümsedi, Dicleye baktı daha sonra.

YABAN GÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin