1. BÖLÜM

113K 2.8K 89
                                    

1.BÖLÜM

Bekliyorum,

Öyle bir hava da gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın

-Orhan Veli K.

Sıcağın o kavurucu günlerin de Mardin kavrulmuş bir kuru yemiş gibiydi. Sıcaktan hava alamayan toprak havaya dumanlar saçarak kalkıyordu. Bu sıcaklar pek hayra alamet değildi, yeni bir sıkıntı doğuyordu.

Zümrüt Ayaz’ın sesini duyunca mutlu olmuştu, küçük torunu Ayşe binbir zorluklarla dünyaya gelmişti lakin ardından da mutluluk getirmişti. Evlerine bereket gelmişti sanki, herkes Beyzade konağına toplaşmış ve tebrik ediyordu. Zümrüt, çok şükür Rabbim diyerek ellerini semaya doğru açtı. Gözleri yaşlanır gibi oldu, Ayaz’ın inadı olmasaydı ne güzel yaşayacaklardı konakta, hep birlikte. Lakin ağa oğlu korkusundan bir daha Mardin de yaşamayacağını kesin bir dille ifade etmişti. Geri de gözleri yaşlı iki kadın bırakmıştı. Zenan da aynı Zümrüt gibi hep onları düşünüyordu, Ayaz’a güveni hep tamdı, sadece emin değildi lakin bu kuşkuları artık üzerinden kalkmıştı. Kader’ini kaybetme düşüncesi kaç ayını almıştı Uraz'a hamileyken . O düşünceler yüzünden gözlerin de yaşlar kurumuş, uykusuzluktan ve halsizlikten hastahanelere düşmüştü.

Zümrüt ve Zenan büyük salonda karşılıklı oturmuş keyif kahvesini yudumluyorlardı, her ikisi de huzurluydu.

''Sonun da çok şükür bunu da hayırlIsıyla atlattık'' dedi Zümrüt gülümseyerek, Zenan da keyifle güldü.

''Allah dualarımızı duydu kardeşim, bize yardım etti''

''Oh! Vallahi de kurban keseceğim, hem de bir değil! ''

''İyi düşündün'' dedi Zenan heyecanla, kurban kesmeleri gerekirdi bu durum da.

''Davut ağayla konuşayım bu akşam, olmadı Azat’ıma söylerim.. ''

Zümrüt’ün aklına Azat gelmişti, onun ne hallerde olduğunu bilemiyordu. Anlamaya çalışıyordu lakin oğlu bir volkanmış gibi her an patlamaya hazır bir haldeydi. Bazı geceler sabaha kadar gelmiyor gelse de sarhoş oluyordu, kaç kez Gül diyerek sayıkladığını işitmişti yatakta. Azat’ım Ayaz’ımdan ne farkı var dedi kendi kendine. Ona yardım edemiyor aksine daha da uzaklaşıyordu sanki.

''Azat nerede bu arada Zümrüt?'' dedi Zenan merakla, Zümrüt sıkıntıyla of çekip omuzlarını silkeledi.

''Bilmiyorum Zenan, oğlum nerede hiç bilmiyorum. Bazen konuşacakmış gibi oluyor şöyle bir bakıyor sanki anna çok derdim var der gibi sonra doluyor doluyor ve susuyor'' Hanım ağanın sesinde ki hüzün Zenan’ı da etkilemişti. Zümrüt yorgunca devam etti.

''Azat’ım Ayaz’ıma hiç benzemez ki. Ayaz cesur olandır korkmaz hemen döker eteğin de ki incileri, kimseler dur diyemez ona ama Azat! Azat abisi gibi değildir, hep içinde saklar korkar sonra susar. Ah bir konuşsa, bir konuşsa anlatsa bana derdini.. ''

''Belki de senden bir yaklaşma bekliyordur. Sen anasın git konuş onunla'' dedi Zenan eğilip kardeşi gibi sevdiğini kadına.

''Çok denedim lakin hep susuyor. Bir şey değil kendini paralıyor, ne yapacağımı hiç bilmiyorum Zenan''

''.... ''

''Geçen akşam yıktı ortalığı görmedin mi sen de? ''

Tam o sırada konağın ön avlusundan büyük bir gürültü yükseldi, Azat delirmiş gibi bağırıyordu. Zümrüt korkarak kapattı ağzını, Zenan da telaşla kadını sakinleştirmeye çabaladı.

''Ay! Görüdün mü Zenan! ''

''Tamam sen sakin ol hele, gider bakarız.. ''

Zümrüt telaşla indi merdivenlerden Zenan da tam arkasın da,kadıncağız korkusundan ne yapacağını bilemeden oğluna baktı Azat ise tam karşında ki adama. Mehmet’e.

YABAN GÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin