/31\

728 58 18
                                    

●●

Finnie: Uyku tutmuyor.

RedSun: Beni de.

Finnie: Ne yapsak?

RedSun: Bana mı soruyorsun?

Finnie: Bana kalsa yanına gelirim.

RedSun: Belki de gelmelisin.

Finnie: Ciddi misin?!

●●

■■

Finn, yataktan kalkıp odadan çıktı ve yan odanın kapısını hızla açtı. Sophia, yatakta oturuyordu ve elinde telefonu vardı. Finn'i görünce yanakları kızardı ve gülmeye başladı.

"Yan yana odalardayız ama mesajlaştık."

"Evet, biliyorum. Çok romantik."

Sophia, kahkaha atmaya başladı. Elindeki telefonu şifonyerin üzerine bıraktı ve derin bir iç çekti.

"Sana minnettarım, Finn."

"Ne için?" diyerek Sophia'nın yanına oturdu, Finn.

"Salon katliam alanı gibiydi ve tek başıma toparlayabileceğimi hiç  düşünmüyordum. Yardım ettin."

"Bu mu yani? Saçmalama, Soph."

"Ve en önemlisi yanımda kaldın. Buradasın, benimle."

"Seni yalnız bırakamazdım. Jaeden'ın ne yapacağı belli olmaz."

Sophia, sertçe yutkundu ve parmaklarıyla oynamaya başladı.

"Benim aklım çok karışık, Wolfhard."

"Neden olduğunu az çok tahmin edebiliyorum."

"Şimdi ne oldu? Ne olacak?" dedi ve çaresiz olduğunu ele veren bakışlarını Finn'e çevirdi, Sophia.

"Her şey iyi olacak, Sophia. Mutlu ve huzurlu bir hayat olacak,"

Finn, gülümseyerek elini Sophia'nın yanağına koydu. Sophia, gözlerini kapatıp yanağını Finn'in eline yasladı. Güvende ve Finn'in dediği gibi huzurlu hissediyordu.

"Biz olacağız. Sen ve ben."

■■

AdolescentsWhere stories live. Discover now