A.Y.A - 16

592 69 11
                                    

Sevilen Adam (Luhan)

Diğeri kitaplarını almak için evden çıktığında sevilen adam da bunu fırsat olarak değerlendirmek istedi.

Hemen odasından temiz kıyafetlerini alıp banyoya geçti. Çilek kokusuyla dolu bir duş aldıktan sonra çıkardığı kıyafetleri makineye atıp, deterjanı üstteki yerine döktü ve makineyi çalıştırdı.

Banyodan sonra salona geçip masanın üzerindeki gereksiz eşyaları kaldırıp iki kişinin çalışabileceği kadar yer açtı. Ama masanın en köşesinde duran poşet gözüne çarpmıştı son anda. Diğerinin bıraktığını düşünerek poşeti alıp koltuğun üzerine bıraktı. Sandalyeleri çekip masanın önüne koyup kitaplarını da masanın üstüne taşıdı. Neyse ki çok ağır olan derslerini dün bitirmişti.

Saçlarını havluyla kuruturken diğer odada çalan telefonunun sesini duydu. Havluyu askıya astıktan sonra hızlıca telefonunu aldı. Jongin ismini ekrandan gördüğünde gülümseyerek cevaplama tuşuna dokundu.

"Jongin nasılsın?"

"Luhan müsait misin?"

"Evet, ne oldu?"

"Sana bir şey söylemem gerekiyor."

"Söyle."

"Wu Yifan isimli birisini tanıyor musun, bizim okulda?" 

"Çok tanıdığım söylenemez. Ne oldu ki?"

"Belki de çok önemli değildir ama arkadaşlardan duydum, okulda seninle birlikte olduğuna dair bir şeyler diyormuş."

"Ne?" Şaşkınlıkla telefona bağırdı sevilen adam.

"Gerçek olmadığını biliyorum Luhan, sadece haberin olmasını istedim."

"Neden böyle bir şey yapıyor ki? Tanışmıyoruz bile."

"Sana takıntılı olabilir Luhan, dikkatli ol, şimdi gitmem lazım. Kyungsoo bekliyor, görüşürüz."

Seven Adam (Sehun)

 "Kim olduğumu bildiğini biliyorum. Yırtıp atmadan önce okumalısın. Tek istediğim onu bana bırakman. Söz veriyorum ona zarar vermem, veremem. Beni anladığını biliyorum, çünkü bir tek sen doğru düzgün anlayabilirsin beni. Bunu yapmak istememiştim ama kendime engel olamıyorum. Ben Wu Yifan, senin olanı istiyorum."

Elindeki kâğıtta yazılanları baştan tekrar okudu seven adam. Saçmalık diye düşündü içinden. Bu saçmalıktan başka bir şey olamazdı. Kim bir mektupla isteyebilirdi ki sevdiği insanı?

Gerçek olup olmadığını anlaması için dilini bile ısırmıştı ama istemediği kadar gerçekti okudukları. Görmek bile istemediği kâğıt parçasını yere fırlatıp başını ellerinin arasına aldı. Basit bir hoşlanma sanmıştı bunu. Zamanla geçer gider sanmıştı. Yanıldığını anlamak kalbini acıtmıştı şimdi.

Onu daha yeni bulmuşken bu kadar kolay elinden alamazdı kimse. Yıllarca beklemişti fark edilmeyi. Zarar vermemek için görünmez birisi gibi takip etmişti onu. Çevresindeki kötülüklerden korumaya, hasta olmasını önlemeye çalışmıştı. Kapağı açık bırakılmış bir kafes gibi bir anda kendisinden alınmasını bekleyemezdi. Ölüm bile daha kolaydı onun için diğerinin gitmesinin yanında. Oturduğu koltukta ayağa kalkarken emin olduğu tek şey vardı. Asla kimseye vermeyecekti onu. 

Bıraktığı kitaplarını alıp evden çıktı. Soğuk rüzgâr yüzündeki hüznü ve düşmek üzere olan yaşları alıp götürmüştü karşı apartmana geçerken. Mutsuz olduğunu diğerine hissettirmek istemiyordu. Kendi de çözebilirdi bunu.

ARAYI YAPAN ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin