A.Y.A - 11

806 73 7
                                    

Sevilen Adam (Luhan)

Eline geçen ilk kitabı alıp kendini yatağına attı sevilen adam. Uzun süreden beri çalışmadığı derslerine artık başlaması gerekiyordu. Yaklaşan sınavlarının çokluğu gözünü korkutsa da bir yol bulup altından kalkmalıydı.

İlk sayfayı açıp sıkıcı kitabı okumaya başladı. Yazılanlar ne zamandan beri bu kadar karışıktı ki? Başından beri sevmemişti bu dersi ama sınavına iyi çalışmalıydı. Duyduklarına göre hocanın sorduğu sorular genelde kitabın en görülmedik yerlerinden oluyordu. Tek yapması gereken sayfaların köşelerinde kalan notlara yoğunlaşmaktı.

Ama okuduğu kelimeler beynine ulaşmadan uzaklaşıyordu sanki kendinden. Aklındakinin dersle hiç alakası olmadığını anladığında gülümsedi. Çoktan beri aklını kaplayan şeyin başka bir şey olduğunu fark etmişti. Bundan dolayı pişman değildi. Hayatta basit bir iki dersten daha önemli şeyler de vardı ve o da sonunda bulmuştu kendisi için önemli olanı.

Son birkaç hafta içinde yaşadıklarını düşündü sevilen adam. Yaşadığı her an gözlerinin önünden akıp geçiyordu şu an sanki. 'Neden bu kadar kısa süredir bunu yaşıyorum ki?' diye düşündü. Daha uzun zamandır bu duyguları hissetmeyi isterdi. Diğerleri gibi yıllar geçirip daha sonra bunu başkalarına anlatmak güzel olabilirdi onun için. Hayal gibi bir şeydi sanki. Bir hayale âşık olmak bu kadar güzel olabilir miydi?

Hayal ettiği yüz gözlerinin önüne gelince başını yastığa gömüp utancını gizlemeye başladı sevilen adam. Tek olsa bile yanaklarının kızardığını hissedebiliyordu. Hava sanki bir anda beş derece birden sıcaklamış gibiydi. Nefes almak için başını yastıktan kaldırdı. Ama yine de yanakları yanıyordu.

Gözlerinin önünde dolaşan hayalleri başını sallayarak dağıttı ve kendisini okumak zorunda olduğu kitaba verdi. İkinci sayfaya geçene kadar neredeyse on defa durup düşünmüştü. Böyle ilerleyemeyeceğini biliyordu. Evde çalışmak gerçekten de kolay değildi. Aklı sürekli dağınıktı. 

Okuldaki kütüphane aklına geldiğinde orada çalışmanın daha kolay olacağını düşündü. Ne de olsa oraya giden herkesin amacı ders çalışmaktı, aklına başka bir şey getiremezdi.

Kitabı yatağa bırakıp doğruldu. Üstüne basitinden bir kazak ve pantolon geçirip okula götüreceği kitapları toplamaya başladı. Neyse ki bugün evi dağınık değildi. Montunu da aldıktan sonra ayakkabısını giydi ve kütüphaneye gitmek üzere yola çıktı.

Dışarı adımını attığında sanki alışkanlık olmuş gibi kafasını kaldırıp yukarısındaki pencereye baktı. Aynı anda kalbindeki hızlanmayı da hissetmişti. Mutlu bir şekilde gülümsedi ve diğeri onu görecekmiş gibi el salladı.

Artık ders çalışmaya gidebilirdi.

Seven Adam (Sehun)

Uyandırmak istercesine çalan alarmı kapatmak için yatağında doğruldu seven adam. 

Yeni bir güne alarm sesiyle başlamak istediği bir şey değildi ama zorunluydu. Alarm sesi yerine bir çift uykulu göze bakarak uyanabilirdi. Hatta o zaman uyanmak istemez saatlerce o görüntüye bakarak hayallere dalabilirdi.

Saçını elleriyle düzeltip yataktan kalktı ve elini yüzünü yıkamak için banyoya gitti. Birazcık da olsa uykusu açılmıştı. Bugün tatil olmasını dilerdi ama işe gitmeliydi. Tam gün çalıştığı tek gündü bugün. 

Son lokmasını da ağzına attıktan sonra masayı topladı. Bardakları makineye dizip kapağını kapattı. Akşam geldiğinde etrafı dağınık görmemek için sabah gitmeden hallediyordu her şeyi. Baştan beri böyle alıştırmıştı kendini.

ARAYI YAPAN ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin