Ve işte, Clariss bilincini kaybediyor. Her şey yaşanırken ben sadece durup izliyorum. Yapabileceğim tek bir şey yok.

۞ Amelia 

"AMELIA! Susun, lütfen. YALVARIYORUM SUSUN!"

John'u sakinleştirmeye çalışmıyordum artık. Çünkü bende dayanamamıştım. Yüzümü ıslatan damlaları fark ettiğimde, ağladığımı anladım.

"T-Tamam, John. Gidiyorum."

Salonda ben ve Alexander'dan başka hiç kimse yoktu. Kapıya yöneldik. Bu evden çıkmaya ihtiyacımız vardı.

Brandon merdivenlerden çıkarak salona girdi ve John'un yanına ilerledi. "Siz gidin,"diyerek ilk defa ağladığını gördüğüm John'u omuzlarından tuttu ve sıkıca sarıldı. Onları ırakarak dışarıya çıktık. Kapıdan çıkar çıkmaz merdivenlere oturdum. Hiçbir şey yapmaya halim yoktu.

"Hey, hey, Amelia."

Alexander'a sarıldım ve daha çok ağlamaya başladım. Bu yaşadıklarımız artık sınırları zorlamaya başlamıştı. Bunu hak etmiyorduk. Clariss bunu hak etmiyordu. Lana bunu hak etmiyordu. Bu şekilde değil. Olmamalı.

"Alex, hepsi, hepsi benim suçum."

"Amelia, hayır. O psişik yaratıkların yaptıklarından kendini sorumlu tutman çok saçma. Clariss ve Lana için gerçekten çok üzülüyorum... Ama- Ama bunun için kendini suçlayamazsın."

Kendime gelmeye çalıştım. Bu saatten sonra kimseden bir şey saklamak istemiyordum.

"Alexander, sana anlatmam gereken şeyler var,"

"Sonra konuşuruz, Amelia, şu an sen iyi-"

"Hayır. Şimdi anlatmam gerek. Her şeyin bugün bitmesi gerek."

Alexander beni dikkatlice dinlemeye başlamıştı. Ben yaşadıklarımı anlatırken, ikimiz de her şeyin yeni başladığını anlamıştık.

۞ Wendy

Sabah olduğunda evde sessizlik vardı. Odamdan yukarıya çıktım ve evdekileri aradım. Lily'yi koltukta yatarken gördüm. Brandon yoktu. Babam ve Amelia'da yoktu. Lily'nin yanına ilerleyerek onu yavaşça dürttüm. Gözleri şişmişti. Ve ilk defa yüzünde makyaj yoktu.

"Hey, Lil, hey,"

Yavaşça gözlerini ovdu ve doğrularak koltuğa oturdu. Gülümsemeye çalıştı ama başaramadı. Onu kendime çekere sıkıca sarıldım. Ağlamama engel olamıyordum. En değer verdiği iki insandan birini kaybetmişti.

Ben en yakın arkadaşımı kaybetmiştim. İkisini de. Aynı gün içerisinde. Gözlerimin önünde.

SoulWhere stories live. Discover now