Bölüm 40

1.7K 51 19
                                    

Karnımın üstünde gezinen elleri hem rahatlatıyor hem de çocuğumuzu rahatsız ediyordu. Tekme atmasını beklemesi çok saçmaydı çünkü daha karnım belirginleşmemişti bile. Babamın işe gitmesini fırsat bilerek salonda ki koltuğumuza yayılmıştık. Kaan yan duruyor ben ise sırt üstü yatıyordum.Bir eliyle kafasını hava da tutmak için destek alıyor diğeriyle karnımı okşuyordu.

"Çok yaktım mı canını?"

Hadi ama. Üzerinden fazla olmasa da yeterince zaman geçmişti. Konuyu açıp neden moralimi bozuyordu ki?
Derin bir  nefes alıp ağzımı açtım ki Kaan 'ın lafa girmesiyle durdum

"Biliyorum konu açılsın istemiyorsun ama kendimi fazlasıyla suçlu hissediyorum"

Soluklanıp devam etti.Konuşmama izin vermiyordu çünkü konuşursam o devamını getiremeyecekti

"Şu anda bir sıkıntısı yok. Doğduğun da birşey olmasından çok korkuyorum Birce . Ben delirmiştim o gün gözüm dönmüştü anlıyorsun değil mi?"

İşaret parmağımı dudağına götürüp susması için usulca 'şşş' dedim

"Korkma hayatım hiç birşey olmayacak.Olacağı vardı oldu inan sana suç bulmuyorum. Dediklerim ve olanlar normal değildi"

Hala elim dudaklarındaydı. Parmağımı avcunun içine alıp öptü. Yüzüne en güzel tebessümlerimi bahşediyordum. Şuan o kadar mutluydum ki. Yüzümü seviyordu. Kendimi ona döndürerek aynı şeyi yaptım. Ben de yüzünü seviyordum.  Burnuma yaklaşıp küçük bir öpücük bıraktığın da elimi yüzünden çekip beline sardım. Kafamı göğsüne yasladım. Sahiden dünyanın en mutlu insanı olabilirdim. Yaşananlara , herşeye rağmen. Bu anı hiç birşey bozamazdı. Kapı dışında. Babam gelmiş olmalıydı. Kaan yavaş olmaya özen göstererek ellerini çekip olduğu yerde kalkıp üstümden atladı
"Sen kalkma yat. Dinlen bebeğimizle"

havada attığı öpücük ve göz kırpışından bahsetmiyim. Yakışıklılığını 10 'a katladığı andı. ben de karşılığını verdikten sonra kapıya yürümeye başladı. Ben ise karnıma vermiştim dikkatimi. Fazla belli olan birşey yoktu ama ayva göbeğinden biraz fazla diyebilirdim. Yüzüm deki saf tebessüm hala gitmemişti.  Kaan 'ın kapıda oyalanması normal değildi. Bir elimi kasığıma koyup yavaşca oturur hale geldim. Kafamı geriye çevirip kapıya döndüğümde karşımda ki kişiyle ifadesiz bir hale gelmiştim. Bir de sen eksiktin!

"Ben geldim"

Dediği şey üzerine ben hala hareketsizdim. Yüzümde ki tebessüm gitmiş yüzüm dümdüz ifadesiz bir hale gelmişti. Fazla sessiz olmasa da onların duymayacağı şekildi bir mırıltı çıkmıştı ağzımdan

"Anne"

Ben hala yerimde hareketsiz duruyordum. Annem Kaan ' a bakıp yüzünü buruşturdu ve sonrasında bana döndü. Kaan içeriye girmesine izin vermez bir şekilde önünde duruyordu

"Şu sırığı çekermisin kızım? İçeriye gireceğim"

~Kızım~
Kızım kelimesi söylediğin yere yüklediğin anlama göre değişirdi. Ama annemin bir anlam yüklemediği bariz belliydi. Ondan kızım kelimesini duymayalım çok olmuştu. Duyduğumda da bir ifade etmiyordu. Seslenmek için kullanıyordu işte. Gerçekten kızı gibi hissettiği için değildi.

Dediği kelime üzerine Kaan ' ın kaşları çatılmıştı  ve bana dönmüştü. Kafamı salladım

"Gelsin Kaan" 

Psikopat SEVGİLİMWhere stories live. Discover now