-48-

37K 3K 1.2K
                                    

Sertab Erener - İyileşiyorum


Mısra

"Canım ne isterse onu yapıyorum.

Ama bazen... Bilhassa akşam olurken bir tuhaflık olmuyor değil.

Sızlıyorum, özlüyorum.

Resimlerini atamıyorum mesela, bakamıyorum.

Kızıyorum. Çok kızıyorum.

Üzmek istiyorum seni, canını yakmak istiyorum.

Sonra... Yatışıyorum.

Sana da üzülüyorum.

Ama iyileşiyorum ya, iyileşiyorum."

Kapımın çalınmasıyla kulaklıklarımı kulağımdan çıkardım ve elimin tersiyle gözlerimi sildim. Semra Abla çekingen bir tavırla kafasını uzatmış ve bana izin ister gibi bakmıştı. Ağladığım bariz bir şekilde yüzümden anlaşılsa da gülümsedim ve gelmesini işaret ettim. İçeriye girip kapıyı kapatmış, yatağıma oturmuştu. 

Elini elimin üzerine koyup şefkatli sesiyle konuştu. "Nasılsın?"

Bu sorusuyla burnum yanmaya başlamıştı. Gülümsemeye devam ettim. "İyiyim."

"Gerçekten mi?"

"Evet, gerçekten."

"Mısra, sen sana yalan söylenilmesinden nefret edersin. Şimdi neden aynısını yapıyorsun kuzum? Hadi, söyle bana."

"İyiyim, Semra Abla. Yalan söylemiyorum."

Semra Abla kaşlarını kaldırıp yüzümü biraz daha inceledi. Ardından elimi yavaşça okşamaya başlamıştı. "Biliyor musun ben anne olmayı çok istedim. Hamile kalmayı, karnımdaki canlıyı sabırla beklemeyi... Ama olmadı. Sonra babanla birlikte sen girdin hayatıma, belki de bir çocuk sahibi olsam seni gerçekten çocuğummuş gibi görmezdim. Bu yüzden yine de şükrediyorum. Biliyorum, ben seni doğurmadığım için beni annen olarak görmeyeceksin ama-..."

Sözlerinin gidişatı yüreğimi burkarken konuya atlamıştım. "Semra Abla, lütfen böyle düşünme. İnan bana senin üstümdeki emeğinin farkındayım ve sana çok minnettarım. Sadece... Ben acılarımı birileriyle paylaşmak konusunda beceriksizim. Bu seni anne olarak görmediğimden de değil. Benim kendi annemin tek işlevi beni doğurmaktı, oysaki sen üstüme titredin. Benimle ilgilendin ve benim gerçek annem sensin. Beni başkasının doğurmuş olması da bu gerçeği asla değiştiremez."

"O zaman sorun ne güzel kızım? Kaç gündür ruh gibisin, anlat bana. Anlat da yardım edeyim. Elimden bir şey gelmezse de yanında olmuş olurum, olmaz mı?"

Gözlerimden hızlıca yaşlar boşalmaya başladığında Semra Abla'nın gözlerindeki acıyı net bir şekilde görmüştüm. Gülümsemem için her şeyi yapacağı belliydi, şu an bu durumda olduğum için çok üzülüyordu çünkü. Yüzümü daha fazla böyle görmesini istemediğim için -biraz da ihtiyacım olduğu için- ona sıkı sıkı sarıldım. Saçlarımı okşamaya başladığında kendimi tamamen onun anne merhametine bırakmıştım.

"Acıtıyor." dedim sadece. Zaten bana olan yaklaşımından derdimin ne olduğunu az çok anladığı belliydi. Semra Abla, elini yüzüme koyarak beni geri çekti ve yanaklarımdan akan gözyaşlarımı nazikçe sildi, onun da gözleri dolu doluydu.

"Biliyor musun, biz babanla aynı lisede okuduk. O zamandan beri aşıktım ona ama hep içimde tuttum, bir gün beni görmesini bekledim. Sabrettim. Sonra evlendiğini öğrendim, senin doğduğunu öğrendim ve ondan vazgeçeyim diye kendimi paraladım. Olmadı, yine babanı sevmeye devam ettim ama o annenle evlenmeden önce bile benim onu elde etmek gibi bir girişimim olmamıştı. Sonra annen gitti, bir gün baban yeniden çıktı karşıma. Biraz çökmüştü, onu ben iyileştirdim. Benim sevgim iyileştirdi. Şimdi belki de bunları neden anlattığımı düşünüyorsun..."

ESKİ HAT 2 | TextingWhere stories live. Discover now