Bay Kim'le kavga ettikten sonra biraz sakinleşince odasına çıkmıştım ama o beni ben daha birşey demeden eve yollamıştı. Bende odamda bütün perdelerimi çekmiş masa lambasının altında oturuyordum kollarımı daha sıkıca sardım dizlerime. Sonra aklıma bir şey geldi. Buraya gelmeden önce siyah renk bir defter almıştım. Tabi en çok sayfalarının da siyah olması hoşuma gitmişti. Hemen ayağı kalktım ve dolabımdan o defteri çıkardım. Sandalyeme oturdum ve kalemliğimden bir kalem alıp ilk sayfayı açtım. Şöyle yazdım sayfanın ortasına
"Gökyüzüne ulaşamayan yıldızlara....."
"Yağmuruna kavuşamayan bulutlara..... "
"Sana ulaşamayan bir Jungkook'a....."
#KİM TAEHYUNG'A#
Diğer sayfayı çevirip durdum. Madem ben ona kavuşamayacaktım. O zaman benim cümlelerim ona kavuşmalıydı......
Benim şehrimin yabancı yağmuruydun sen hem bana hem şehrime yabancıydın.
Aynı şekilde bende sana senin şehrine ve sana yabancıydım. Önceden senin bulutların la yeryüzüne akıttığım damlalar artık yerini biliyor senin şehrine değil benim kalbime akıyor.....
Daha cümlelerimi sıralamaya devam edecektim ki kalemim kapımım sert bir şekilde açılmasıyla havada kaldı. Hemen defteri sertçe kapattım. Ve gelen kişiye baktım. O gelmişti ama sorun şu ki üstü aman tanrım üstü sırılsıklamdı ve kıyafeti üzerine yapışmıştı. Hemen ayağı kalktım.
"Ba-bay Kim bu haliniz ne?"
"Bir ke-kez olsun bana Taehyung dermisin?"
Bana şu an o kadar güzel bakıyordu ki ne diyebilirim ki.
"Ahhh tabi Ba- yani Taehyung.
Utanarak elimi enseme götürdüm. Ve kafamı eğdim. Ama keşke kafamı eğmeseydim. O an kendimi onunla kapı arasında buldum. Ve kafamı kaldırmamla kafasını boynuma gömmesi bir oldu. Ve zorlada olsa konuşmaya başladı ama ben kelimelerine değil yakınlığımıza odaklaniyordum. Ne yapabilirdim ki anlayın beni.
"Burada boğulmak istiyorum Kookie.
Hafifçe yutkundum. Olayın atmosferi beni boğuyordu. Hayır Jungkook bu yanlış bu yakınlık yanlış sana olan bu sözleri yanlış o da diğer insanlar gibi homofobik. O bu yakınlığınızı hatırlamayacak hatırlasa bile izin verdiğim için senden nefret edecek.....
Hızlıca Taehyung 'u bende ayırdım. Afallayarak bana baktı bende durumu kurtarmak için.
"Taehyung üzerini değiştirmemiz lazım ıslaksın hasta olacaksın"
Bana asker selamı vererek
"Emredersiniz komutanım!!!!"
Dedi ve benim dolabıma ilerledi. Kapaklarını açıp içinden siyah bir tişörtle siyah bir eşortman çıkarttı. Tam elini kemerine götürmüştü ki bana döndü bense onu hipnotize olmuş gibi izliyordum.
"Beni kesmeye devam edecek misin ?"
Yanaklarım trafik lambası gibi kırmızı ışık gösterirken hızla arkamı döndüm. Ve seslice ofladım. Sarhoşken bile aynıydı bu adam....
"Dön KOOK "
Nasıl bu kadar hızlı giyindiğini sorgulamadan yanına gittim.
Kolundan tutup
"Hadi seni yatağına götürelim."
"Hayır beraber senin yatağında yatalım."
Kalbim saniyede zibilyon kez atarken kendimden geçtiğimi hissettim o değil sanki ben sarhoştum. Ama ben içkiyle değil şuan fark ettiğim kokusuyla sarhoş olmuştum
Kolundan tutarak bizi yatağı soktu ve üzerimize pikeyi örttü. Ve kafasını tamda kalbimin üzerine koydu. O an onun sesini duydum.
"Kook senin kalbin niye bu kadar hızlı atıyor?"
Bir an durdum. Ve bir seferliğine kalbimin sesini dinledim. Sonuçta yarın hiçbir şeyi hatırlamayacaktı değil mi?
"Yanında olduğumda kalbimi hızlandıran birisi var Taehyung."
Kafasını kaldırıp bana baktı. Biraz düşünür gibi yapıp cevap verdi.
"Eee şuan benim yanımdasın "
Bu kadar yeterli.....
"Hadi yat artık yarın işimiz var."
Birkaç dakika sonra Taehyung'un nefes alış verişleri düzene girince uyuduğunu anladım. Bende tam gözlerimi kapatmıştım ki onun sesini duydum.
"Ben HOMOFOBİK değilim Jungkook"
Bu mırıldanış şaşırmama yeterdi......
✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴
Yeni bölüm biraz hızlı mı gelse?????
Lütfen oy vermeyi unutmayın
Kendinize iyi bakın..... , Saat = 00:17
💜 CEREN 💜
YOU ARE READING
^^ASSİSTAN KOOK^^
FanfictionGökyüzünün yasaklı yıldızı gibiydi o ...... Ama gökyüzüne değil BANA yasaktı o..... VKOOK....♥♥♥♥ ✴✴✴✴✴✴✴✴
