Sonunda taksi durduğunda direk inmiştim. Kafamı kaldırıp yeni iş yerime baktım. " Taehyung Holding " beklemden kapıdan içeri girdim ve danışmanın yanına gittim.
"Merhaba size nasıl yardımcı olabilirim? "
Karşımda ki kızıl saçlı samimi durmaya çalışan kıza dönerek.
". Kim Taehyung ' un yeni asistanıyım. Odasını soracaktım. "
"En üst kat ilk oda . "
Hemen asansöre yöneldim. İçeri girdim ve en son kata yani 4. Kat numarasına bastım. 1, 2,3, ve 4 derken asansör kapısı açıldı. Karşımdaki ilk odanın kapısını çaldım içeriden "gel" komutunu duyunca içeri girdim. Karşımdaki adama bakınca dilim tutulmuştu ve kalp atışlarım... Onları hiç sormayın zaten.
"1 dakika geç kaldın!!!"
Bileğinde ki saati göstererek bana uyarı dolu gözlerle bakıyordu. Bende ellerimi önümde birleştirip.
"Bir daha olmayacak efendim."
"Olmamalı zaten!"
"Tabi efendim."
Önümde ki masaya kendini yaslamış ve kollarını göğüsünde buluşturmuştu.
"Öncelikle hemen kedimi tanıtayım. Ben Kim Taehyung. Bildiğin üzere bu şirketin sahibiyim.....
O daha cümlelerini sıralıyordu lakin ben ona değil inatla alnına düşen ve Bay Kim' in düzeltmeye çalıştığı saç tutamına bakıyordum. Ne oluyordu bana böyle.
"Ve böyle sen kendini tanıt. "
"Adım Jeon Jungkook Bay Kim. 20 yaşındayım. "
"İlk işin mi?"
"Hayır önceden bir kafede garsondum efendim. "
"Anlıyorum. Tamda önemli bir toplantının olacağı bir haftaya denk geldin..."
Şansım işte Bay Kim. Göz devirme isteğimi zorlukla engelleyip Bay Kim'le göz teması kurdum.
"Şimdi gel benimle."
Deri ve konforlu gözüken -eminim konforludur- koltuğuna oturup bilgisayardan bana bir şeyler göstereceğini söyledi. Bende bilgisayara odaklandım.
"Bunları bir kağıda yazmanı ve bana zamanı geldiğinde hatırlatmanı istiyorum."
"Tabi Bay Kim. "
Bende kağıt yokki!!!
"Kağıdın yok değil mi?"
"E-e-evet Bay Kim."
Dosyasının içinde bir tane A/4 kağıdı çıkarıp bana verdi. Masasının üzerindeki kalemliktende bir tane kalem uzattı bana. Kemikliparmakları arasında tuttuğu kalemi hızlıca alıp yazıya odaklandım.
Fakat ekrana uzaktım harfler anlaşılmıyordu. Birazcık ekrana yakınlaştım. O an burnuma kokusunu hiçbir şeye benzetemediğim anlamdıramadığım bir koku yayıldı ciğerlerime ben yazıya odaklanırken Bay Kim 'in arkası dönük olduğu için normal olarak benim ayağıma bastı ve benimde canım tatlı olduğu için seslice inledim ve tabi şuan da Bay Kim' le burun burunaydım. Çünkü o anda ona doğru eğilmiştim çok değil azıcık... Tamam kabul ediyorum çok eğilmişim. Bu adamın göz rengi ne ya???
"Bakışmamız devam edecek mi?"
"Ohh hayır üzgünüm Bay Kim."
Hemen geri çekildim. Ve evet kokusu da kaybolmuştu her zaman ki gibi....
Bay Kim ayağı kalkınca geri çekildim.
"Jungkook sen buraya otur ben gelene kadar yaz ben şimdi geliyorum."
Tam önümden geçecekti ki dibimde durdu şu anda masayla onun arasındaydım anlıyorsunuz değil mi şimdi nasıl ben yanlış şeyler düşünmeyeyim. Dudağını hafifçe yaladı. Gözlerim direk dudaklarına kaydı.
"Bir şeyler ister misin kendime kahve alacağım"
Ben hala dudaklarına odaklıyken.
"Jungkook!!!"
"A-a- a hayır Bay Kim teşekkürler. "
Odadan çıkıp gittiğinde hala aynı şekilde duruyordum. Kafamı sallayıp saçmaladığimı fark ettim. Bay Kim'in koltuğuna otururken.
"Jungkook sen buraya çalışmaya geldin!!!"
Uyarısında bulunarak kendime işime geri döndüm. Bilgisayardaki gerekli notları kağıdıma geçirirken biri içeri girdi. Kafamı yavaşça kaldırıp kimin
geldiğine bakacakken Bay Kim ' le göz göze geldim.Gördüğüm görüntü nefesimi kesmeye yetmişti. Saçları dağılmış ve hızlı nefes aldığından dolayı inip kalkan göğüsü...
O çok güzeldi. Ona hiçbir kelime yeterli değil di. Ben ondan gözlerimi ayıramazken o yanıma geldi ve yazdığım kağıdın üzerine eğildi. O kokuyu yine ciğerlerime bahşetmişti. Titrek bir nefes çektim belli etmeden. Yavaşça bana döndü yüz ifadesinde kızgınlığı görünce dudağımı ısırdım. Belki de saniyeyle gözleri dudaklarıma kaymış ve tekrar gözlerimle buluşmuştu. Niye kızmıştı ki?
"Jungkook 5 dakika sonra toplantı başlıyor ve sen hala suratıma bakıyorsun!!!!"
Hemen gözlerimi kağıda çevirdim 14: 15 ' te ingilizlerle toplantı. Saat Ahh tabiki de 5 dakika var. Hemen ayaklandım. Söylene söylene odadan çıkan patronumun arkasına takıldım.
Asansörden içeri girdiğini görünce bende girdim.
"Kaçıncı kat Bay Kim?"
2 diye mırıldanınca hemen elimi butona yaklaştırdım fakat elim çarpmıştı neye onun eline... Ben hızlıca elimi geri çekerken o butona bastı ve bana döndü. Onun bakışları altında ezilmek işte bu kötüydü. Ona kaçamak bakışlar atarken asansör aniden durdu. Geldiğimizi açılan asansör kapısından anladım.
Önden giden patronumu takip ettim. Bir odaya girince bende arkasından sıvıştım. Arkasına dönüp bana defterini uzattı.
" Önemli yerleri not al Jungkook tamam mı? "
"Ahh tabi Bay Kim"
Utanarak elimi enseme attım. Oda yerine oturdu. Bana selam veren yabancılara bende 90 derece eğilerek selamladım. Ve toplantı başladı. Ben elimin kopmasını umursamamaya çalışarak notlar alırken sonunda Bay Kim soluklanmak için yanında ki bardaktan su içerken benimle göz göze geldi. Bana göz kırpınca eridiğimi hissettim. Neydi benim hissettiğim şimdi??
❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄
ARKADAŞLAR UMARIM BU YENİ KİTABIMI BEĞENİRSİNİZ ÇOKKK ÖPÜLDÜNÜZ.....
CEREN.....
ESTÁS LEYENDO
^^ASSİSTAN KOOK^^
FanfictionGökyüzünün yasaklı yıldızı gibiydi o ...... Ama gökyüzüne değil BANA yasaktı o..... VKOOK....♥♥♥♥ ✴✴✴✴✴✴✴✴
