Deniz / Bölüm-10

9 2 3
                                    

Keyifli okumalar💕

Ellerim titrerken gözlerimi yüzünden alamıyordum. O da bana şaşkınca bakarken konuştuğunda sesinin ne kadar benzediğini fark ettim. Bu..ipek miydi gerçekten? Hayal görmüyordum değil mi?

"B-ben...s-siz beni karıştırdınız herhalde." deyip arkasını döndü. Tam gidecekken kolundan tuttum. Tüylerim kolundan tuttuğum anda diken diken olmuştu.

"Hayır..bu-bu kadar benzeyemezsin. " dediğimde gözlerini sonuna kadar açıp bana baktı. Sonradan gözlerini kırpıştırıp kafasını eğdiğinde yüzüne bakmaya çalıştım.

"Y-yüzüne ne oldu?" şuan ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilmeden sadece konuşuyordum. İpek olduğundan emindim ama değildim. Kafam iyice karışmıştı.

"B-bakın..bu sizi ilgilendirmez. Beni rahat bırakın!" deyip giderken şaşkınca arkasından baktım.

Kaşlarım çatılırken yumruğumu sıktım ve peşinden gidip önüne geçtim.

"S-sen osun." diye inat ettim. İnanmak istiyordum. İpek olduğuna inanmak istiyordum. Emin değildim ama sadece inanmak istediğim şeye inanıyordum.

"Size söyledim..b-ben o 'ipek' adındaki kişi değilim. Karıştır-"

"Karıştırmıyorum! Sen benim kaybettiğim İpeksin!" derken tüm bedenimi bir sinir kapladı.

   O sırada koşar adımlarla yanımıza gelen Talu dikkatimi çekti. Bir süre sonra durup şaşkınca karşımdaki kıza baktığında kız da ona aynı şekilde bakıyordu.

   Talu sonunda kendine gelip hala şaşkınken yanıma geldi ve yüzüme baktı.

   "D-dicle sen ne yapıyorsun burada?"

   Bakışlarımı kızın kenarları morarmış gözlerine çevirdim.

   "Talu  i-ipek olabilir mi bu kız?"

   Hiç bir şey düşünemiyordum. Aklım almıyordu.

"Neyden bahsettiğinizi bilmiyorum hanımefendi." dediğinde alayla güldüm.

   Talu sonunda konuştuğunda hala şaşkınca kıza baktığını fark ettim.

   "D-dicle saçmalama. İpek olamaz." derken yalandan gülümsedi.

   "Rahatsız ettiysek üzgünüz hanım efendi. Ruh hali pek yerinde değil." deyip bana döndü. " H-hadi dicle." deyip beni içeriye doğru çekiştirirken hızla kolumu Talu'dan kurtardım ve kızın yüzünü inceledim. Benziyordu. Morluklardan pek anlaşılmıyordu ama bakışları, yüz şekli fazlasıyla benziyordu.

   Belkide sadece benziyordu.

   Omuzlarımı düşürdüm. Saçmalıyordum değil mi?
Cidden saçmalıyordum. İpek olması imkansızdı.

   "B-ben....üzgünüm. B-birisine çok benziyorsunuz da. Sesiniz bile ç-çok benziyor." dediğimde kız kısa bir süre yüzüme bakıp sonra gülümseyerek kafa salladı.

   "Olur bazen öyle..Ö-önemli değil..iyi günler." deyip yavaşça yanımdan geçip giderken içimde kötü bir his vardı hala.

   Talu konuştuğunda yola dalan gözlerimi kırpıştırdım.

   "İçeriye girelim mi?" dediğinde hafif dolmuş gözlerine baktım. Kaşlarım hafifçe çatılırken kafa sallayıp önden yürüyerek içeriye girdim.

   Talu'ya hala sinirliydim. Beni öpmesi fazlaca sinirlenmeme neden olmuştu.

  

  

-DENİZ-Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu