Birinci Bölüm

36 10 7
                                    

Multimedya, Annie.

Son dersin bittiğini gösteren zil çaldığında derin bir nefes alarak tahtadakileri defterime geçirmeye devam ettim.

Bütün öğrenciler yavaş yavaş sınıftan çıkarken her zamanki gibi yavaş yavaş çantamı topladım.

Sınıfta bir kaç kişi vardı. Pek umursamadan gereksiz kitapları dolabıma koyup kilitledim. Ardından sıranın altındaki telefonumun açma düğmesine uzun süre bastım ve masanın üzerine koydum. Çantama diğer eşyalarımı koyduğum sırada Silvia'yı gördüm. Yine sarı saçlarına fön çekmiş, rengarenk tokalarla kenarlarını toplamıştı. Bu kızın saç stilinden iğreniyordum.

Bu kızdan iğreniyordum aslında.

Arada güzel sohbetlerimiz olurdu fakat genel olarak birbirimizden nefret ederdik.

Yanımdan koşarak geçti ve kapının önündeki adama sarıldı. Pek umursamamaya çalıştım. Babası olmalıydı.

Zaten "Baba!" diye bağırmasından belliydi. Gözlerim onlara kayarken bana baktığını gördüm.

Herkesin mutlu bir ailesi vardı! Tamam! Olmasın demiyorum. Ama ailesini sürekli gözüme sokmaya çalışan sürtük bir kızdı Silvia.

Karolina yanıma gelerek gözlerimi Silvia'dan ayırmamı sağlamıştı.

"Ne oldu balım? Kıskandın mı?"

Gözlerimi devirerek çantama geri döndüm. Kalemlerimi hızlıca tıktıktan sonra telefonumu elime aldım.

Silvia sürtüğünün sürtük kankası Karolina hala gitmemişti.

"Ah, canım. Özeniyorsun değil mi? Hah! Çok yazık! Senin baban yok, seni sevmediği için terk etti. Annen ise alkolik. Yazık! Çok isterdin değil mi seni seven bir ailen olmasını? Ama ailen seni sevmiyor."

Daha fazla onu dinlemeyerek sınıftan çıktım. Artık bu kadarı da fazlaydı.

Babamın bizi terk etmesinin sebebi bizden nefret etmesi olamazdı. Annem kafayı yemediği zamanlar babamın bizi çok sevdiğinden söz ederdi. Babam bizi seviyordu işte. Buna kimse karışamazdı ki!

Gözyaşlarımı silmeye çalışarak okuldan çıktım. Benimle hep uğraşırlardı.

Herkesten nefret ediyordum işte!

Servise binmek yerine eve yürüyerek gitmeyi tercih ettim. Kimseye de haber vermemiştim. Kimse zaten merak etmezdi beni.

Yaklaşık on dakika sonra telefonum çalmaya başlamıştı. Annem arıyordu.

Yanıtladım.

"Kızım nerdesin sen? Servise binmemişsin!"

"Canım binmek istemedi-"

"Ne demek canım binmek istemedi? Derhal eve geliyorsun küçük hanım. Konuşacaklarımız var."

Ve kapattı. Sinirden akacak olan göz yaşlarımı engellemeye çalışarak eve yürümeye devam ettim.

Yaklaşık beş dakika sonra eve varmıştım. Annem bana anahtar vermediği için kocaman harflerle "Summer Maxwell" yazan zile bastım ve bekledim. Annem kapıyı açınca içeriye girdim ve bizim kata yöneldim. Annem kapıda bekliyordu beni.

İçeriye geçene kadar sustu. Bir şey demedi. Onu umursamayarak odama gidecektim ki beni durdurdu.

"Ya başına bir şey gelseydi Ann? Ya seni kaçırıp sana zarar verselerdi? Bunu mu yaşamak istiyorsun? Servise bundan sonra hep bineceksin duydun mu beni? Bir kez daha bunu yaparsan sana çok büyük cezalar veririm. Yollar tehlikeli sende biliyorsun!"

Ama Silvia ve Karolina'nın yüzünü bir kez daha görmek istemiyordum işte. Bir daha o okula gitmek istemiyordum!

"Duydun mu beni küçük hanım?"

Benden cevap bekleyen anneme bakarak başımı salladım.

"Şimdi elini yüzünü yıka. Ağlama bir daha. Üstünü değiştir. Mutfağa gel. En sevdiğin yemekten yapmıştım."

Yalancı bir gülümsemeyle odama döndüm. Çantamı bir köşeye attım.

Yine ve yine her şeyden nefret ediyordum işte.

Annemin bana kızmaya hakkı yoktu!

Okulda herkes benimle dalga geçiyordu ve artık katlanamıyordum. Babamı özlüyordum. Her gece olduğu gibi bana masal okusun istiyordum. Ona sarılmak, onu öpmek, "baba" diyebilmek, onunla uyumak, onunla dolaşmak, onunla vakit geçirmek istiyordum. O benim babamdı. Ne olursa olsun babamdı ve vakit geçirmek en doğal hakkımdı.

Küçükken onun bana okuduğu masal kitabını elime aldım ve yatağıma uzandım. Okulda bana dedikleri şeyler, babamın yokluğu, annemin her gece içmesi üstüme üstüme gelirken kitaba sarılarak ağlamaya başladım. Hayatım tamamen değişsin istiyordum. Babam yanımda olsun, annem normale dönsün, arkadaşlarım olsun...

Birden yanağımda bir öpücük hissederek gözlerimi açtım. Karşımda gördüğüm kişiyle şoka uğramıştım. Derin bir nefes alarak şaşkınlıkla konuşmaya çalıştım.

"Baba?"

Evet, bu ilk bölümümüzdü. Karakterimizi tanıdık biraz ve olaylara geçiş yaptık. Lütfen düşüncelerinizi belirtin. İyi ya da kötü en azından aklınızdan geçenleri bu satıra dökün. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

2.bölüm yakında gelecek.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 06, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Bana Ait Olmayan DünyaWhere stories live. Discover now