Her gün kendisine güler yüzle bakan kız şimdi diğer müşterilere davranışının aksine kendisine çok soğuk davranıyordu. O masum bir kız diye düşündü Yekta. Masum insanlara soğuk davranmayı bırakmalıydı belki de. Saçma sapan geçmişi yüzünden hayatını mahvediyordu. Insanlardan uzaklaşmıştı. Belki de gidip kızdan özür dilemeliydi. Bu her şeye güzel bir başlangıç olabilirdi. Insanlara olan yaklaşımını değiştirmesi için güzel bir başlangıç. Ya da özür yerine selam vermeliydi belki de. O an hiç yaşanmamış gibi tekrardan tanışırlardı. Bu düşünceler arasından Akayın yanına geldiğini farketmemişti bile.

"Heyoo burada mısın? Yine dalmış gitmişsin neyin var oğlum ya?" Genç adam ellerini Yektanın gözleri önünde sallıyordu. Yekta düşüncelerinden sıyrılarak Akaya baktı. Akay ve sözlerinden çok arkadaşının elindeki kitap çekmişti ilgisini. "Ooo kendine göre bir kitap mı buldun yoksa?" dedi gülerek. Akay bunun üzerine sorduğu soruyu unutarak, "Ben değil Masal buldu. O gerçekten insanın ne istediğini biliyor. Kitabın arka kapak yazısı çok ilgimi çekti. Kesinlikle bu kitabı okumalıyım diye düşündüm. Ben. Düşünebiliyor musun ben ?"

Yektanın en çok ilgisini çeken şey 'Masal' olmuştu. Demek adı Masal diye düşündü. Arkadaşı adını öğrenecek kadar konuşmuş olmalıydı onunla. Bu düşüncelerin yanı sıra ömrü hayatı boyunca kitaplardan nefret eden arkadaşı şimdi bir kitap satın almak istediğini söylüyordu. Işte buna şaşılırdı. "O çok neşeli ve iyi bir kız. Benimle çok güzel ilgilendi. Daha önceden tanışıyor musunuz? Seni işaret ettiğimde gülen yüzü birden değişmişti. Biraz öfkeli gibiydi sanki. Sonra da hemen konuyu değiştirdi zaten." Yekta arkadaşının bu sözleri üzerine "Hayır tanışmıyoruz. Sana öyle gelmiştir. "dedi ve konuyu değiştirerek, "Demek bir kitap okuyacaksın he. Vay be rüyamda görsem inanmam. Ama sıkılmak falan yok."

Yekta daha önceden kızı nasıl terslediğini söylemek istemediğinden tanışmadıklarını söyleyerek kestirip atmıştı. Şimdi de arkadaşının bir roman okuyacağına inanmaya çalışıyordu. "Okuyacağım. Ama senin için değil malesef. Masala söz verdim." dedi gülerek. Yıllardır kendisinin yapamadığını bu kız birden nasıl yapmıştı bilmiyordu ama bir yandan da arkadaşının bu samimi davranışlarına imrenmişti. 

Kasaya gittiklerinde Masal kitapların fiyatlarını söylerken Akaya "Umarım seversiniz." dedi. Akay da ona gülerek karşılık vermişti.

Genç kız bay yeşil gözün kitabını poşete koyarken oldukça umarsız davranmaya ve gözlerini onun zümrüt yeşili gözlerine dikmemeye çalışıyordu. Gururu bunların aksini yapmaya izin vermiyordu çünkü.

Yekta o an, tam o an bir şeyler söylemek istemişti ama onunda o saçma gururu buna engel olmuştu. Sadece soğuk bir 'Iyi günler'le dükkandan ayrıldı. Genç kız arkasından "Kötü günler, umarım" dediyse de Yekta duymamıştı.

  " Akın aradı." Masal duyduğu şeye şaşırmış bir şekilde karşılık verdi. "Nerden bulmuş numaranı?"

Bahar bıkkın bir sesle,"Bilmiyorum ki. Bulmuş işte."dedi. Daha sonra Iç çekerek devam etti.

"Neden Masal neden yapıyor bunu bana? Madem pişman olacaktı hiç gitmeseydi ya. Hiç bırakmasaydı." Gözleri dolmuştu Baharın. Ama güçlü bir kızdı o. Ağlamak zayıflık derdi hep. Kendini toparlamaya çalıştı.

Masal gözlerini kısarak öne eğildi. Ciddi bir tonla, " Bahar sana bir şey sorucam. Ama dürüst olacaksın." Bahar kafasını olumlu yönde salladı. "Sen hala seviyor musun bu çocuğu?"

Masalın sorusuyla afallamıştı genç kız. Ne diyeceğini bilemedi bir an. Düşüncelerini kafasında tartıp biçti. Kalbini dinlemeye çalıştı. Nasıl unutabilirdi ki öyle kolay kolay. Yapamazdı. Böylesine bağlanmışken kopamazdı. Zaten kopamamıştı da hiçbir zaman.

"3 yıl Masal. 3 yıl. 3 yıl boyunca bağlandığın bir insandan nasıl kopabilirsin? Seviyor muyum bilmiyorum. Ama kalbim acıyor. Ne kadar unutmaya çalışmış olsam da, alışmaya başlamış olsam da onu o an gördüğümde kalbim sanki hiç çabalamamışım gibi, bana inat her şeyi başa sardı. Ilk günkü gibi. Içimde ona karşı çok büyük bir nefret olsa da kalbim her seferinde bunu örtmeye çalışıyor. Sanki benim değil onun kalbiymiş gibi."

Son cümlesinden sonra biraz duraksadı. Masal arkadaşının acısını hafifletmek istese de elinden bir şey gelmiyordu. Konuyu biraz değiştirmek isteyerek, " Ne dedi Akın?" diye sordu.

Bahar derin düşüncelerinden sıyrılarak cevap verdi.

" 'Müşterin olmadığım bir yerde ve benimle konuşabileceğin bir zamanda haber verirsen seninle konuşmak istiyorum.' Aynen böyle söyledi." Masal merakla, "Sen ne dedin peki?" diye sordu. "Hiçbir şey. Tek kelime etmedim." Bunun üzerine Masal, "Peki ne yapmayı düşünüyorsun?" dedi. Bahar sıkıntılı bir sesle cevap verdi." Bilmiyorum hiçbir şey bilmiyorum ." Bu cevaptan sonra Masal çok soru sorduğunu düşündü ve daha fazla üstüne gitmedi. Bir süre sessizlik oluştu.

Bahar birden aklına bir şey gelmiş gibi yaslandığı koltukta doğruldu. "Masal, biliyor musun ne düşünüyorum?" Masal elindeki kitabın kapağını yavaşça kapatıp arkadaşına döndü. "Ne düşünüyorsun bakalım?" Bahar yüzüne kurnaz bir gülüş yerleştirerek, "Bence sen şu Bay yeşil gözden hoşlandın."

Aşkın GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin