• heptadeka •

6K 646 134
                                    

Çok beklettim özür dilerimm🌸
Şey bir bilgi, sanırım finale 10 bölüm kadarcık kaldı. Yan çift ekleyeceğim ama onlardan pek bahsetmeyeceğim. İsterseniz onlar için ayrı bir hikaye yazabilirim, yani aynı hikayenin onların gözünden yazılmış hali.
Ve şey, bir bilgi daha! Yeni bir Jikook kurgusu ile geri döneceğim!!
Neyse hadi hikayeye geçelim 🌸

"Ne saçmalıyorsun sen Jimin?"

"Anne, bak bunun yanlış olduğunu filan söyleme. Çünkü seni dinlemeyeceğim. Onu gerçekten seviyorum." Jimin kararlıydı, Jungkook'tan onu Jungkook dışında kimse ayıramazdı.

"Sana onu unutman gerektiğini filan söylemeyeceğim Jimin. Tanrı aşkına, neden ondan saklanıyorsun? Görememek iyi bir şey olmayabilir ama utanılacak bir durum da değil Jimin." Annesi çocuğunun bu kadar özgüvensiz olmasından sıkılmıştı. Jimin 10 yaşından beri bu haldeydi. Annesinden ve kardeşinden bile utanıyor, bir şey istemeye korkuyordu.

"N-ne?" Jimin annesinden bu cevabı beklemiyordu. Onu unutması gerektiğini söyleyecek ve birkaç nasihat verecek diye düşünmüştü.

"Jimin, yavrum. Sen çok güzelsin. Mükemmel bir kalbe sahipsin. Görememen seni aciz biri yapmıyor, kabullen artık. Sen çoğu gören insandan daha güzel bir insansın. Neden kendinle barışmayı denemiyorsun? Neden Jungkook'a gerçekleri anlatmıyorsun?"

"Anne, ya beni istemezse?" Jimin'in minik kalbi kırılmaktan çok korkuyordu.

"İki insan kavuşmak zorunda ise her ne olursa olsun kavuşur anneciğim. Eğer Jungkook senin için doğru insansa elbet kavuşursunuz." Jimin annesinin haklı olduğunu biliyordu. Usulca kafasını salladı ve ayağa kalktı. Taehyung'da kardeşi ile beraber ayaklandı ve onu odasına götürmek için kardeşinin koluna girdi.

İki kardeş şimdi Jimin'in odasında oturuyor ve konuşmadan duruyorlardı.

"Taehyung." Jimin kardeşine seslendi.

"Efendim kardeşim?"

"Telefonu eline al." Jimin kararlıydı, annesini her zaman dinlemişti ve yine dinleyecekti. En fazla ne olabilirdi ki?

"Aldım." Taehyung Jimin'in yapacağı şeyi anlamıştı. Geç bile kaldığını düşünüyordu.

"Söylediklerimi yaz."

•••

pjm: Jungkook?

jjk: Efendim Jimin?

pjm: Ne yapıyorsun?

jjk: İyiyim, eve geldim. Oturuyordum sen?

pjm: Ben de oturuyorum.

jjk: WhatsApp kullanmaya geri döndün sanırım?

pjm: Öyle oldu biraz.

jjk: Bir sorun mu var Jimin?

pjm: Jungkook, bugün baban ile bir yemeğe gittin değil mi?

jjk: Nereden biliyorsun? Beni takip mi ettin?

pjm: Hayır, yemeğe gittiğiniz kadın var ya hani?

jjk: Jimin, sadede gel.

pjm: Yemeğe gittiğiniz, babanın evleneceği kadının çocuğuyum ben Jungkook.

jjk: Bir saniye bir saniye, Taehyung?

pjm: Ne hayır, o değil.

jjk: Ne saçmalıyorsun sen? Bayan Park bir oğlunun olduğunu söyledi. Taehyung ile tanıştık. Ne yani, yalan mı söyledin bana?

pjm: Jungkook hayır, dinler misin?

jjk: İsmin konusunda, fotoğraf konusunda yalan mı söyledin Taehyung?

pjm: Hayır ben Jimin'im.

jjk: Hala yalan söylüyorsun. Sana inanamıyorum.

pjm: Jungkook hayır iki kardeşiz biz. O gün sesini duyunca dışarı çıkamadım, gerçekten.

jjk: Neden? Neden küçük çocuklar gibi davranıyorsun Jimin(?) ?

pjm: Çünkü ben göremiyorum.

jjk: Neyi?

pjm: Jungkook, körüm ben. Göremiyorum.

[ görüldü ]

"Sanırım her şey bitti Taehyung." Jimin Jungkook'un görüldü attığını duyunca kırgın bir tebessüm ile söylendi.

"Bekleyelim belki-"

"Yazmayacak Taehyung. Jungkook beni asla kabul etmeyecek."

Jimin bıraktı göz yaşlarını odasına. Her zaman olduğu gibi yine mutlu olamamıştı Park Jimin.

Keşke dedi; keşke o gün babam ile beraber ölseydim.
Keşke Jeon Jungkook'u asla sevmeseydim.

Acaba yazar hanım angst mı bitirecek fici?
Bilemeyiz değil mi ㅋㅋㅋㅋ
Öptüm çok sizi çiçeklerim.
Ha bir de, oy vermeyi unutmayın 🌸🌸

Vídere Possum | jikookWhere stories live. Discover now