14

338 58 32
                                    

Linda arabasına bindikten sonra sevinç çığlıkları atarak gördüğü ilk bara kendini attı. Bu gece onun gecesiydi. Bu gece sadece bir başlangıçtı.

Bella ise ağlamaktan hıçkırık krizine girmiş ve stresten midesini ağrıtmıştı. Önünde duran belgelerle bakışıyor, sinirlerini gerdikçe geriyordu. Üstelik regl haftasına yaklaştığı için de dengesi tamamen bozulmuştu.

Yaklaşık bir saat sonra Abel eve döndüğünde Bella kendini sakin hissediyordu çünkü saatlerdir ağladığı için gevşemiş ve yorgun düşmüştü.

Abel elindeki pizza kutusunu mutfağa götürmeden önce Bella'nın dudağına minik bir öpücük bıraktı. Bella ise hiçbir tepki vermedi. Bu Abel'ın da dikkatini çekmişti ancak pek kurcalamak istememişti.

"Bebeğim bu pizzaları senin için aldım. Mantarlı sevmediğini bildiğim için hiçbirine mantar ekletmedim. Bu arada Thomas seninle görüşmek istiyor. Benimle birlikte gelmediğin için üzgün olduğunu söyledi."

Bella, Abel'ın bir şeyler söylediğini duyabiliyordu ancak dediklerini kestiremiyordu. Beyni sadece Linda'ya odaklanmıştı.

Abel, bir sorun olduğundan tam olarak emin olunca Bella'nın yanına oturdu. Sevgilisinin ellerini ellerinin arasına aldı. Yumuşak saçlarını okşadı. Fakat Bella hiçbir tepki vermiyordu. Sadece belli bir noktaya gözlerini dikmiş, sessizce duruyordu.

Abel masanın üzerinde duran kağıtları görünce ne olduğunu anlayabilmek için hepsini alıp okumaya başladı.

Bu sırada Bella'nın gözleri dolmuştu. Linda'nın elini karnına götürmesi gözlerinin önüne gelmişti. Abel'a baktığında ise şaşırmış bir ifadeyle karşılaşmıştı.

Titreyen sesiyle, "Yaptınız mı?" diye sordu Bella.

Abel bir belgelere, bir de Bella'ya bakıyordu. Ne diyeceğini bilmiyordu. Linda ile birlikte olmadığını söylese inanacak mıydı? Sarhoşken böyle bir şey yaptıysa kendini asla affetmezdi. Bunun dışında Linda ile sadece öpüşmüştü. Öpüşürken bile Bella'yı hayal etmişti.

Bella sert bir ses tonuyla tekrardan sordu.
"Böyle bir şey yaptınız mı Abel? Onunla birlikte oldun mu?"

Abel, başını kaldırmadan, "Bilmiyorum." dedi.

Bella sinirden gülüyordu. Ayağa kalkıp masanın etrafında yürümeye başladı.

"Hatırlamana yardımcı olacak bir şey göstereyim."

Gözleriyle Abel'ın elindeki belgeleri işaret etti.

"Abel ve Linda'nın minik bebeği. Ben de bakıcınız olabilirim Bay Tesfaye?"

Bella sinirden ne yaptığını bilmiyordu. Abel ayağa kalkıp yanına gittiğinde Bella onu omuzlarından ittirmeye çalıştı. Art arda göğsüne yumruklar savururken ağlıyordu.

"Neden yaptın bunu Abel? Neden beni yıkacak bir şey yaptın? Kalbimi yaktın, beni yok ettin Abel! Beni bitirdin lanet olası herif!"

Abel, Bella'nın yüzünü ellerinin arasına aldı. Bella ağlamaya devam ediyordu. Gözlerindeki yaşlardan dolayı Abel'ı net göremiyordu fakat onu görmeyi de istemiyordu.

Abel sevdiği kadının ağlamasına dayanamıyordu. Kendisinin de gözlerinin dolduğunu sonradan fark etse de bir şey yapmadı. Bella onu sertçe omuzlarından ittirip gözlerini kıyafetinin koluyla sildi. Daha sonra koltuğun üzerinde duran belgeleri alıp Abel'ın ellerine tutuşturdu.

"Evimden defol git ve bir daha gelme." dedi Bella sakince.

Abel, Bella'ya doğru bir adım attığında Bella geriye doğru çekilip cümlesini tekrar etti.

"Evimden defol git."

Abel, kalbi paramparça bir halde başını hafifçe salladı. Evden çıkarken ise gideceği yeri çok iyi biliyordu. Lanet sürtüğün evine gidecek ve bu boktan olayın amacını ona soracaktı.

In The Night [Abella] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin