In The Night [Abella]

11

Bella, sevdiği adamın çıplak göğsünde gözlerini açtıktan sonra bir süre öylece durup anın tadını çıkarttı. Fazlasıyla mutluydu. Uzun zamandır çektiği acıların hepsi bitmişti. Abel'ı çok seviyordu ve ilişkilerini desteklemeyen ailesi dahi olsa da sevgilisini asla bırakmayacaktı.

Yavaşça yatakta doğrulduktan sonra Abel'a çevirdi yüzünü. Biçimli dudakları ve düzenli nefes alıp verişleri bile Bella'nin içinin gitmesine yeterli bir sebepti.

Kendini tutamayıp kollarını sıkıca Abel'a sardı. İçinde dayanılmaz bir sevgi vardı Bella'nın. Dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyordu kendisini.

Dünyanın en mutlu ve en şanslı insanı.

Abel ise bedenine sıkıca sarılmış olan kolların ağırlığı ile gözlerini yavaşça açtı. Sevdiği kadın ona aşkla bakıyordu. Elini Bella'nın yanağına koyup yavaşça okşadı. Hafifçe kalkıp taptığı dudaklara ufak bir öpücük kondurdu.

Bu hareket ile Bella'nın içi yangın yerine dönüşüvermişti aniden. Üzerinde sadece iç çamaşırları olmasına rağmen yanıyordu. Aşktan tutuşuyordu Bella.

Abel da öyleydi. Yeterince mutluydu. Yanında Bella'nın olduğu her an mutluydu ve bu anlar paha biçilemezdi onun için.

Abel, aklına gelen ani fikirle Bella'nın elinden tutup onu ayağa kaldırdı. Bella sorarcasına ona baktığı zaman, "Sana kahvaltı hazırlayacağım." dedi.

Bella hayranlıkla ona bakarken, "Eski günlerdeki gibi mi?" diye sordu.

Abel gülümseyerek yavaşça başını salladı.
"Evet, tıpkı eski günlerdeki gibi. Eski günlere özlem duymayacaksın Bella. Sana her şeyi tekrardan yaşatacağım. Fakat bu defa eskisinden daha mutlu olacaksın sevgilim."

Bir sonraki bölümde şahsıma küfür kabul etmiyorum ona göre by.