Bölüm-34

467 21 24
                                    

"Chris Volder'ın ruhunu kutsamak için burada toplandık. Kısa sözler için ailesini çağırıyoruz"

Alec Chris'in annesi ile babasının kürsüye çıktığını gördü. Daha doğrusu görmeye çalıştı çünkü o kadar çok ağlamıştı ki etrafı bulanık görüyordu.

"Oğlum Chris ile her zaman gurur duydum. Ailemizi onurlandırdı doğarak, ve ölürken de onurlandırarak gitti. Tek bir çocuğum vardı. Onu da kaybettim. Oğlumla birlikte bizimde bir parçamız yanacak. Onu asla unutmayacağız. Asla"

Konuşma sırası annesindeydi. Ama ağlamaktan konuşamıyordu. Bu yüzden kürsüden indiler. Ve tören başladı.

Tören biter bitmez Alec kimseyi beklemeden dışarı çıktı. En sonunda bir banka oturmak zorunda kaldı. Chris'in ölümü aklından çıkmıyordu.

Dün akşam...

"Alexander ben çok sıkıldım. Dışarı çıkalım"

"Chris çok yorgunum. Sen çık"

"Hadi ama tek başıma ne yapabilirim bu saatte?"

"Otur oturduğun yerde o zaman"

"Yani Alec 5 yıldır çıkıyoruz bi değişmedin"

"Çıkıyoruz diyince aklıma geldi. Ne zaman evlenme teklifi etmeyi düşünüyorsun? Nişan yaptık. Düğün bir türlü olmadı"

"Aşkım babam Arjantin de biliyorsun bunu. O gelir gelmez düğünü de yapıcaz"

"Ne zaman gelecek?"

"2 hafta sonra"

"Çok heyecanlandım"

"Bende o yüzden dışarı çıkalım"

"Yarın çıkarız"

"İyi ben kendim çıkarım" ardından eğilip Alec'in dudaklarına yapıştı. Bir süre öyle durduktan sonra ayrıldılar.

"Bence gitme başka şeylerde yapabiliriz"

"Yorgun olduğunu sanıyordum"

"Uyutursun işte"

"Gelince bakarız" göz kırpıp dışarı çıktı.

Ve bir daha gelmedi.

Alec ölümünü öğrendiğinden beri hep kendini suçluyordu. Her dakika ağlıyordu. Her dakika. Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Alec'in yanına biri oturdu. Alec yanına bakınca Jace'i gördü. O bile ağlamıştı ölümüne.

"Kendini suçlama artık. Nerden bilebilirdin ki?"

"Eğer onunla dışarı çıksaydım, beraber o aşağı dünyalıların üstesinden gelebilirdik"

"Ya da onunla birlikte sen de ölürdün"

Alec son kelime nedeniyle tekrar ağlamaya başlamıştı. Jace küfretti.

"Özür dilerim. Ama hayat devam ediyor be Alec. Eğer Chris seni böyle görseydi çok üzülürdü"

"Engel olamıyorum" yüzünü kapattı.

"Jace yalnız kalmak istiyorum" sesi boğuk çıkmıştı.

"İyi ama-"

"Lütfen"

Adım seslerinden Jace'in gittiğini anladı. Ne kadar o pozisyonda kaldığını bilmiyordu Alec. Önemi de yoktu zaten. Hayat zaten onun için bitmişti.

Alec yine yanında bir hareketlilik hissetti.

"Jace sana yalnız kalmak istiyorum dedim"

"Ben Jace değilim"

My angelDonde viven las historias. Descúbrelo ahora