【 Killer Kiss 】

【 12 】

Şükür Cuma günü gelmişti. Bir gün daha sabredecektim canımı sıkan her şeye. Okul çıkışında Irina-sensei ile 1 saat İngilizce çalışacak yarın da Nagisa'yla buluşacaktım.

Bacağım düne göre biraz daha iyiydi. Daha rahat yürüyebiliyordum. Bu sınıfa geldim geleli başıma gelmedik bela da kalmadı şaka maka. Sınıf değiştirme şansım da olmadığından her şeyi bir kenara bırakıp kendimi en iyi suikastçı olarak yetiştirecektim.

Bugün de sıradan geçti. Öğrendiğim suikast tekniklerini biraz daha geliştirmiştim. Henüz tam olarak olgunlaştırmadığım için bunun üzerinde daha fazla çalışmalıydım. Nagisa'dan ya da Karasuma-sensei'den yardım alarak yapabilirdim.

En çok bugünde Rio'yla aramda bir sürtüşme olmadığına duacıydım

Okuldan çıkmak üzereyken Nagisa geleceğimden emin olmak için bir kez daha yanıma geldi. Bende o sırada öğretmenler odasına yürüyordum

''Mako-san?''

''E-Ef-Efendim?''

''Yarın görüşüyoruz değil mi?''

''H-Ha-Hai. Geleceğim''

''Güzel. Yarın öğlen 12.15'te bekleyeceğim seni. Konum attığım yere gelirsin. Sana yeni bir suikast tekniği öğreteceğim''

''Ç-Ço-Çok se-sevinirim.''

''Görüşürüz''

''B-Bay b-bay''

Çıkarken bana el salladı. Bende ona. O gözden kaybolunca öğretmenler odasına geçtim. Koro-sensei ve Karasuma-sensei de çıkmaya hazırlanıyorlardı

''Ooo Irina-sensei. Bugün Mako-san'ı çalıştıracaksınız anlaşılan''

''Evet Koro-sensei. Benden özel olarak istedi''

''O halde size iyi çalışmalar ve iyi hafta sonları''

''Arigato-gozaimas''

İkisi de çıktıktan sonra Irina-sensei ile baş başa kaldık. Ben hatuna bakmaktan ders dinleyebilecek miydim bir de o vardı

İngilizceye dair her şeyi anlattı 1 saat içinde. Yarım saatte de konuşma yapacaktık

''Şimdi kekemeliğini düzeltebilmen için sana bir yöntem göstereceğim. Tıpkı benim küçükken yaptığım gibi''

İki kağıdı top haline getirdi ve bana verdi

''Bunları ağzına sok''

''N-Ne?''

''Dediğimi yap konuşurken kekelememene yardım edecek''

''P-Peki se-sensei''

Dediğini yaptım. Top haline getirilmiş iki kağıt parçasını ağzıma soktum ve dişlerimle iyice sıktım.

''Evet. Repeat after me. What's your name?''

''W-What's y-your n-name?''

''Once again''

''W-Wh-What's y-your n-name?''

''Olana kadar deneyeceğiz. Cümlenin içinden bir kelimeyi kekelemeden söylediğin an başarmışsın demektir''

Başımı salladım ve vazgeçmeden azimle devam ettim. Irina-sensei'nin sayesinde kekemeliğim düzelebilirdi belki.

En az 10 defa tekrarlamıştık ve ben...

''Wh-What's y-your name?''

Name kelimesini kekelemeden söylemiştim. Mutluluktan ağlayacaktım neredeyse. İlk kez bir kelimeyi kekelemedim neredeyse