4.Bölüm *Kıymıklar*

57.5K 1.6K 105
                                    

Instagramım = ahwetdogan⚘🌻🌺

*** 

Palangalar kalbimi sarmış, bütün duygularımı bir kül cesaretin çırpınan kıymıklarına mahkum bırakmıştı. 

***

Sınıfta derin bir sessizlik fırtınası koparken, acı sükutu ağlayanların hıçkırıkları bölüyordu. Herkesin diline dolanan soru "Gece neden intihar etti?" iken benim hislerimi sarsan soru  şuydu: Katil bir kuzenle nasıl baş edecektim?

"Mira! Hey Mira!"

Kolumu dürten bu sese bakınca Merve'nin ağlamaktan yorulduğunu ve beni teselliye giriştiğini fark ettim. Bu fevri hareket dilim ile sözcüklerimin dolaşmasına neden olmuştu. Ani bir çıkışla irkilmeme eşlik ederek:

"Ha, ne? Ne oldu?" deyiverdim.

"İyi misin? Saatlerdir tahtaya dalıp gittin ? Kıyamam sana Mira. Bu olanlar için ben özür dilerim. Okulun ilk gününde yaşadığın bunca şey..." dedikten sonra kafası önüne düştü Merve'nin. Dudakları büzülürken dökülemeyen sözlerinini gözyaşına evrilmesini fark ettim. Omzunu kavrayıp kanatlarımın altına aldım. Ne iyi yürekli bir insan. Henüz atlatamadığı travmaya rağmen beni düşünüyor bir özrü hayata geçiriyordu.

"Canım benim. Beni düşünme bile. Kıyamam gözyaşlarına."

Daha fazla dayanamayarak yüzümü Merve'nin kıvırcık saçlarının arasına gömüp ağlamaya başladım. Yaşadığım şeyler bu haykırışımı çoktan hak etmişti. 

Zaman hızla ilerlerken sınıfın üzerini kaplayan kara bulutlar, okulun üç günlük tatiliyle dağılmaya başlamıştı. Çantamı toparlayıp okulun çıkışına doğru ilerlerken polislerin hala okulda dolandığını ve delil aradığını fark ettim. İçimde kopan fırtınalar ile ilerideki bir memurun kolundan tutup her şeyi anlatmak istiyordum ancak olayın sıcak olmasından dolayı yanlış bir şey yapmaktan korkuyordum. 

Tek kollu çantam omzumdan kayarken elimle kuvvetsizliğimi destekliyor ve hissiz bir şekilde okulun çıkış kapısına doğru ilerliyordum. Kapının önünde bekleyen müdür bana doğru geliyor gibiydi. Hüzne bürünen vücudumu ateşler sarmaya başlamıştı. Bu müdür hala bana doğru ilerliyor ve her şeyi öğrenmiş gibi bakışlar fırlatıyordu. Acaba bildiğimi biliyor muydu? Onu mu soracaktı? Ya sorsaydı? Ne cevap verecektim? Geldiğim ilk dakikalardan beri bu müdürden hoşlanmamış bir para düşkünü olduğunu anladığımdan samimiyetsiz buluyordum. Aklıma doluşan düşüncelere üfleyip üzerime gelen müdürle göz hizasına gelmemek için çabalıyordum.

"Mira! Mira Aksoy."

Aman Tanrım soyadımla çağırmıştı beni. Kesin öğrenmişti. Boğazımı yutkunmayla temizleyerek soğukkanlılığımı korumaya çalıştım. Hafif sağımda kalan müdüre dönerek meraklı bakışlar savurdum. İyice yanıma sokulan müdür hafif nefes nefese kalarak sordu.

"Nereye gidiyorsun kızım?"

Bu soru bütün soğukkanlılığımı yıkmış bacaklarımın titremesine sebep olmuştu. Kendimi bir katil gibi hissediyor bir çift toprak kahvesinin aşkı uğruna susmaya çalışıyordum.

Vous avez atteint le dernier des chapitres publiés.

⏰ Dernière mise à jour : Jul 04, 2021 ⏰

Ajoutez cette histoire à votre Bibliothèque pour être informé des nouveaux chapitres !

BEYAZ ATEŞOù les histoires vivent. Découvrez maintenant