P R O L O G

239 19 0
                                    

"Teşekkür ederim Bayan Haverson." 

"Kendine iyi bak Milena. Beni aramayı unutma." Ondan ayrılırken kafamı sallayıp yapabildiğim kadar iyi gülümsedim. Yılların yüzüne bıraktığı çizgiler şimdi daha da görünür geliyordu bana. Kendimi bildiğimden beri tanıdığım sayılı simanın arasında, en güven vereni Haverson'a ait olabilirdi. Şimdi ona veda ediyor olduğum gerçeği ve ben buraya tekrar uğramadan karşılaşma ihtimalimizin çok düşük olması içimi burkuyordu. Benim gözümde onu bu kadar değerli kılansa, bir yetişkinin bir çocuğa verebileceği en iyi ilgi ve sevgiyi karşılık istemeden bize vermesiydi. Biz bu kadının hiçbir şeyiydik. Çocukluğumuzda hastalanınca bizim başımızda sabahlara kadar beklemek zorunda değildi ya da ergenliğimizde estirdiğimiz saçma teröre katlanmak zorunda da değildi.

Emeğe, ve en çokta karşılıksız sevgiye sonsuz saygı duyuyordum. Çünkü kimsesizler yurdunda büyümüş biri olarak, hiç tanımadığım gerçek ailemin benim için yapmadıklarını başkalarından görmek değer denilen şeyi yabancılara ve hatta fikirlere, anılara verebileceğimi hatırlatıyordu bana. 

Daha fazla orada dikilip kendime ve Bayan Haverson'a işkence etmenin bir anlamı yoktu. O yüzden sahip olduğum her şeyi içine rahatlıkla sığdırabildiğim orta boy bavulumu arkamdan sürüklerken üzülmemeye çalıştım. Eski yapının oldukça yüksek ve ağır kapılarının arasından bahçeye doğru ilerlerken bilinmezliğe adım atıyordum sanki. 

Vedaları sevmediğimi o an fark ettim.

.

Ben bu unutulmuş güzel üniversite kurgusuna bir şans daha verdim, lütfen siz de verin. Birkaç ay kendime düzenlemek için zaman ayırdım ve yeni hali öncekinden daha doğal, okuması daha kolay ve hatalar da elimden geldiğince en aza indirildi. Okuyunca umarım sizler de benim gibi düşünürsünüz. 


yıldızlar. calumhoodWhere stories live. Discover now