33.Elveda(Final) Part 3

6.2K 318 106
                                    

Blake

Hastane yatağımda tavanı izlemeye devam ediyor ve kendi kendime düşünüyordum. Acaba geçmişimde de böyle gerizekalı mıydım?

Eric gitmişti, Mason gitmişti...

Kimse yoktu. Hava kararmıştı. Susan ve babam gelecekti. Daha doğrusu Amy öyle demişti. Ama onlarda ortlıklarda yoktu. Benimle ilgilenen seksi sarışın erkek hemşire de.

Yalnızdım.

Bir an sonsuza kadar uyumak istedim. Kendi yarattığım daha güzel bir dünyanın rüyasını görerek, sonsuza kadar uyumayı ...

Güzel bir hayaldi.

Saatin tik taklarını dinledim bir müddet. Sonra uyku geldi sinsice göz kapaklarıma. Tam uyuyacaktım ki kapı açıldı birden. Çalınmaya bile üşenilmemişti. Kimdi bu düşüncesiz?

Beni güzel bir uykudan alıkoyan kişiyi görebilmek için gözlerimi zorlanarak açtım. Bu...

Masondı. Sarı saçlar, yeşil gözler...

Uzun süredir rüyalarıma giren bir yüz.Ruhunu bilmediğim bir yüz.

-Mason?

Sesim fazla şaşkındı. Bana gülümsüyordu, burukça. Bir saat önce  bir hışımla çıkmıştı. Ama şimdi karşımdaydı. Acaba neden geri gelmişti?

-İyi misin? Dedi bana yaklaşarak. Adımları yavaştı. Beni korkutmak istemiyordu sanki. Hah, ondan istesem de korkamazdım. İsmi olan bir  yabancı olabilirdi benim için ama yüzü öyle güven veriyordu ki...

İlerde bir yatırım ajentesinde rahatlıkla iş bulabilirdi.İnsanları kendine kolayca güvendirebilirdi.

-İyiyim, sanırım. Ben... Bizi öyle gördüğün için üzgünüm. Zaten aramızda bir şey yoktu. Bir anlığına bir şeydi.

Ah,kendimi daha da kötü bir bataklığa sürüklüyordum. Susmalıydım belki. Ama onu tanımak istiyordum. Soru sormak.

-Önemli değil. Bana hesap vermen gerekmiyor, Blake.Sadece... Sadece sana kendimi anlatmaya geldim. İlk olarak tekrar tanışmaya ne dersin?
Ben Mason.

Elini uzattı.

Dudakları hafifçe kıvrılmıştı. Aslında yeniden tanışmaya ihtiyacımız yoktu. Hafızam geri gelecekti. Ama bu hafısasız ben için hoş bir şeydi. Herkes beni eski Blake'e göre değerlendiriyor tanışma gereği bile duymuyordu. Herkes sadece kendi adını hatırlatmak istercesine başıma kakıyordu.

Uzattığı eli tuttum.

-Ben de Blake. Dedim gülümseyerek.

Elimi sıkıp aşağı yukarı hareket ettirdi.

- Tanıştığımıza memnun oldum Blake.

Kaşlarını kaldırdı.

-İlk tanışmamızdan daha iyiydi bence. Yani sen uyandığında... Kaçıvermiştim, üzgünüm.

Ellerimiz ayrılırken tebessümüm yüzüme daha da yayıldı. İçimdeki yalnızlık hissi bir anda toz olmuştu. Vay canına!

-Önemli değil. Ben de özür dilerim. Yani elini tutmadığım için. O an... Bu garip gelmişti. Sonuçta sen bir canavar değilsin. Biraz abarttım.

Kıkırdadı.

-Bir canavar görmüş gibi davranan bendim. Boş ver. Hmm, şimdi şöyle başlayalım.

Alnını kırıştırıp ceplerini karıştırmaya başladı. Ne yaptığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

-Nerde bu?
Diye söylenmeye başlamışken bir kağıt çıkardı.

BEN EŞCİNSELİM!(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin