BÖLÜM 5

58 24 65
                                    

Abimle eve geldiğimizde annem ziyafet çekmişti. Tok olmamıza rağmen yemek yedik çünkü biz doğuştan açız yani 😂. Yemekleri yeyip benim odama geçtik abimle.
"Bundan sonra en ufak gelişmede bana haber verirsin artık tamam mı?" diyerek atıldı söze.
"Tamam abicimmm." derken atıldım boynuna. Demekki abilerin o kadar abartılacak bir yanı yokmuş.
"İstersen dinlen biraz bugün. Ve konuştuklarımızı unutma. Havalı ol kızım sen Yağız'n kardeşisin. Ve derslerini aksatırsan bozuşuruz." dedikten sonra bir buse kondurup gitti.  "Tamamdııırr." diye seslendim arkasından. Acaba şuan Bartu ne yapıyor. Tamam tamam düşünmek yok. Hadi git aklımdan. Sanırım bir şeylerle ilgilenmeliyim. Çünkü onu unutturacak bir şeye ihtiyacım var. Of deli olacağım sanırım. Tamamdır buldum. Şuan yapabileceğim en mantıklı şey ders çalışmak. En azından biraz uzaklaşmamı sağlayacak. Yatağımın üstünden kalkıp masamın önüne geçtim. En sevdiğim renk yani mavi olan tekerlekli sandalyemi kendime doğru çekerek oturdum. Kitaplarım zaten masamın üstündeydi. Ordan bir matematik testi alıp çözmeye başladım.

Yaklaşık 3-4 test çözdükten sonra. Yarınki Coğrafya dersine hazırlık yapmanın iyi olacağını düşünerek MEB kitabını ve konu anlatımlı kitap aldım. Dersi dinlememekten hangi konuda olduğumuzu bile hatırlamıyorım. Coğrafya sonuçta zaten sayısal seçeceğim ve kurtlucağım. Kitabın kapağını aralayarak konulara göz gezdirdim. Hatırladımmm!! Türkiyenin İklimleri konusunda kalmıştık. Okuyarak kesinlikle anlamadığım için defter alıp not çıkarmaya başladım. Bu notlar sınav haftasında da çok işime yarayacaktı.

Yaklaşık 2 saat Coğrafya çalıştıktan sonra uykumun geldiğini farkettim ve yatağıma geçtim. Ders çalışmak güzel fikirdi beni biraz uzaklaştırmıştı ama verimli olmuş muydu gerçekten? Bilmiyorum. Ama sınav haftasında belki işime yarardı. Gözlerim kapanıyor artık derken daldım.

Allah'ım benim günahım ne acaba? Bir insan gıdıklanarak mı uyandırılır ya? Akıl var mantık var. "Anne bu kadar yaratıcı zekaya sahip olmak zorunda mısın?!! Ya neden gıdıklıyorsun." dedim sitemli bir şekilde. " Eee napayım uyanmazsan böyle olur." dedikten sonra odadan çıktı. İlk işim çantamı hazırlamak oldu. Asla çantasını akşamdan hazırlayanlardan olmadım. Üşeniyorum bir kere benn🤣 Çantamı da hazırladıktan sonra mutfağa geçtim. Masaya oturdum ve annem döktürmüştü. Kuymak en sevdiğimmm. Bir iştahla başladım yemeğe. Biraz atıştırdıktan sonra odama geçip üzerimi değiştirdim. Ve dışarı sevisi beklemeye çıktım.

Okula geldiğimde Ayla yoktu. Aradım telefonu da açmadı kesin yine telefonu sessizde unuttu ve uyuya kaldı. Şimdi Ayla'm olmadan dersler nasıl çekilecek!? İlk ders yine Coğrafyaydı. Dersi dinlediğim nadir günler o gün Aylanın gelmemesiydi. Hoca önce yoklamayı aldı. Daha sonra hal hatır sordu. Şükür aklınıza geliyoruz ya arada sırada. Daha sonra da derse geçti. Dün çalıştığım yerlerdi. Hoca anlattıkça aklıma geliyor ve daha da iyi oturuyordu konu.  Sorduğu sorulara parmak kaldırıp cevapları takır takır verdim. Hocanın yüzünden belliydi şaşırdığı açıkçası bende şaşırmıştım kendime Coğrafyaydı sonuçta.

Bir sonraki ders Kimyaydı. Kimyayla aram dönem başı mükemmeldi.daha sonra sözel konular devreye girince ezber yapmak zorunda kalıyorum ve ezberim hiç iyi değil. Boş düşüncelerin aklıma girmesine izin vermeyerek dersi dinlemeye başladım.

Eve geldiğimde "Anne ben geldiiiimm." diye bağırdım. "Annem yok ben varım olmaz mıı?" diye bağırdı Abim. "Olur olur hemdeee bal gibi olur abiciimm." dedim. "Var mı bir gelişme?" dedi konuya bodoslama dalarak. Abi alıştıra alıştıra sorsana ya. "Yani şimdilik bir şey yok. Aklıma gelmesin diye kendimi derse vurdum." dedim gülerek. "Aman bak ne güzel işte bir işe yaramış o gereksiz." dedi. "Annem yemek yapıp da çıktı gel yiyelim biraz. Ama başta anlaşalım. Sofrayı sen hazırla." "İyi tamaaamm." dedim ve masayı kurmaya başladım. Aynı zamanda biraz ağzını aramak iyi gelir bence diyerekten " Ee Yağız bey sende ne var ne yok??" atıldım konuya. "Ne olmasını bekliyosun kızım daha yeni geldim askerden."dedi ama pek inandırıcı değil.
" Yeme benii sen çapkınsın bilmiyomuyuz seni beş dakikada yine bulursun sen."
"Yok valla ya. Ama söz ilk sana söyleyeceğim merak etme. Sırdaşız biz." dedi ve yumruklarımızı tokalaştırdık. Tabi ben o sırada masayı kurdum bile. Yemek yerken pür dikkatiz çıtımız çıkmıyor. Çünkü yemeğe aşığııızz.

Kahverengi saçları ve yeşil gözleri adeta mükemmeldi. Anlatmaya gerek yoktu görüyorsunuz. Of ne diyorum ben ya. Her neyse kalbim yerinden çıkacaktı sanki. Bana doğru adım atmaya başladı Bartu. Her geçen saniye kalp ritmim sanki 5 katına çıkıyordu. Kalp krizi geçireceğim sanırım. "Elif günaydın." dedi. "Günaydın." dedim ama sanki dizlerimin bağı çözülüyor gibi düşeceğim diye korkuyorum hayır rezil olacağım yani. "Bugün benim için okuku asar mısın? Konuşmamız gerekenler var." demesiyle cevabım hazırdı ama hemen atlamayayım bekleyeyim biraz.
"Çok mühimse sorun değil."
"Evet biraz önemli bir konu." dedi. Tamam dercesine başımı salladım ve durağa doğru yürüdük.

Yaklaşık yarım saat sonra ineceğimiz yere geldik. Muhteşem bir yerdi burasıı parklara bayılırıım. Tabi çocuk parkları değil gerçi onları da severim de dinlenme parkıydı geldiğimiz yer. Bir banka oturduk ve başladı konuşmaya.
"Elif bak sana her şeyi en baştan anlatacağım ama sabırla dinle beni lütfen." dedi. "Tamam." dedim o kadar merak ediyordumki.
"Seninle ilk konuşmaya başladığımızda zaten kanım ısınmıştı sana. Ve en başından beri senin kim olduğunu biliyordum. Nasıl olduğunu sorma öğrendim bir türlü işte. Ve gerçekten seni sevdim ama bunu sana söyleyemedim çünkü utanıp kaçmandan korktum, bunu göze alamayıp sana söylemek yerine senin söylemeni bekleyecektim taaa ki Mert'le benim kavga sebebimi okulun dedikoducuları Beyza için diye uydurana kadar. Hala anlamıyorum nerden çıkardılarsa. Her neyse şimdi diyeceksinki bana neden söylemedin. Sinirinin geçmesini bekledim çünkü bana mesaj attığında ne kadar sinirli olduğunu anlayabiliyordum. Ve asıl mesela kavga sebebi sensin. Kendinin hiç farkında değilsin gerçekten çok güzel bir kızsın ve en önemlisi kalbin de senin kadar güzel. Birbirimize bir şans tanımaya ne dersin?" Anın şoku beni benden aldı. Beynin yandı ve sanırım mutluluktan ağlabilirim bile. Allah'ım sen aklıma sahip çık. "Ta-tamam neden olmasın." dedim. Ama konuşmayı bile unuttum sanırım.

Arkadaşlar üzgünüm yeni bölüm biraz gecikti çünkü iki gündür hastane işleriyle uğraşıyoruz çok hastaydım. Diğer bölüm görüşmek üzere. Sizleri sevitorummm.
Mülti: Bartu


ANONİM AŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin