İki yunus da Steve'in elinin olduğu noktaya gelmişlerdi. İçlerinden biri su yüzeyine çıkıp acı sesler çıkartırken Steve korkuyla geri çekildi.

"Buraya ait değiller." dedi Tony'e dönerek. Gözleri sadece dolmakla yetinmemişti bu sefer.

Tony kafesin yanındaki görevliye doğru dönüp seslendi. "Bu ikisini istiyorum." dedi kafesteki yunusları göstererek.

"Ama efendim, satılık değiller--"

"Ne kadar istiyorsanız peşin olarak verebilirim, o ikisini istiyorum."

"Ama--"

Tony cebinden bir kart çıkartıp ona uzattı. "Söyleyeceğim adrese getirin."

Sonra Steve'i de alarak uzaklaştı.

+++

"Neden buraya geldik?" dedi Steve iskelenin ucunda durarak. O şeye binmeyecek, o denize açılmayacaktı. Aklı halen yunuslardayken üstelik..

Tony ona tekrar elini uzattı. "Eğer gelirsen gösterebilirim, korkmana gerek yok."

Steve göğsünde bağdaştırdığı kollarını isteksizce açarken Tony'nin elini tutarak o koca metal yığınına bindi.

"Bu bir gemi--"

"Ne olduğunu biliyorum." dedi Steve göz devirirken. "Arkadaşlarımı bu şeylerle kaçırdılar."

Tony'nin yüzündeki gülümseme solarken Steve onu kırmış olabileceği düşüncesiyle, endişeyle ona yaklaştı. "Özür dilerim, elini yanaklarına yerleştirdikten sonra mırıldandı. Sen onlar gibi değilsin."

Tony tekrar gülümserken içip sarhoş olurken o pahalı oltasıyla tuttuğu balıkları düşündü-- Hayır, yaptığı yanlış olduğundan değil, kendini Steve'e ihanet etmiş gibi hissediyordu.

Sonra gülümsemesini genişletirken aklındaki düşüncelerden sıyrılıp onu cam kafesin olduğu kısma götürdü. Steve'in yunusları görünce verdiği tepkiyi görmek için, dünyayı dolaşıp tüm yunusları denize bırakabilirdi Tony. Şimdi kendini suçlu değil de, kahraman gibi hissediyordu işte.

Steve elini suya sokup onları severken Tony bakışlarını ondan ayırıp geminin kaptanına ilerlemesi için işarette bulundu. Gemi hareket ederken oda eğilip Steve'in yanına geçti.

"Sana teşekkür ediyorlar." diye mırıldandı Steve.

Tony kaşlarını çatıp yunuslara döndü. "Onlarla konuşabiliyor musun?"

"Seninle de konuşabilirlerdi ama, Tony'e yaklaşıp kulağına doğru fısıldadı. O adam buradayken olmaz."

Diğerine göre daha küçük olan yunus aralarına girdi. "Bence kısık sesle iletişime geçersek bizi duyamaz." dedi o da fısıldayarak.

Tony korkuyla geriye doğru sıçrayınca Steve gülmemek için dudaklarını ısırdı. Onu ilk gördüğünde de aynı tepkiyi vermişti..

"Konuşuyor!" dedi Tony kocaman gözlerini o küçük yunusa dikerek.

"Şşş, sessiz ol bizi duyacak." demişti sonra da yunus.

mermaid | stonyWhere stories live. Discover now