Bölüm On Sekiz - Cesur ve Güzel

Start from the beginning
                                    

Belime koyduğum ellerimi indirmeden gözlerimi kıstım ve "Bana ufaklık demeyi kes!" diye cırladım. Ardından nefeslenip, gözlerimi daha da çok kıstım. "Efsan burada yok diyoruz işte, neden anlamıyorsun? Yoksa gelişen sadece bedenin mi, beyin gelişmesini henüz gösteremedin mi?"

Kurduğum cümleyle beraber, panterin yanındaki kıvırcık saçlı, yine aynı mavilikte gözlere sahip olan, davete giderken Efsan'ın yanında gördüğüm dalgalı saçlara sahip adam dudaklarını yuvarlak bir şekilde açıp, "Vov!" dedi. Yanıtım hoşuna gitmiş gibiydi.

 Yanıtım hoşuna gitmiş gibiydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ama panterin değil!

Çenesi kasılan sarışın adam, düzgün burnunun kanatlarını iki yana açarak derin bir nefes alıp bakışlarını başka yöne çevirdi. Sakinleşmeye çalıştığını anlayabiliyordum.

Tekrar bana döndükten sonra gözlerini bir kez daha gözlerime kenetledi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Tekrar bana döndükten sonra gözlerini bir kez daha gözlerime kenetledi. Öfke kıvılcımları irislerinin arasında kol geziyordu. Onun namını, kraliyetteki rütbesini çok iyi biliyordum ve şu an ona kafa tuttuğuma inanamıyordum. Galiba, ölmeden önce son adımlarımı cesur atmak istemiştim. En azından öldükten sonra adım kötü bir şekilde anılmazdı.

Ben büyük bir heyecanla ne yapacağını beklerken o, "Sabrımı sınayanları sevmem," dedi ve bir anda beni kenara itmek için hareketlendi. Aynı sırada, abimin "Hey, dur!" dediğini işitmiştim. Bense kendimi savunmak ve içeri girmesini önlemek adına suratına güçlü bir yumruk atmaya yeltendim. Lakin yapacağımı anlamış gibi, -gibisi fazlaydı, bu adamlardan yetenek fışkırıyordu- beni bileğimden tutarak çevik bir hareketle engelleyip ters döndürdü ve boynuma koluyla adeta bir kelepçe yaptı. Sırtım gövdesine yapıştığı gibi dudaklarımdan diz bir çığlık yükselmişti.

Abim bana doğru gelecekken, dalgalı saçlara sahip adam onu tutarak engel oldu. Yüzünde, panterinkine zıt bir şekilde mahcup bir ifade vardı. Bu yüzdendir ki abime "Üzgünüm dostum," dedi.

Abimse sertçe dişlerini sıktı. "Kardeşimi rahat bırakın, bizim kimseyi sakladığımız yok."

"Evi taramadan bilemeyiz," dedi arkamdaki cani. Kokusu da ne güzeldi sahi!

KARANLIĞIN ŞEHRİWhere stories live. Discover now